Çeçen’den ağır eleştiri

‘Türkiye’nin Enerji Politikaları’ adlı bir seminer vermek için ilimize gelen Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Başkanı Musa Çeçen, hükümetin özelleştirme politikalarını sert bir dille eleştirdi. “Özelleştirme kavramı iyi anlaşılmalı. Özelleştirme masum bir şey mi, yoksa altında kötü niyetli nedenler mi yatıyor? Bunun iyice araştırılması ve gün yüzüne çıkarılması gerekiyor” diyen Çeçen, hükümetin, kapitaliz ile işbirliği yaptığını söyledi.

< ?XML:NAMESPACE PREFIX = O />

Konferansta, Türkiye’nin enerji politikaları ve bugün yaşadığımız enerji darboğazı ile ilgili bilgi veren Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, enerji konusunun kendilerini doğrudan ilgilendirdiğini belirterek, “Türkiye’de enerji üretimi 1953 yılına kadar parçalı ve dağınık bir şekilde bağımsız kurumlar eli ile yapıldı. 1953 yılından itibaren bu konuda planlama ve ciddi yatırımlara gidildi. Ancak 1980’li yıllarla birlikte özelleştirmeler gündeme geldi. Bizler özelleştirme kavramını çok iyi anlamak ve anlatmak zorundayız. Özelleştirme kamu mülkiyetinin tavsiyesidir ve bugün özelleştirmenin sonuçlarını bütün yakıcılığı ile yaşıyoruz.  Berlin Duvarı’nın yıkılması ile birlikte, bize hep serbest piyasanın nimetleri anlatıldı. Ancak bize küreselleşme diye anlatılan şey aslında sermayenin küreselleşmesi ve serbest hareketidir. Günümüzde sosyal devlet sermaye için uygun bir ortam olmaktan çıkmıştır. Bu durum Türkiye’deki özelleştirmelerin de kaynağını oluşturdu. Hatırlayın şeker fabrikalarından, enerjiye kadar her alan özelleştirildi. Bunun rahat bir şekilde gerçekleşmemsi için de üretim ve istihdam esnekleştirildi. İdeolojik bir hegemonya kurularak kitleler ikna edildi” ifadelerini kullandı.

Bugün gelinen noktada sistemin sorumları çözmekten uzak olduğunu da kaydeden Musa Çeçen, “Ülkemizin enerji konusunda ciddi politik açmazları var. AKP iktidarının ilk döneminde doğalgaz ve ülkemizin doğalgaz bağlantıları ile ilgili ciddi söylemleri olurken, ikinci dönemlerinde bunları göremiyoruz. Mavi Akım ve Beyaz Enerji operasyonlarından bence fazla bir şey çıkmamıştır. Doğalgaza dayalı enerji üretimi yüzünden pahalı elektrik parpası ödüyoruz. Bize elektrik fiyatlarında Avrupa ülkelerini örnek gösteriyorlar. Ama satın alma gücü konusunda örnek göstermiyorlar. Yapsınlar asgari ücreti 5 milyar, o zaman bu elektrik zamlarına kimse itiraz etmez. Hal böyleyken 2008 yılının atlatılması için sanayide durgunluğa bel bağlandı. Önümüzdeki yıl için bir elektrik krizi kaçınılmaz görünüyor. Ancak şimdide bize Dünyanın çoktan terk ettiği ve en erken gerçekleşmesi 12- 16 yılı bulacak nükleer santralleri öneriyorlar” diye konuştu.

Aydın-Denizli-Muğla bölgesinin elektrik dağıtımının özel bir şirkete verilmesi ile ilgili olarak da konuşan Çeçen, AKP’ye, EMO tarafından Aydın-Denizli-Muğla elektrik dağıtımının devrine yönelik işlemler hakkında dava açıldığını hatırlattı. Çeçen, “EMO olarak Aydın-Denizli-Muğla dâhil olmak üzere tüm dağıtım özelleştirmelerine karşı her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplumun tüm kesimlerine artık bu piyasacı anlayışa ‘Dur’ demeye ve geleceklerini yakından ilgilendiren enerji alanına sahip çıkma çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen konferansın son bölümünde dışa bağımlı enerji kaynakları ve nükleer enerjinin sakıncaları hakkında bilgi vererek açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bugün tüm dünyada yeni nükleer santrali yapımı neredeyse yoktur. Amerika son otuz yılda bir tane bile nükleer santral yapmamıştır. Dünya Enerji Ajansı verilerine göre bugün asıl talep patlaması güneş ve rüzgâr teknolojilerinde yaşanmaktadır. Bizimde yapmamız gereken şey vakit geçirmeden enerji politikası oluşturmak,  enerjiyi kamu olarak yeniden ele almaktır. Enerji konusunda insanlarımıza müşteri değil yurttaş gözü ile bakılmalı.”