EKK Denizli’de toplandı

Ekonomik Koordinasyon Kurulu 39. Toplantısı, Denizli’de Anemon Otel’de yapıldı. Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlık etti.
/ DENİZLİHABER / 13 Şubat 2010 Cumartesi, 18:40
Toplantıya, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yanı sıra Ege Bölgesi’nden 8 vali, belediye başkanları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Toplantıya katılacağı bildirilen Bakanlar Mehmet Şimşek ve Zafer Çağlayan’ın ise Başbakan Erdoğan ile birlikte Katar gezisine katıldıkları için Denizli’de yapılan Ekonomik Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na katılamadıkları belirtildi.
“Denizli’nin kamçılanmaya ihtiyacı var”
Ekonomik Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli için önemli bir gün yaşandığını belirterek, şehrin ekonomik ve tarihi yapısı hakkında bilgi verdi. Zeybekci, Denizli’nin bugün Türkiye’nin her yerinden göç aldığını belirterek, “Aldığı tüm göçleri kendi bünyesinde armoni ediyor. Denizlili olma ayrıcalığını paylaşan bir şehirdir. Denizli bu zenginliği ile Türkiye’nin parlayan yıldızı olmaya devam edecektir. Denizli’nin teşvik edilmeye ihtiyacı var derken, klasikleşmiş teşvikten bahsetmiyoruz. Denizli, yürüyen bir at. Kamçılanmaya ihtiyacı var. Denizli’nin büyük bir depara kalkmaya ihtiyacı var. Bunun için çok büyük şeyler yapılmasına gerek yok” dedi. Zeybekci, Denizli’nin 2023’teki ihracat hedefinin 20 milyar dolar olduğunu ve 2 milyon olan yıllık turist sayısını da 10 milyona çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Vali Erkmen, sorunların bir
kısmını aktardı destek istedi
Denizli Valisi Yavuz Erkmen, bu önemli toplantının Denizli’de gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bundan önce Konya ve Şanlıurfa’da yapılan bu toplantıların güzel sonuçlar getirdiğini gördük. Orada konuşulan sorunların büyük kısmı halledilmiş. Bu da bizim sorunların çözüleceği yönünde umut veriyor” dedi. Ege Bölgesi’ndeki 8 ilin, ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını ve birbirini tamamlayan iller olduğunu belirten Vali Erkmen, “Ortak sorunlarımız var. Özellikle sanayide mevcut işletmelerin varlığının korunması konusundaki talepler çok önemli. Tarımsal potansiyelin daha iyi derlendirilmesi konusunda bundan sonraki desteğin sürmesini istiyoruz. Toplulaştırma konusunda Denizli örnek bir il. Şu anda tüm tarım alanlarının yüzde 20’si, sulamaya açılan bölgelerin yüzde 50’si toplulaştırma aşamasında. Sulu tarıma destek verilmesini istiyoruz. Cindere Barajı’ndan soğuk su temin edilirse, hemen 5 bin kişiyi istihdam edecek bir konumumuz var. Seralardaki soğuk su sorununun çözülmesini istiyoruz. Büyük Menderes Havzası’nın su kalitesinin iyileştirilmesi ve kapasitenin yükseltilmesi ile ilgili projede sona geliniyor. 66 temel nokta tespit edildi. Yapımı devam eden barajların bitirilmesini istiyoruz. Burdur-Yapraklı Barajı’nın kamulaştırılması yapılıp, ilave tesis yapılırsa, bu su Acıpayam Ovası’na verilebilir” dedi. Vali Erkmen, sulama birliklerinin bölgede önemli olduğunu ancak yapısı konusunda yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini söyledi. Vali Erkmen, “Sulama birlikleri, Köylere Hizmet Götürme Birliği bünyesinde birleştirilmeli. Bunun bir bütünlük içerisinde birleştirilmesi durumunda, bir çözüm bulunabileceğine inanıyoruz” dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 3. Bölgesel Ekonomik Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nın Denizli’de yapıldığını belirterek, “İzmir, Aydın, Muğla, Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa, Uşak ve Denizli’yi bir çatı altında topladık. Hükümet olarak her türlü tasarruf ve kararlarda istişareye önem veriyoruz. Politikalarımızda katılımcı bir demokrasi içindeyiz” dedi.
“Ege Bölgesi, iktisadi ve ticari açıdan önemli”
Bakan Babacan, ilkini Konya’da ikincisini Şanlıurfa’da yaptıkları Bölgesel Ekonomik Koordinasyon Kurulu Toplantıları’nda, önemli adımlar attıklarını belirterek, “Biz sorun ve önerileri dinleyerek, Ankara’ya döndüğümüzde gerekenleri yapacağız. Ege Bölgesi, ulusal kalkınmada çok önemli görevler üstlendi. TÜİK’in son raporuna göre, bu 8 il, üretilen katma değerin yüzde 14’ünü üretiyor ve sanayi üretiminin yüzde 11’ni oluşturuyor. Ülkemizin toplam ihracatın yüzde 10’unun biraz üzerini, bu 8 il gerçekleştiriyor” dedi.
“İhracat rakamlarında toparlanma var”
Global ekonomik krizden ve Avrupa’daki durgunluktan özellikle Ege Bölgesi’nin olumsuz etkilendiğini ifade eden Bakan Babacan, “Özellikle ihracatçı tesislerimiz olumsuz etkilendi. Geçen yılın son 3 ayından itibaren, ihracat rakamlarında toparlanma görüyoruz. 2009’un son üç ayındaki ihracat, 2008’in son 3 ayına göre yüzde 5 arttı. Ocak ayında da bu 8 ilin toplam ihracatı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15 artış gösterdi” dedi.
“Ege, tarım ve turizmde de öneme sahip”
Sanayi ve ticaretin yanı sıra, Ege Bölgesi’nin tarım açısından da önemli bir role sahip olduğunu ifade eden Bakan Babacan, “Tarımın büyük ölçüde modernize olduğu bölge, önemli bir ticaret ve sanayi bölgesi haline de geldi. Tarımsal ürünlerin üretimi ve işletilmesinde çok önemli bir bölge oldu. Turizm, bölgenin en önemli sektörlerinden biri. Hep turist sayısı hem oda sayısı olarak Ege Bölgesi çok önemli. Sahip olduğu potansiyele bakıldığında turizm gelirleri yükseklere çıkarmak çok da zor değil. Dünyada eşi benzeri olmayan tarihi ve turistik güzelliklere sahip bir bölge” dedi.
“6 ayda 237 teşvik belgesi verildi”
Küresel kriz döneminde alınan tedbirlerden birinin de yatırımlara uygulanan teşvik programı olduğunu belirten Devlet Bakanı Ali Babacan, “Yeni teşvik sisteminin sonuçları, Ege Bölgesi için umut verici. Teşvik uygulaması yeni olmasına rağmen, Temmuz-Aralık döneminde, bu 8 ilde toplam 237 yeni yatırım teşvik belgesi düzenlendi ve bu da 1 milyar 700 milyon TL’lik yatırım demek” dedi.
“Ekonomide, güven ve istikrar şart”
Ekonomide başarının temel faktörünün güven ve istikrar olduğunu hatırlatan Babacan, “Bir ülke ne kadar doğal varlıklara sahip olursa olsu, o ülkede istikrar ve güven yoksa, burada başarı sağlanamaz. Bu yüzden ekonomi anlayışımızda popülizme prim vermedik. Doğrusu neyse onu yaptık. Yatırımcının üreticinin, milletin önünü daha iyi görmesi için sağlam bir güven ve istikrar zemini oluşturduk. Koyduğumuz hedeflere ulaştık, verdiğimiz sözleri yerine getirdik” dedi.
“ABD, bizim yaptığımızı
yapsaydı bu kriz yaşanmazdı”
Krizden en hızlı çıkacak ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini söyleyen Bakan Babacan, “Global krizden, Türkiye’nin en az etkileneceğini ve en hızlı çıkacak ülkelerden biri olacağını söylemiştik. Bu teyit edilmeye başlandı. Çıkan her ekonomik krizde, Türkiye’de faizler düştü. Bütçe disiplini konusunda başarılıyız. Başta ekonomi olmak üzere birçok reformu uyguladık. İktidarımızda, Türkiye ekonomide tarihi bir dönüşüm noktası yakaladı. Bankacılık sistemindeki reformlar çok önemli. İşler iyiyken tedbir almak gerekir. Bizim yaptığımızın 4’te birini ABD yapsaydı böyle bir krizle karşılaşmazdık. İyi dönemde kötü günlerin tedbirini aldık. Çok çok dikkatli olmamız gerekiyor. Yine bugünlerde, kötü günler için tedbir almak zorundayız” dedi.
