Yasayı seçim mi erteletiyor?

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 2 ve 49 kişi arasında işçi çalıştıran işletmeler için 1 yıl ertelenmesi için girişim başlatıldı. 14 Haziran’da meclise sunulan torba yasa teklifine bu erteleme de eklendi. Erteleme teklifinin altında imzası bulunan 104 milletvekili arasından Ak Parti Denizli Milletvekilleri Nihat Zeybekci, Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak’ın da bulunduğu belirtildi. Erteleme gerekçesi olarak yasanın uygulamasında görülen sorunlar gösterildi.

Denizli İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği Başkanı Gürdal Özler, erteleme kararının seçim kaygısıyla alındığını söyledi. Birçok ilde faaliyette olan İş Sağlığı ve Güvenliği Dernekleri olarak milletvekillerine hitaben bir mektup gönderdiklerini belirten Özler, milletvekillerinden çalışanlarının hayatlarının ve iş güvenliklerinin görmezden gelinmemesini istediklerini ifade etti.
Milletvekillerine gönderilen mektupta şu görüşlere yer verildi:

20 Haziran 2012 tarihinde Türkiye’de ilk İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıkarılmış ve kanunun yıllar içinde tüm çalışanları kapsamasıyla Türk çalışma hayatında çok büyük bir gelişme yaşanmıştır. Ancak 14 Haziran 2013 tarihinde Meclise sunulan Torba Kanunu içerisinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğü ile ilgili olarak 2 ila 49 çalışanı bulunan işyerlerinde kanunun yürürlüğü ertelenmek isteniyor. Gerekçesinde İSG uygulamalarında görülen sorunlar yer alıyor.

Kanaatimize göre sorunun gerçek nedeni gizleniyor. Kanunda belirtilen 2-9 çalışanı olan esnaf ve küçük işletme sahipleri yasal yükümlülüklerini Devlet desteği ile yerine getireceklerdi. Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak bir yönetmelik bugüne kadar çıkarılamadı ve yalnızca bir taslak yönetmelik hazırlanabildi. Ancak maalesef taslakta öngörülen destek, sıkıntı içerisinde bulunan esnafın derdine çare getirmemektedir. Uygun bir finansman desteği sağlamadan yasayı ertelemek kısa vadede esnafı memnun etmiş gibi görünecektir, ancak bir ölümlü iş kazası veya müfettiş denetlemesinde yasal sorumluluğunu yerine getirememiş olan esnafa nasıl bir kötülük yapıldığı o zaman ortaya çıkacaktır.

Bazı çevreler mevzuatın ve alt yapının hazır olmadığını iddia ederek kanunun ertelenmesi gerektiğini dile getiriyorlar ve mevzuatın tamamlanmasını geciktiriyorlar ve bu durumdan rant sağlamaya çalışıyorlar. On yıldır bir türlü iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin kimler tarafından nasıl verileceği konusu Danıştay’dan ve kısır tartışmalardan kurtarılamadı. Tüm sosyal tarafların özellikle sahada çalışan İSG profesyonellerinin ve örgütlerinin görüşleri dikkate alınmalıdır. Yönetmeliklerde zamanında yapılacak değişiklikler ile sorun aşılabilirdi, fakat bu çözüm yolu da uygulanmadı.

Sorunların çözümü için bir yıl daha süre istenmesinin gerçek nedeni yapılacak seçimler ile ilgilidir.

Ancak şu gerçekleri de unutmamak gerekir; SGK kayıtlarına göre;
2009 yılında 64.316 iş kazası meydana gelmiş ve 1.171 kişi hayatını kaybetmiş,
2010 yılında 62.903 iş kazası sonucu 1.434 kişi hayatını kaybetmiş,
2011 yılında ise 69.227 iş kazası yaşanırken, bu kazalarda 1.710 kişi hayatını kaybetmiştir.

Bu ölümlere son vermenin yolu İSG kanununda planlandığı gibi İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin en kısa sürede uygulamaya alınmasıdır.

Kanunu ertelemek yerine, 6331 sayılı kanunun geçici 4. Maddesinde;
Tehlike sınıfları tebliğinde belirlenen sektörlerde kendi mesleğinde çalışmış olan c sınıfı iş güvenliği uzmanlarından beş yıl çalışmış olanlar dört yıl tehlikeli sınıfta, 8 yıl çalışmış olanların beş yıl süreyle çok tehlikeli sınıfta çalışabilirler.
Şeklinde bir düzenlemenin yapılması halinde Kanunun uygulanmasında yaşanan sorunların çözüleceğine inanıyorum.