DENİZLİ, İHRACATINI EN ÇOK ARTIRAN 3. İL OLDU

Denizli İhracatçılar Birliği’nde düzenlenen basın toplantısına; Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Denizli Valisi Yavuz Erkmen, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve davetliler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, “2010 yılı ihracat şampiyonlarını ödüllendirdik. DENİB olduktan sonra tüm sektörleri kucaklayıp tüm sektörlere hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, ihracat rakamlarının ülkeye ve Denizli’ye hayırlı olmasını dilerken, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ihracat yapan herkesin yıldız olduğunu söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Şubat ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Büyükekşi, Tunus’ta başlayan ve Mısır, Yemen ve Ürdün’ün ardından Libya’da yaşanan olaylardan sonra tüm bölgenin büyük bir fay hattı üzerinde olduğunu ve fayın bazı ülkelerde kuvvetli bir şekilde kırıldığının görüldüğünü belirtti.

2000 yılında 2.6 milyar dolar olan yakın ve Ortadoğu ülkelerine ihracatın 2010 yılında 23.3 milyar dolara yükseldiğini anlatan Büyükekşi, şöyle konuştu: “Ortadoğu halklarının gitmek istediği yön Türkiye’nin gittiği yöndür. Ortadoğu halklarının demokrasi talebini takdirle karşılıyoruz. Bu büyük devrim dalgasının istikrarlı kurumsal yapılar ortaya çıkarmasını temenni ediyoruz. 2011 yılının ilk ayında Mısır, Tunus ve Libya’ya yapılan ihracat düşüş gösterirken, İran, Irak, Suudi Arabistan ve BAE’ne yapılan ihracat arttı. Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarları ihracatımız için çok önemli. Mevcut kargaşa ortamı bitip büyük değişim dalgası oturduktan sonra hayatın devam edeceğini biliyoruz” dedi.

Kurlarda normalleşme ile ihracat performansı arasında doğrusal bir ilişki olduğunu, bu artışların taleplerinin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini belirten Büyükekşi, şunları söyledi: “Dalgalı kur sisteminin işleyişinin önündeki engelleri kaldırın derken bir çözümün mümkün olduğunu biliyorduk. Geminin direğini kırmadan rüzgarı arkamıza aldık.” ABD pazarında ciddi bir yükseliş olduğunu, Şubat ayında ABD’ye ihracatın yüzde 37 arttığını ifade eden Mehmet Büyükekşi, “Bu rakamlar ihracatçılarımızın, doğru kur seviyesiyle büyük pazarlarda neler başarabileceğini bize net olarak gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“DENİZLİ İHRACAT ARTIŞINDA 3. SIRADA”
En çok ihracat yapan on ili, ihracat artış oranına göre sıralamasını veren Büyükekşi, “Sakarya ilimiz Şubat ayında ihracatını yüzde 50 arttırarak, ihracatını en fazla yükselten ilimiz oldu. Kocaeli’nin ihracatı Şubat ayında yüzde 48 arttı. Denizli’nin ihracatı Şubat ayında yüzde 36 arttı. Böylece Denizli ilimiz ihracatını en fazla arttıran 3. ilimiz oldu. Bu illerimizi ihracatı Şubat ayında yüzde 31 artan Hatay, yüzde 27 artan Gaziantep, yüzde 25 artan İzmir, yüzde 24 artan İstanbul, yüzde 16 artan Manisa, yüzde 13 artan Ankara ve yüzde 4 artan Bursa izledi” dedi.

Denizli’nin Şubat ihracatı 205 milyon 659 bin dolar
Denizli ihracatının 2008 yılında 2.3 milyar dolar ile rekor kırdığını hatırlatan Büyükekşi, “2009 yılında 1.7 milyar dolara inen ihracat 2010 yılında 2.1 milyar dolara yükseldi. Denizli’nin, yakaladığı yüksek artış temposunu sürdürerek, yılsonunda 2008 yılı rekorunun üzerinde 2.5 milyar dolar civarında bir ihracata ulaşması mümkün görünmektedir” dedi. Şubat 2010’da 151 milyon 560 bin dolar olan Denizli ihracatı, 2011 Şubat ayında, 2010 Şubat ayına göre yüzde 36’lık bir artışla, 205 milyon 659 bin dolara ulaştı.