Reformlar konusunda, muhalefet partilerinin daha yapıcı olması gerektiğini söyleyen Bakan Babacan, “Demokratikleşme Türkiye’ye hiçbir zaman bir şey kaybettirmemiş hep kazandırmıştır. 21.yüzyılın Türkiye yüzyılı olacağına inanıyor ve buna göre çalışıyoruz. Dünyanın en önemli 10 ekonomisinden biri olma hedefini koymuş Türkiye’nin, statukoyla ilerleme şansı yoktur. Sanal korku ve tehditlerle ülke vizyonunu oluşturmak mümkün değil. Cesur adımlarla yürümek ve yeni bir ufuk çizmek zorundayız. Mevcut sorunlarla ilelebet yaşayamayız. Türkiye’nin belli bölgelerini geri kalmışlığa mahkum ederek gelişemeyiz” dedi,
Bakan Babacan, milli birlik ve kardeşlik projesinin, Türkiye ekonomisi üzerinde çok olumlu etkiler göstereceğini söyledi ve Ege’deki sanayicilerin meseleye ekonomik yönüyle de yaklaşmasını istedi.
“En kötü, geride kaldı,
çarklar daha iyi dönüyor”
Türkiye’de büyümenin özel sektör eliyle olacağını belirten Bakan Babacan, “Kamu olarak özel sektörün önünü açmamız gerekiyor. Önü açıldığında özel sektör alıp gidiyor. Kamuda işleri sağlam tutmak gerekir. Sanayi üretimi rakamları sevindirici. Artık sanayi üretiminde, ihracatta en kötü geride kaldı. Bundan sonra daha da iyi olacak. AB ekonomisi bizim için çok önemli. Orası ne kadar çabuk toparlarsa, bizim ihracatımızı o kadar arttıracak. Ama bizim toparlanmamız, AB’den daha hızlı olacak. Takipteki alacaklarda da düşüş başladı. Dönen çeklere bakıldığında, geçen sene yüzde 10’a çıkmıştı. Bu, geçen ay yüzde 3.6’ya düştü. Bu da son 3-4 yılın en iyi oranı. Bunlar bize çarkların daha iyi dönmeye başladığının göstergesidir” dedi.
“Vergi oranlarını düşürmede sınıra geldik”
Kayıt dışılığın, Türkiye’de çözülmesi gereken bir sorun olduğunu ifade eden Bakan Babacan, “Bundan sonra bu konuda daha ciddi bir tutum göreceksiniz. Vergi oranlarını düşürmede artık sınıra geldik. Yüzde 7 kurumlar vergisi hiçbir yerde yok. Tekstilde KDV’yi indirdik ama kayıt dışı bitti mi? Hayır, aynen devam ediyor. Bunun cezası yoksa niye ödesin ki? Bu konuda da ciddi çalışmalar içerisindeyiz” dedi.
Neler konuşuldu?
Denizli’deki EKK Toplantısı, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti. Bakan Babacan ve beraberindeki 6 bakan, öğle arasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Babacan, toplantının ilk bölümünde, bölgedeki özel sektörün ve imalat sanayinin rekabet açısından güçlendirilmesini, turizmde markalaşma ve çeşitlendirmeyi, yeni yatırım teşvik sistemini ve insan kaynaklarını, ticaret, lojistik ve ulaştırmada yapılması gerekenleri, istihdamı, kentsel ve bölgesel altyapı da yapılması gerekenleri konuştuklarını söyledi.
“Denizli-Pamukkale yoluna
ciddi kaynak aktardık”
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bölgenin turizm potansiyelinin yüksek olduğunu ancak daha fazla turizm çeşidine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bakan Günay, “Termal mastır planını bitirdik, ihaleye de çıktık ancak bu konuda fazla talep olmadı. Termalde nitelikli yatak sayısı düşük. Termal enerjide, şehir ısıtmasının ve seracılığın, termal turizmin önüne geçtiği yönünde şikayetler var. Hierapolis’te iyileştirme çalışmalarımız sürüyor. Laodikya’da Denizli Belediyesi ile 2 yıldır ortak çalışma yürütüyoruz. Denizli-Pamukkale yolunda, Denizli Belediyesi çalışma yapıyor. Biz de bu çalışmaya ciddi kaynak aktardık. Turizmi, kültür, termal ve kongre turizmi eksenli bir potansiyele yükselteceğiz” dedi.
