“Sanayici, doğduğuna bin pişman”

Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Katrancı,
sanayicinin içinde bulunduğu durumu, bol ünlemli açıklamasında dile getirdi.
Zamlardan, yaşanmakta olan krizin etkilerine kadar birçok konuya değinen
Katrancı, “Biz, işadamları olarak umutsuz ve güvensiziz” dedi.

‘Doğal gaza da zammına da mahkumsun’
Türkiye’de doğal gaz zammının bir yılda yüzde 80’i bulduğunu
belirten Katrancı, “Dünya’da yılda yüzde 40 dolaylarında cereyan eden doğalgaz
zammı, Türkiye’de yılda yüzde 80 i buldu! Doğalgaz zammını matematiksel  formüllerle açıklayan, daha doğrusu
açıklayamayan hükümet, Türkiye’nin nasıl dünyaya bu kadar fark attığını
açıklamaya yanaşmıyor! Denizli’de doğalgaz ile ısınmak mecburi, yani bu zamları
yemek mecburiyetimiz var. Fabrikalar doğalgaza dönmüştü, şimdi onların da bu
zammı yemeleri zorunlu hale getirildi. Hükümet farklı enerji seçenekleri sunmuyor,
farklı enerjiye yönelmeye dair bir teşvik planı da getirmiyor. Yani ‘Doğalgaza
mahkumsun dolayısıyla zamlara da mahkumsun’ şeklinde bir dayatması var.
Elektrik zamları zaten dayanılmaz boyutlara ulaştı. Sanayici doğduğuna bin
pişman” dedi.

‘Duayenlerimiz, çek kırdırmayı öğrendi’
Başbakan Erdoğan’ın, sanayicinin 2 yıl daha dayanmaya
yetecek gücünün var olduğunu söylediğini hatırlatan Katrancı, “Acaba, kendileri
bu bilgileri, hangi renk sermayeden edinmektedir? Denizli’de “asla batmaz”
denilen firmalar batmaya başladı, mahkemeler işçi alacaklarıyla ilgili
davalarla kilitlendi. Ardı ardına dükkanlar kapanıyor. Bunu hükümet görmüyor mu?
AKP’nin Denizli İl Örgütü, Denizli’yi hükümete anlatmıyor mu? Sanayinin duayeni
dediğimiz Denizlili sanayici büyüklerimiz, bunca yıllık sanayici geçmişlerinin
üzerine, bugün, ‘çek kırdırarak gün geçirme’ nin ne demek olduğunu öğrenmeye
başladılar” dedi.

‘İşveren, tefecinin elinde’
İş ahlakının süratle çöktüğünü, işverenlerin, değil bankalar
ve finans kuruluşlarının eline düşmeyi, artık tefecinin eline düştüğünü dile
getiren Katrancı, “Büyük çoğunluğu yabancılar elinde bulunan Türk bankacılık
sistemi, Türk işadamını sıkıştırmakta, cendereye almaktadır, Bankalar,
kredileri tamamen kestikleri gibi, verilenleri geri almak üzere harekete
geçmişlerdir” dedi.

‘İhracat yapabilecek müşteri
bulursak, kur anlamlı olacak’
Kurlardaki artışın, ihracatçıyı sevindireceğini sananlara da
seslenen Katrancı, “Bu yalnızca bir sanıdır. Kurların yükselmesinin, ihracat
yapacak bir müşteri bulunabilirse, anlamı olabilecektir” dedi.

‘Gözümüz yollarda kaldı’
Devlet Bakanı Nazım Ekren’in, Denizli’ye geldiğinde,
Denizli’nin teşvikli iller arasına girmesi için Denizli’ye heyet göndereceğini
ve burada teşvikle ilgili bir toplantı yapacağına dair açıklamasını hatırlatan
Katrancı, “Ne yazık ki, hala bu konuda bir icraat yok. Ağzımızın tadı kaçtı.
Gözümüz yolda kaldı ama heyet gelmedi. Hükümet bizi, muhalefeti, sivil toplum
kuruluşlarını ne zaman duyacak, ne zaman bize ses verecek, nereye doğru
gidiyoruz? Bilemiyoruz” dedi.

‘Felaketin büyüklüğü görülüyor’
Türkiye’nin büyük şirketlerinde, korkutucu gerilemeler ve duraksamalar
yaşandığını ifade eden Katrancı, “İzmir Demir Çelik’in çelikhanesinde üretimin
iki vardiyaya düştüğü, Eczacıbaşı Yapı’nın toplam çalışan sayısını yüzde 20
azaltmaya karar verdiği, Ford Otosan’ın 25 Ekim-2 Kasım arasında üretimine ara
verdiği ve böylece yılın üçüncü çeyreğindeki karının yüzde 31 azaldığı, Yapı
Kredi Bankası’nın istenilen değerlere ulaşılamadığı gerekçesiyle Yapı Kredi
Sigorta’nın satış sürecini durdurduğu, Tofaş’ın 24 Eylül-7 Ekim tarihleri arası
üretime ara verdiği ve böylece üçüncü çeyrekte karının yüzde 70 azaldığı,
Karsan’ın yılın üçüncü çeyreğinde satışlarının, geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 28 azaldığı, Otokar’ın üçüncü çeyrekte net karının yüzde 56 azaldığı ve
nihayet burnumuzun dibinde, Batı Çimento’nun Denizli Hazır Beton tesisinin
üretim faaliyetine son verdiğine dair finans kuruluşlarından internet yolu ile
aldığımız bilgiler, felaketin büyüklüğünü de feryadımızın haklılığını da
göstermektedir. Biz işadamları olarak, umutsuz ve güvensiziz! Durumumuzu
ilgililerin dikkatine sunarız” dedi.