Büyükekşi sözlerini şöyle sürdürdü: “Şubat ayında ihracatımız, 2010 yılının aynı ayına göre yüzde 24,19 artışla 10 milyar 165 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Yılın ilk iki ayında yüzde 22,56 artışla 19 milyar 726 milyon dolar oldu. Son 12 aylık dönemde ise yüzde 15,32 artışla 117 milyar 531 milyon dolar seviyesi yakalandı. Şubat ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 615 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörümüz yaparken, demir çelik sektörümüz 1 milyar 305 milyon dolar ile ikinci sırada, hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz ise 1 milyar 304 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Tarım sektörlerimiz Şubat ayında 1 milyar 362 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 13,4 pay alırken, sanayinin payı 8 milyar 555 milyon dolar ihracat ile yüzde 84,16, madencilik ürünlerinin payı ise 248 milyon dolar ile yüzde 2,44 oldu. Şubat ayında en fazla ihracat artışını yüzde 62,87 ile demir çelik, yüzde 50,28 ile değerli maden ve mücevherat ve yüzde 42,96 ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörlerimiz yakaladı” dedi.

“Denizli horozu her yerde ötüyor”
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan da açıklanan şubat ayı ihracat rakamlarının hayırlı olmasını dileyerek, Türkiye’nin istihdamına üretimine, ihracatına katkıda bulunanlara teşekkür etti. Çağlayan, şöyle konuştu: “Türkiye 20 binden fazla ürün çeşidiyle 239 gümrük bölgesine ihracat yapıyor. Denizli’nin ülke ihracatında yüzde 2 payı var. Her horoz kendi çöplüğünde öter ama Denizli horozu her yerde ötüyor. Şubat ayı rakamı olan 10 milyar 165 milyon dolarlık rakam, 2008’den sonraki en yüksek rakam. En fazla gerçekleşmiş ay ihracatı” dedi.

132 milyar dolarlık ihracat rekorunu egale edeceklerini umduklarını belirten Bakan Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti: “Küresel krizin arkasından Türkiye’nin süratle ekonomik değerlerde kriz öncesini yakalaması, yapılanların ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor. İnşallah 2023 yılında 500 milyar dolarlık rakamı yakalayacağız. 1 trilyon doların üzerinde dış ticareti olan bir ülke olacağız. Küresel kriz ve çok yakın coğrafyada yaşanan sıkıntılara rağmen ihracatın buralara gelmesi, hükümetimizin özellikle başbakanımızın özel sektöre verdiği değeri göstermesiyle ortaya çıkıyor. Türkiye ihracatla büyümesini sürdürecektir” dedi.

İhracattaki artışların Avrupa’da devam eden küresel krizle beraber devam ettiğini kaydeden Zafer Çağlayan, şunları söyledi: “AB’ye olan ihracat artış gösterse de Avrupa ekonomisinin toparlanmakta zaman alacağını gösteriyor. Türkiye’nin tüm dünya pazarlarına girmesinden gocunanlar var. Durmak yok yola devam diye sloganımız var. İhracatta da tam yol devam diyoruz” dedi.

“MERKEZ BANKASI OTOBANDA TERS GİDEN ARAÇ”
İhracatta yolun giderek genişlediği bir ortamda Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun kararlarının çok önemli olduğunu anlatan Çağlayan, “İhracat artışı ve 10 milyar 165 milyonluk rakam ihracatçının rekabeti yakalama şansını yakaladığı zaman neler yapacağını gösterdi. Bunları bizim söylememize rağmen bunu görmek istemeyen Para Politikası Kurulu vardı. Zorda kaldıkları için tedbir almaya başladılar. İş işten geçtikten sonra tedbir almaya başladılar. Türkiye’ye yüklü bir ithalat faturası yüklediler” dedi.

