REKLAMI GEÇ

Denizli markalaşmada gaza bastı

Denizli markalaşmada gaza bastı

Markalar liginde Türkiye’de 10’ncu Ege’de ikinci sırada bulunan Denizli’nin tekstil ürünleri Avrupa ve ABD pazarında yerini her geçen gün daha da sağlamlaştırıyor. Fason üretimden markalaşmaya ağırlık veren Denizli’de son 5 yılda 5 bin 585 marka başvurusu yapıldı.

Hüseyin Özgenç / DENİZLİHABER / 6 Ekim 2014 Pazartesi, 11:05

Dünyaca ünlü Polo, Victoria Secret, Diesel, Lacoste, Pierre Cardin gibi çok sayıda ünlü markanın fason dokumasını yapan Denizli’nin tekstil ve konfeksiyon sektörü, son yıllarda marka atağına kalktı. Hobby, Issimo, Altınbaşak, Feelamore, Türkiz, Çakra, Hamam, Zugo ve Deco Bianca gibi markaları yaratan Denizli tekstili dünya pazarına girmeyi başardı.

DENİZLİ’DE TEKSTİL HEP VARDI
Denizli, 2.5 euroya fason dokuduğu ürünün esas satıcının eline geçtiğinde 9 euro etiket fiyatını görünce markalaşma kararı aldı. Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan Denizli tekstil ve konfeksiyon sektörü, antik çağlardan günümüze kadar adını her yerde duyururken, sanayileşmenin hızlı bir şekilde artmasıyla tek düze hale geldi. Osmanlı döneminde dokuduğu kaliteli ve lüks kumaşlarla sarayda bile kendine yer edinen sektör, farkındalık yaratamaması nedeniyle fason dokumanın merkezi oldu.

KALİTEYİ GÖREN GELDİ
Denizli tekstil sektörü, bu nedenle Avrupa ve ABD’de ünlü markaların arkasındaki adı bilinmeyen “gizli güç” olarak yerini aldı. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, Denizli tekstilinin parladığı dönemlerde iş sıkıntısı ve rekabet olmadığı için sanayinin markalaşmak için çaba sarf etmediğini söyledi. Kocasert, “Yaptığımız ürünlerin kalitesini gören yabancı müşteriler bir süre sonra dokumadan paketlemeye, hatta fiyat etiketinden hediye ambalajına kadar bize yaptırmaya başladı. Denizli’den Avrupa ve ABD’ye giden ürünler hiçbir işlem yapılmadan direkt mağaza reyonlarına girmeye başladı” dedi.

OTURDUKLARI YERDEN 6.5 EURO KAZANIYORLAR
2.5 euroya güçlükle sattıkları havluların üzerinde 9 euro fiyat ördükten sonra şok olduklarını belirten Kocasert, şöyle konuştu:
“9 euro fiyat etiketli havluyu gören sanayici hamallık yaptığını, asıl kazananın marka olduğunu gördü. Biz 2.5 euroya yaptığımız havludan para kazanmak için çabalarken, siparişi veren müşteri hiçbir şey yapmadan, oturduğu yerden 6.5 euro para kazanıyordu. Markadaki kazancı gören bazı işadamları son 5 yılda bu yöne eğildi.

“ÇOK YOL VAR”
Yarattığı markalarla perakende sektörüne hızlı bir şekilde giren Denizli ürünlerinin, sanal alemdeki ünlü alışveriş sitelerinin aranan yüzü olduğunu vurgulayan Kocasert, “Denizli’nin marka konusunda önünde alacağı çok yol var. Özellikle ev tekstilinde marka yaratmak çok zor. İnsanlar dış giyimde markaya önem verirken aynı hassasiyeti ev tekstilinde göstermiyor.”

TÜRKÇE MARKA AZ
Denizli’de yaratılan markaların genelinde İtalyan ve İngiliz isimlerinin kullanıldığını işaret eden Kocasert, “Bu bir stratejidir. İç piyasada bile bu isimler kullanılıyor. Zaman içerisinde marka isimlerinde değişiklik olur diye düşünüyorum. Türk tekstili, Avrupa ve Ortadoğu’da kaliteyi temsil ediyor. Bir an önce firmaların markasını oluşturması gerekir” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı