Keçeci ve Kocasert NTV’nin canlı yayınında Denizli’yi anlattı

Volkwagen Kasko’nun katkılarıyla NTV tarafından hazırlanan EkoAnadolu, Volkwagen Yetkilisi Satıcısı Batı Otomotiv’e konuk oldu.

Doğuş Yayın Grubu Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım’ın moderatörlüğünü yaptığı EkoAnadolu’ya Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı, Türkiye İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Süleyman Kocasert, Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras, NTV Ekonomi Danışmanı Mahfi Eğilmez konuk oldu.

Koktey ve Arp Grubu’nun muhteşem konseri ile başlayan etkinlik, canlı yayınlanan EkoAnadolu ile devam etti. Programa, Denizli iş dünyasının önemli isimleri ilgi gösterdi.

İLK SÖZÜ MAHFİ EĞİLMEZ ALDI
Programın moderatörü Doğuş Yayın Grubu Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım’ın kısa bir giriş değerlendirmesinin ardından ilk sözü NTV Ekonomi Danışmanı Mahfi Eğilmez aldı. Eğilmez, genel hatlarıyla dünya ekonomisini, ve güçlü ülkelerin son durumlarını değerlendirdi, ardından Türkiye’ye ilişkin önemli saptamalar yaptı.

Türkiye’nin son dönemlerde tüm şokları birbiri ardına yaşadığını belirten Eğilmez, “Küresel kriz patladı, ülke ateş çemberiyle çevrildi, Rusya krizi patlak verdi, terör giderek arttı, son olarak da darbe girişimi yaşandı. Ancak, tüm bunlara rağmen Türkiye ayakta kalmayı başardı. Ancak, ister istemez hız kaybettik, bu da normaldi. Beklentim enflasyonda bir düşüş yaşanmayacak, istihdamda da kayda değer bir artış gözlenmeyecek” dedi.

KEÇECİ: DENİZLİ’NİN KATKISI BÜYÜK
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci genel hatlarıyla Denizli ekonomisine ilişkin bilgiler verdi. Türkiye istihdamının yüzde 1.14’ünün Denizli tarafından karşılandığını belirten Keçeci, hiçbir ilin yüzde 2 seviyesinin üzerinde olmadığı bu değerlendirme Denizli’nin rolünün büyük olduğunu kaydetti. Kadın istihdamında ise zirvede yer aldıklarını belirten Keçeci, yüzde 33.2’lik kadın istihdamının, Gaziantep’te yüzde 10 seviyelerinde olduğunu kaydetti.

KEÇECİ: DENİZLİ PATİNAJ YAPIYOR
Denizli’nin vergi matrahında 12. sırada yer aldığını, en çok ihracat yapan 8. il konumunda olduklarını ifade eden Keçeci, “Ancak, son zamanlarda Denizli tam anlamıyla patinaj yapıyor. Denizli özellikle ihracatta trendini koruyabilmek için aylık 300 milyon dolar seviyesinde ihracat yapmalı” dedi.

KEÇECİ: DOĞAL TAŞI İŞLEMELİYİZ
Denizli’de doğal taş imalatının Türkiye’de önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Keçeci, “1980 sonrasında Denizli doğal taş konusunda çok önemli bir yere geldi. Mermer, ülkemizin ciddi bir serveti. Bu nedenle de blok olarak satmak yerine, katma değeri daha yüksek ürün haline getirmek zorundayız. Blokları Çin’e gönderip, işlenmiş halde geri alıyoruz. Dünyanın stratejik bir çok yapısında Denizli mermeri kullanılıyor, ancak biz satamıyoruz” dedi.

KEÇECİ: DENİZLİ KAPASİTESİNİ DOLDURDU
Denizli ekonomisinin yüzde 80 kapasiteye ulaştığını, bunu artırmanın mevcut durumda imkansız olduğunu anlatan Keçeci, “Mevcut durum ile istihdamı 400 bine çıkarmak, ihracatı 6-7 milyar dolara yükseltmek mümkün değil. Bunun için, sıfırdan ve Denizli’de olmayan sektörlere önemli yatırımların yapılması gerekiyor. Aksi halde Denizli yerinde saymaya devam eder” dedi.

Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert de önce mevcut durumu, ardından da yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Denizli’nin 10 yıl öncesine kadar ev tekstili ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu, günümüzde ise farklı sektörlerde de güçlendiklerini anlatan Kocasert, “10 yıl önce Denizli ihracatının yüzde 75’in ev tekstili oluştururken, şimdi bu yüzde 45’ler seviyesinde. Bu durum tekstil ihracatında azalmayı göstermiyor. Aksine artış olmasına rağmen, katma değeri daha yüksek kalemlerin devreye girmesiyle, toplam hacimdeki payı azalıyor” dedi.

KOCASERT: 2 YILDIR PATİNAJ YAPIYORUZ
Keçeci’nin “Denizli son iki yıldır patinaj yapıyor” tespitine katılan ve aynı saptamayı yapan Kocasert, “Denizli artık patinaj yapıyor, yerinde sayıyor. Fiili ihracat artıyor gibi görünse de değer bazında azalmalar var. Özellikle 15 Temmuz sürecinden sonra bize düşen, Türkiye’ye düşen çok daha fazla çalışmak” diye konuştu.

KOCASERT: PASTAYI BÜYÜTMELİYİZ
Dünya genelinde bir pastanın olduğunu ve herkesin pastadan daha fazla paylaşmak için çabaladığını anlatan Kocasert, “Bizim yapmamız gereken pastadan aldığımız payı büyütmenin yanı sıra, pastayı da büyütmeye uğraşmaktır. Bunun için de yeni pazarlar yaratmalı, markalaşmaya yönelmeli, enerjimizi bu yönde kullanmalıyız” dedi.

KOCASERT: OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN
Denizli’nin aktif bir havalimanı olmamasına, denizle bağlantısının bulunmamasına ve hızlı treninin olmamasına rağmen gösterdiği başarının her türlü takdiri hak ettiğini ifade eden Kocasert, “Hafif ihracat karayolu ile çözülüyor. Her gün çok sayıda TIR yola çıkıyor. Ancak, ağır metal, makine ve mermerin taşıması ciddi bir sorun. Bunun için hızlı tren Denizli için zorunludur. Havalimanı’na kargo uçaklarının daha sık inip kalkması gerekiyor. Denizli’de liman olsaydı, hızlı tren olsaydı, şu anda çok farklı bir yerde olurduk” dedi.

MANİSALI: EN BÜYÜK SIKINTI ÖTV KONUSU”
Genel hatlarıyla Denizli ve Türkiye ekonomisinin masaya yatırıldığı EkoAnadolu programına ev sahipliği yapan Batı Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Manisalı, özel bir buluşmaya imza attıklarını söyledi.
Türkiye’de yapılan ihracatın maddi değer olarak ağırlığının büyük bir oranının otomotivden geldiğini ifade eden Manisalı, “Otomotiv sektörü, Türkiye ekonomisi açısından son derece önemli ve lokomotif bir sektördür. Türkiye’de 4-5 üretici marka var. Bu markalar ihracata çok ciddi anlamda katkı sağlıyor. Dolayısıyla otomotiv sektörü tüm sektörlerin içerisinde en önemli ve şu an hali hazırda ülkemizin içinde bulunduğu durum itibariyle çarkını bir şekilde döndüren sektörlerden biri. Denizli özelinde bakacak olursak, ilimiz potansiyel bir şehir olması sebebiyle tüm markalarda hem binek hem hafif ticari olarak yaklaşık bir yılda 12 bin araç satılıyor. Türkiye’deki 3 büyük şehirden sonra Denizli önemli bir yerde. Sektördeki en büyük sıkıntı, araçların üzerindeki vergi konusu. Bütün araçlar ÖTV’ye tabi. Şu an oransal olarak motor hacmine bağlı olmakla beraber yüzde 45’ten yüzde 130’a kadar otomobiller üzerinden özel tüketim vergisi alınmaktadır. Bu da sektörün üzerinde ciddi bir vergi yükü. İnsanların alım durumunu zorlaştırıyor. Türkiye otomotiv vergileri anlamında da Dünya’da rekortmen bir ülke. Bu vergilerin düzenleneceği ile ilgili çok ciddi duyumlar alıyoruz. Otomobil alma düşüncesi olan vatandaşları yılbaşından önce araç almalarını öneriyorum” diye konuştu.