TEKEL işçilerini belediyelere havale etti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, belediyelere seslendi. Dinçer, “Eğer belediyelerin kadrosu varsa ve bizden daha iyi imkanlara sahiplerse, Tekel işçilerini istihdam ederlerse memnun oluruz. Buna engel hukuki bir durum yok. Tekel işçileri kıdem ve ihbar tazminatlarını aldı. 1 ay içinde başvururlarsa, 4-C statüsünde devam edecekler ancak bu 1 ayı geçirirlerse, bir daha bu imkana sahip olamayacaklar. İşsizlikle ilgili yerelde sorunlar yaşıyoruz. Aslında belediyelerin çoğu işçi çıkarıyor. Belediyelerin, öncelikle yerel insanları işe almaları daha faydalı olur” dedi.
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, 2003-2009 döneminde, kamunun Ege Bölgesi’ne 9.2 katrilyon TL yatırım yaptığını ve buna ilave olarak KÖYDES aracılığıyla da 422 milyon TL kaynak aktarıldığını belirterek, “Ege Bölgesi’nde 3 kalkınma ajansı var. İzmir’deki kalkınma ajansı pilottu. Denizli’deki ve Afyon, Uşak ve Manisa’yı kapsayan ajanslar için ise ödenekler tahsis edildi. Bu yeni ajanslarımız, alt yapı çalışmalarını tamamlayıp yakında proje çağrılarına çıkacaklar” dedi.
“Denizli, İzmir’e göre çok, Afyon’a göre az teşvik alıyor”
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ege Bölgesi’nin, sosyo ekonomik gelişmişlik endeksinde 2. sırada yer aldığını belirterek, “Yeni teşvik sisteminde bölgelere verilecek teşvikleri, sosyo ekonomik gelişmişlik endeksine ve 50 kritere bakarak belirledik. İzmir, TR 31 bölgesinde. Aydın, Denizli ve Muğla TR 32; Afyon, Kütahya, Manisa ve Uşak ise TR 33 bölgesinde yer alıyor. Denizli, teşvikte ikinci bölgede. Yani, TR 32 bölgesinde yer alan Denizli, Aydın ve Muğla, teşvik sisteminde ikinci bölgede yer alıyor. Denizli’nin aldığı teşvik, İzmir’e göre çok ama Afyon, Kütahya, Manisa ve Uşak’a göre az. Yeni teşvik programında teşvik almayan il yok. Daha az gelişmiş illere daha çok, çok gelişmiş illere de diğerlerine göre daha az teşvik vererek, bölgesel dengeleri sağlamaya çalıştık. Bu teşvik sistemi mükemmel değil tabii ama 5-6 aylık uygulamada olumlu sonuçlar aldık. Bu süre içerisinde 1523 teşvik belgesi verildi ve bununla 22.5 milyar TL’lik yatırım sağlandı” dedi.
“Enerji fiyatlarında dışa bağımlıyız”
Bakan Babacan, “Burada, bize aktarılan problemlerle ilgili söylenecek varsa söyleyeceğiz ama Ankara’da çalışmamız gereken varsa Ankara’da çalışacağız. Kayıt dışı ekonomiye karşı daha çok denetim yapılması gerekiyor. Bu konuda, denetim ve yaptırımda daha sert bir döneme gireceğiz. Elektrik, doğal gaz ve petrol konusunda dışa bağımlı olduğumuz için enerji maliyetleri konusunda da dışa bağımlıyız. Bu nedenle dünya fiyatlarından çok etkileniyoruz. Elektriğin yarısından fazlasını doğal gazla üretiyoruz. Barajlarda da elektrik üretimi var ancak onlarda da döviz borçlusuyuz. Biz zaten enerji fiyatlarını göğüsleyebildiğimiz kadar göğüslüyoruz” dedi.
Toplantının öğleden sonraki bölümü, basına kapalı olarak gerçekleşti. Toplantıda, istekler ve çözülmesi gereken sorunlar bakanlara ve üst düzey yöneticilere iletildi.