REKLAMI GEÇ

Lokomotifi marka çekecek

Lokomotifi marka çekecek

Ev tekstilinin başkenti Denizli, unvanını inovasyon ve markalaşmayla sürdürmeye devam edecek.

/ DENİZLİHABER / 11 Nisan 2012 Çarşamba, 13:00

Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 7. kenti olma başarısını sürdüren Denizli, resmi rakamlarla 2 milyar 757 milyon dolar, revize edilmiş rakamlarla 3 milyar 112 milyon dolar olan toplam ihracatının yüzde 51’ini tekstil ve konfeksiyon sektöründe gerçekleştiriyor. Dünyanın ev tekstili başkenti olarak bilinen, Türkiye’nin havlu ve bornoz ihracatının yüzde 80’ini gerçekleştiren Denizli’nin lokomotif sektörü tekstil, markalaşma ve inovatif çalışmalarla kabuk değiştirerek lokomotif unvanını sürdürüyor.

Geçmişte Yıldırım Beyazıt’ın kızının gelinliğini, Barboras Hayrettin Paşa’nın gemilerinin yelkenlerini, Roma Sarayı’nın kumaşlarını dokuyan, günümüzde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’dan, ABD’nin eski Başkanı George Bush’un eşi Laura Bush’a ünlülerin evinde, Wimbledon Tenis Turnuvası’ndan, Los Angelas Lakers’e ünlü takımların ve sporcuların kullandığı ev tekstili ürünlerini üreten Denizli, alternatif sektörlere yönelmesine rağmen ekonomisinin büyük bölümünü hala tekstil ve konfeksiyon sektörü oluşturuyor. Kentte sigortalı 165 bin kişiden yaklaşık 70 bini tekstil sektöründe çalışırken, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 7. kenti olan Denizli’nin 2011 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin kayıtlarına göre 2 milyar 757 milyon dolar ihracatının 1 milyar 400milyon dolarını tekstil ve konfeksiyon ürünleri oluşturdu.

Krizden en fazla etkilenen il oldu
Geçmişi 2 bin yıla dayanan tekstil ve konfeksiyon sektörü, 1982 yılından sonra yaşadığı dönüşümün bir benzerini son yıllarda yaşamaya başladı. İhracatının ve üretiminin büyük bölümünü fason olarak ünlü markalara yapan Denizli’de tekstil ve konfeksiyon sektörü son yıllarda ar-ge ve markalaşma çalışmalarına önem vererek küresel rekabette yerini koruyup, katma değerini artırarak ürününü daha yüksel bedelle satmanın yollarını arıyor. 2000’li yıllardan bu yana markalaşmak için çalışmalar yapan sektör 2008 yılında yaşanan global ekonomik krizden oldukça etkilendi. Krizin ABD kaynaklı olması ve Avrupa’ya yansıması nedeniyle üretiminin büyük bölümünü ihraç eden Denizli, krizden en fazla etkilenen il oldu. 2009 yılının sonuna kadar kriz yaralarını saran Denizli, büyümeye ve gelişmeye kaldığı yerden devam etti.

Markalaşmada önemli adımlar
Bugün Denizli tekstil ve konfeksiyon sektörünün önemli bir bölümün yine fason üretim oluştursa da bir çok firma kendi markasını yaratma konusunda önemli adımlar attı. Kocaer Tekstil Çakra, Eke Tekstil Hamam, Başarı Tekstil İssimo, Nesa Tekstil Deco Bianca, Gökhan Tekstil Soft Cotton, Oğuzlar Tekstil Zugo, Ozan Tekstil Hobby, Altınbaşak Tekstil Antınbaşak markalarını yaratarak ulusal ve uluslar arası alanda tanıtılmasını sağladı. Özelikle Hamam ve Çakra markalaşma yolunda önemli aşama kaydederek yurt içinde ve yurt dışında adını duyurup,aranılan marka olmayı başardı. Markalaşmanın yanı sıra yenilikçi (inovatif) ürünler üretmek için bir çok firma ar-ge çalışmalarına önem verdi. Tan Tekstil, nano teknolojiyle 11 çeşit farklı kumaş üretti. Vücut ısısını 37 derecede sabit tutup serinleten, böcek ve haşereleri kovan, ütü gerektirmeyen, stresi azaltan, giyside bakteri üremesini engelleyip hijyen sağlayan, içeriğindeki özel kimyasallarla yağ yakan, vücudu sıkılaştıran kumaşların üretimine başlayan Tan Tekstil, kumaşların ulusal ve uluslararası kuruluşlardan da sertifikalarını aldı. Taşevli Tekstil, gümüş simli stres çorabı üretti, ihracatına başladı. Cep telefonu sinyallerini önleyen kumaştan, yağ yakıcı kumaşa, anti bakteriyel kumaşa kadar pek çok farklı yenilikçi ürün üretildi.