İthalatla ilgili açıklamalarda da bulunan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti: “2011 yılı ocak ayı ithalatı son derece yüksek. Yüzde 22 ihracat artışı varken, yüzde 44 ithalat artışı hepimizin dikkatini çekmeli. Bunun analizini iyi yapmamız lazım. 2010 yılında toplam ithalat 185.5 milyar dolardı. 35 milyar doları enerji ithalatından kaynaklandı. Enerji dışı ithalat ve ihracat birbirini dengeliyor. Cari açıkta ciddi bir problem var. Bunu yıllardır söylüyoruz. Bu konuda yapılan son düzenlemelere rağmen Türk Lirası dolar karşısında yüzde 21.9 değerli. Bugün Türkiye’de bu ithalattan dolayı birilerinin yüzü kızaracaksa üzülecekse bunun başında Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu gelir. Bu önlemler daha önce alınsaydı, inanın bizim 2010 yılı ithalatımız en az 10 milyar dolar daha az olacaktı.”

ABD, Japonya ve Avrupa’da merkez bankaları faiz indirirken Türkiye’de Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 16.5 yükselttiğini belirten Bakan Çağlayan, “Bizim Merkez Bankası otobana ters giren otomobil gibi” dedi.

İTHALATI DA AÇIKLADI
İthalatın utanılacak bir şey olmadığını ifade eden Bakan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye yatırım yapan tasarruf eksiği olan bir ülke. Türkiye gelişen büyüyen bir ülke. Türkiye’de önce yapılan üretimi desteklemeliyiz, ikincisi ortak tedarik üçüncüsü de benim elimde olmayan hammaddeyi bugünden almak gerekir. Elektrikli otoya gireceğiz ama pilin hammaddesi biz de yok, Güney Amerika ülkelerinde var. Bugünden yapılan çalışmalar bu temele dayanıyor. Bugünden bunları almaya başladık. İhracatçılara sesleniyorum. Allah rızası için aklınızı başınıza toplayın. Libya’ya ihracat 2 milyar dolar ama 1 milyon dolarlık ihracat sigortası kullanılıyor. Ne bu sigorta düşmanlığı? Çok kısa bir süre içinde ihracatçıya özellikle gerek sigorta yaptırması konusunda gerek sigortada faiz konusunda bir desteğe başlayacağız. Olmayan alışkanlıkları kazanmak zorundayız.”

“PETROL SIKINTIYA NEDEN OLABİLİR”
2010 yılının istihdam açısından önemli bir yıl olduğunu, işsizliğin yüzde 11.4’e düştüğünü belirten Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı: “2010 yılında 1 milyon 317 bin kişi istihdam edildi. Birçok ülkenin nüfusuna eşit bir rakam. İşsiz sayısı 425 bin kişi azaldı. 2011 de bu azalmanın devam etmesini diliyorum. Mevcut pazarları korumak zorundayız. Ama başta Libya olmak üzere oralara sadece pazar olarak bakmıyoruz. Oralardaki vatandaşların can güvenliği de önemli. Şu anda petrol fiyatları 110 doları geçti. Bu fiyatı kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu sadece Türkiye’nin problemi değil. Tek endişem dünya ekonomisini sıkıntıya sokabilecek bir gelişme olması. Küresel krizde 140 dolara kadar yükselmişti. Petrol fiyatlarının dünya ekonomisinin büyümesine negatif bir etkisi olmasından endişeleniyorum. Birçok kuruluşun tahmini Libya’nın bu konuda belirleyici bir unsur olacağı yönünde. Petrol fiyatları bir yandan baş ağrıtacak, bir yandan can acıtacak.”