Made By Denizli
Şirketlerin markalaşma ve inovasyon çalışmalarına Denizli İhracatçılar Birliği de Made By Denizli projesiyle önemli bir katkı sağladı. Birlik, Denizli’de üretilen ve ihraç edilen tekstil ürünlerine Made By Denizli (Denizli’de üretilmiştir)  etiketi konulması için çalışma başlattı. Birlik tanıtım amaçlı olarak Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun Denizli ayağında, Erzurum’daki Üniversitelararası Kış Oyunları’nda ve Trabzon’da yapılan Gençlik Olimpiyatları’na Made By Denizli logolu havlular gönderdi, sporculara hediye etti. Denizli’deki birkaç firma da ihraç ettiği ürünlere Made By Denizli etiketi yapıştırdı. Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, etiketin kullanılması için şartname oluşturma hazırlıkları yaptıklarını söyledi.

“Denizli’nin lokomotifi tekstil”
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, tekstil ve konfeaksiyon sektörünün Denizli’nin vazgeçilmezi olduğunu, kentin tekstil ve konfeksiyondan vazgeçmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Denizli’de tekstil sektöründe bir kümelenme var. Türkiye’nin ev tekstili ihracatının yüzde 80’ini Denizli gerçekleştiriyor. Firmalarımız markalaşma ve inovasyon konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Kablo, bakır ürünleri, mermer, seracılık, tarımsal ürün sektörlerinde önemli yatırımlar var, bu sektörlerin payı artıyor. Ancak, Denizli ekonomisinin, sanayisinin lokomotifi yine de tekstil sektörüdür” dedi.

“Havlu ve bornoz ihracatının yüzde 80’i Denizli’den”
Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, Denizli’nin resmi rakamlara göre 2 milyar 757 milyon dolar, revize edilmiş rakamlara göre 3 milyar 112 milyon dolar ihracatının olduğunu belirterek, “Bu ihracatın 1 milyar 400 milyon dolarını tekstil ve konfeksiyon ürünleri oluşturuyor. Tekstil ve konfeksiyon ihracatının toplam ihracattı payı yüzde 75’ten yüzde 51’e düştü ancak, 2004 yılında 900 milyon dolar olan tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatı bugün 1 milyar 400 milyon dolar. Denizli, Avrupa’nın ev tekstili başkenti. Türkiye’nin toplam havlu ve bornoz ihracatının yüzde 80’ini Denizli yapıyor. Mermer, kablo, bakır, tarım ürünleri sektörleri hızla büyüyor. Ama tekstil ve konfeksiyon sektörünün uzun yıllar Denizli’nin lokomotif sektörü olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz” diye konuştu.

“Tekstilci çok aşama kaydetti, verimliliği öğrendi”
Tekstil ve konfeksiyon firmalarının son yıllarda markalaşma ve inovatif ürünler konusunda önemli çalışmalar ve yatırımlar yaptığını söyleyen Kocasert, “Laodikya’da boyahane kalıntıları çıktıysa, Roma yazıtlarında Denizli bölgesinden kumaşlardan övgüyle söz ediliyorsa, Barboras Hayrettin’in yelken bezini, Yıldırım Beyazıt’ın kızının gelinliğini dokuduysak, uzun yıllar boyunca tekstilde sonuna kadar yer alırız. Ancak belki şekil değiştiririz. Yenilikçi, inovatif, modern tasarımlarla vitrinleri süslemeye devam ederiz. Diğer sektörlerdeki gelişim biraz daha hızlı olabilir Denizli tekstilin başkenti olma özelliğini uzun yıllar koruyacaktır.  Tekstilci, ihracatçı biraz da düşük kur yüksek faiz politikasının getirdiği zorunlulukla, Pakintan, Mısır, Hindistan, Çin’le rekabetin getirdiği zorunlulukla verimliliği öğrendi, çok aşama kaydetti. İleri teknoloji ürünü makineler kullanarak randımanını da, imalatı da artırdı ” dedi.

“Her konuda marka olmaya adayız”

Birlik olarak Denizli’nin markalaşma çabalarına katkı koymak için Made By Denizli projesini hayata geçirdiklerini söyleyen Süleyman Kocasert, “Bu bizim için çok önemli bir proje, bir hayal. Her konuda marka olmaya aday bir kentiz. Dünyaya kendimizi anlatabilmenin ilk yolu kendimizden tanıyabilmekten geçiyor . Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilirsek; önce kendimiz anlar, sonra da anlatırız. Bu sloganla yola çıktık. Denizli ile ilgili farkındalığı artırmaktı asıl amacımız. Projemiz herkes tarafından benimsendi. Çok uzun soluklu bir proje, daha yolun başındayız.  Bazı düzenlemeler yapacağız, bu etiketi kullanmanın şartnamesini oluşturacağız. Orta ve uzun vadede Denizli’ye büyük yarar getireceğini, Denizli ürünlerinin daha kolay tanınır, seçilir hale geleceğini umuyorum” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı