DSO’NUN ANKETİNE GÖRE KRİZİN İZLERİ 2010’DA SİLİNDİ

Sonuçları açıklanan Denizli Sanayisi Genel Görünüm Anketi, krizin derin izlerinin hissedildiği 2009 yılı ve ardından gelen 2010 yılı anketlerine göre beklentiler açısından daha iyi bir görüntü çiziyor. Anket, 2010’da yaraların sarıldığını gösteriyor.
/ DENİZLİHABER / 14 Nisan 2011 Perşembe, 16:58
Denizli Sanayi Odası (DSO) her yıl üyeleri arasında ‘Denizli Sanayisi Genel Görünüm Anketi’ni gerçekleştirerek, Mart ayı içinde bu anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıyor. DSO Başkanı Müjdat Keçeci, Başkan Yardımcıları Gültekin Okay Salgar ve İsmail Yılmaz’ın da katıldığı, Pamukkale Tenis Kulübü’nde bugün yaptığı basın toplantısında, Denizli Sanayisi Genel Görünüm Anketi 2011’in sonuçlarını açıkladı. DSO’nun 6 yıldır hazırladığı anketin, bu sene 2010 yılı verilerine göre yaptığı anketin sonuçlarına göre, krizin izleri silindi. DSO Başkanı Müjdat Keçeci, Başbakan Erdoğan’ın, Denizli’de verdiği yemekte, Denizli’yi anlattığı verilerin DSO’nun bilgileri olduğunu söylediğini hatırlatarak, “Bu bizi çok mutlu etti. Anketimizde yer alan rakamlarda herhangi bir yorum yok” dedi.
Denizli Sanayi Odası’nın anketi, DSO’ya üye, 1423 sanayiciden 1131’ine gönderildi. 1131 üyenin yüzde 17.51’i yani 198 tanesi bu anketi yanıtladı. Anket, Denizli sanayisini üretim, kapasite kullanımı, satış, sipariş, karlılık, yatırım, ihracat ve istihdam gibi çeşitli açılardan mercek altına alıyor. Anket, 2010 yılında bu alanda yaşanan gelişmeler ile 2011 yılının beklentilerine ışık tutuyor. Denizli Sanayisi 2011 Genel Görünüm Anketi, krizin derin izlerinin hissedildiği 2009 yılı ve ardından gelen 2010 yılı anketlerine göre, beklentiler açısından daha iyi bir görüntü çiziyor. 2010’da yaraların sarıldığını gösteren anket, 2011 yılında da düzelme ve iyileşmenin süreceğine işaret ediyor. 2010 yılı Denizli Sanayi Odası Genel Görünüm Anketi, bugüne dek yapılan anketler içinde üretim, iç satış, dış satış, yeni sipariş ve istihdam beklentileri bakımından en olumlu tabloyu ortaya seriyor.
“İŞGÜCÜ PİYASASINDA GLOBAL KRİZİN İZLERİ 2010’DA SİLİNDİ”
DSO Başkanı Müjdat Keçeci, anketi yanıtlayan sanayicilerin 2009 sonunda çalışan sayısı 128 iken, bu rakamın 2010’da yüzde 1.5’lik artışla 130’a çıktığını söyledi. Keçeci, “Geçen yılın anketiyle karşılaştırıldığında, ortalama çalışan sayılarında yüzde 18’lik bir yükseliş göze çarpıyor. Global krizin en çok etkilediği alanlardan biri olan işgücü piyasasındaki düzelme 2010’da belirgin bir biçimde hissediliyor. Bu soruya verilen yanıtlar, SGK tarafından açıklanan SSK’lı istihdamı verileriyle örtüşüyor. 2010 yılında toplam SSK’lı istihdamı yüzde 15’lik, yani 20 bin 79 kişilik bir çoğalmayla ile 134 bin 898’den 154 bin 977’ye çıktı” dedi.
“EN ÇOK MERMER-TAŞ-İNŞAAT-TOPRAK SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM ARTTI”
Ankete yanıt veren her 5 sanayiciden 4’ünün ‘istihdamım arttı ya da aynı kaldı’ dediğini belirten Keçeci, “Oysa bu soruyu geçen yılın anketinde her 2 sanayiciden 1’i 2009’da ‘istihdamım azaldı’ diye yanıtlamıştı. Aynı soruya verilen yanıtlar sektörel bazda incelendiğinde, istihdamdaki en olumlu tablo, yüzde 77.78 oranında ‘istihdamım arttı’ diyen ‘mermer-taş, toprak, inşaat’ sektöründe görülüyor. Onu yüzde 72.73 ile ‘ana metal, madeni eşya ve makine’ sektörü izliyor. İstihdamını en az artıran sektör ise geçen yılın en olumlu sektörü olan ‘elektrik – elektronik ve kablo’ sektörü. İstihdamın en yoğun olduğu ‘tekstil ve konfeksiyon’ sektöründe ise ‘istihdamımızı artırdık’ diyenlerin oranı yüzde 46.34. Ayrıca istihdamdaki 2011 yılı beklentileri incelendiğinde, genel anlamda istihdam artışının süreceği, ‘tekstil ve konfeksiyon’ sektörünün ölçülü bir artış yaşayacağı, ama en büyük artışın ‘mermer-taş, toprak, inşaat’ sektöründe olacağı anlaşılıyor” dedi.
“2010’DA ÜRETİM, SATIŞ VE SİPARİŞLER ÇIKIŞA GEÇTİ”
Keçeci, 2010’da neredeyse her 3 sanayiciden 1’inin üretim, iç ve dış satış ile yeni siparişlerinin arttığını belirttiğini söyledi. Keçeci, “Oysa bu rakamlar geçen yılın anketinde 2009 için tam tersi bir görünüm sergiliyordu. 2009’da DSO üyelerinin yüzde 63.46’sı üretiminin, yüzde 50’si iç satışının, yüzde 52.75’i dış satışının ve yüzde 57.14’ü yeni siparişlerinin azaldığını kaydetmişti. Sektörel açıdan bakıldığında ortalamayı özellikle ‘elektrik – elektronik ve kablo’ sektörünün yukarıya çektiği gözleniyor. Bu sektörde üretimin arttığını belirtenlerin oranı yüzde 100. Aynı biçimde iç ve dış satışların arttığını bildirenlerin oranı sırasıyla yüzde 68.37 ve yüzde 100. Yeni siparişlerdeki artış ise 72.73 olarak belirtiliyor. Bununla birlikte ‘mermer-taş, toprak, inşaat’ sektörü 2011 yılına en olumlu bakan sektör. Bu sektörde ‘üretimim artacak’ diyenler yüzde 90’a ve ‘iç satışım artacak’ diyenler yüzde 80’e, ‘dış satışım artacak’ diyenler yüzde 100’e ve ‘yeni siparişlerim artacak’ diyenler ise yüzde 85.71’e çıkıyor” diye konuştu.
“2011 BEKLENTİLERİ, GEÇEN YILLARI GERİDE BIRAKIYOR”
2009 gibi çetin bir yılın ardından gelen ve iyileşmenin damgasını vurduğu 2010 yılındaki düzelmenin, 2011’de de güçlenerek sürecek gibi göründüğünü ifade eden Keçeci, “Üretim, satış ve siparişlerde yükseliş bekleyenlerin oranı kayda değer bir biçimde yüksek: Artış bekleyenlerin oranı üretimde yüzde 72.94, iç satışlarda yüzde 69.74, dış satışlarda yüzde 75 ve yeni siparişlerde yüzde 72.86” dedi.
“2011’DE KAPASİTE KULLANIMIM ORANLARI YÜKSEK OLACAK”
Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Gültekin Okay Salgar, Denizlili sanayicilerin yüzde 73.50’sinin, 2009’da yüzde 50’nin üzerinde ortalama kapasite kullanım oranına eriştiğini söyledi. Salgar, “Bu oran 2010’da 3 puanın üzerinde bir artışla yüzde 78.82’ye kadar çıktı. Ancak 2011 beklentisi, 11 puanın üzerinde bir artışla yüzde 90.59 gibi adamakıllı yüksek bir orana varıyor. Bu rakam üretim, satış, sipariş ve istihdama ilişkin 2011’in iyimser beklentilerini doğruluyor. Sektörel bazda ise ‘elektrik – elektronik ve kablo’ ve ‘mermer-taş, toprak, inşaat’ sektörlerinde yüzde 50’nin üzerinde ortalama kapasite kullanım oranları yüzde 100’e tırmanmış durumda” dedi.
“2010’DA KARLILIK TOPARLADI”
2010’da her 2 sanayiciden 1’inin ‘kar marjım arttı’ ve ‘aynı kaldı’ dediğini, oysa geçen yılın anketinde 2009’da ‘kar marjım azaldı’ ve ‘zarar ettik’ diyenlerin oranının yüzde 66’yı geçtiğini hatırlatan DSO Başkan Yardımcısı Gültekin Okay Salgar, “Anketteki ilginç bir nokta, geçen yılın anketinde karlılık gerilemesindeki en kötü performansıyla dikkat çeken ‘elektrik – elektronik ve kablo’ sektörünün, işler iyi gibi görünmesine karşın 2010’da da karlılık gerilemesinde en tepede yer almış olması. Karlılık artışında en iyi performans, yüzde 66.67 oranıyla ‘kar marjım arttı’ diyen ‘mermer-taş, toprak, inşaat’ sektörü” dedi.
“Hammadde Maliyetlerindeki Artış 2010’a Damgasını Vurdu”
Denizlili sanayicilerin 2010’da, her türden maliyet kaleminin arttığına vurgu yaptığını belirten Salgar, “Hammadde-aramalı maliyetindeki artış yüzde 83.13’lük yanıtlanma oranıyla ilk sırada. Bunu yüzde 67.50 ile istihdam ve yüzde 67.47 ile enerji maliyeti izliyor. Öte yandan hammadde-aramalı artışında ‘elektrik-elektronik ve kablo’ sektörü birinci ve ‘tekstil ve konfeksiyon’ sektörü ikinci sırada. Bu durum dünyadaki emtia fiyatlarındaki yukarı trendin açık bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte tahsilat vadeleri ile ilgili anket sorusuna verilen yanıtta geçen yıla göre ciddi bir düzelme gözleniyor: 2010’da ‘tahsilat vadelerim uzadı’ diyenlerin oranı yüzde 56.98. Oysa bu oran 2009’da yüzde 73,83’tü.
“Müşterilerin Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi, En Önemli Finansman Sorunu”
Anketi yanıtlayanlar arasında finansman sorunu yaşayanların oranının yüzde 33.75 olduğunu dile getiren Salgar, “Bu oran geçen yıla göre 4 puanın üzerindeki bir iyileşmeye işaret ediyor.
Finansman sorununun en önemli nedeni yüzde 27.42 ile müşterilerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi’. Bu yanıtı yüzde 16.13 ile ‘kredi maliyetinin yüksekliği’ ve yüzde 14.52 ile ‘yeterli özkaynak yaratamamak’ izliyor” dedi.
“Bankalar Müşterilerine Karşı Daha Anlayışlı”
Anketin bankalar ve faizlerle ilgili kısmını da DSO Başkanı Yardımcısı İsmail Yılmaz açıkladı. Yılmaz,
anketi yanıtlayanlar arasında bankalardan yakınanların oranında yıllardır gözlenen azalış trendinin, 2010’da da güçlenerek sürdüğünün gözlerden kaçmadığını söyledi. Yılmaz, “2010’da kredi kapatma yönünde çağrı alanların oranı yüzde 2.50, kredi teminatını yükseltme uyarısı alanları yüzde 6.25 ve herhangi bir ihracat ödemesinin rızaları dışında vade öncesinde kredisine mahsup edilenlerse yüzde 2.67. Oysa bu oranlar geçen yılki ankette sırasıyla yüzde 16, yüzde 18.75 ve yüzde 2.22’ydi” dedi.
“Faiz Maliyeti, Gerilemeye Devam Ediyor”
Banka kredilerinin, her 2 DSO üyesinden 1’i için ana finansman kaynağı olduğunu belirten Yılmaz, “Banka kredilerinden sonra yüzde 23.01 ile Eximbank kredisi ve yüzde 10.62 ile leasing geliyor.
2010’da kredilerini yenileyenlerin oranı yüzde 41.33. Oysa bu oran 2009’da yüzde 51.09’du.
Kredi yenileyenler için vadenin büyük ölçüde değişmediği, ancak maliyetlerinin azaldığını dikkat çekiyor: Krediyi yenileyenler arasında faiz oranı azaldı diyenlerin oranı yüzde 65.52. Bu gelişmede Merkez Bankası’nın gösterge faiz oranlarını 2010 yılı boyunca birkaç kez aşağı çekmesinin payı büyük.
TL’nin reel olarak değerli seyretmesi nedeniyle genellikle, ucuz finansman kaynağı olarak görülen yabancı para cinsinden kredilerin toplam kredilere oranı ise yüzde 50’yi aşıyor. Denizlili sanayi şirketlerinin yüzde 57.63’ünde, yabancı para cinsinden borçların toplam borçlara oranı yüzde 51’in üzerinde seyrediyor. İlk bakışta kur riskinin yüksek olduğunu düşündüren bu oran, işletmelerimizin yüzde 67.05’inin ihracat yaptığı ve bu şirketlerin toplam cirosunun yüzde 58.35’ini ihracat oluşturduğu için önemli bir sıkıntı olarak algılanmıyor” dedi.
“Yatırımlar 2010’da Kımıldadı”
DSO Başkan Yardımcısı İsmail Yılmaz, “Ankete yanıt verenlerin yüzde 60.42’si, 2010’da yatırım yaptığını açıklıyor. Oysa bu oran 2009’da yüzde 43.97’ydi. Ancak yeni yatırıma gidenlerin oranı yalnızca yüzde 17.71. ‘Modernizasyon’, yüzde 37.50’lik oranı ile en çok yapılan sabit sermaye yatırımı olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte 2011 yılı yatırımlar bakımından umut vaat ediyor: Denizlili sanayicilerin yüzde 51.25’i yurtiçinde yatırım yapmayı düşünürken, ne var ki yurtdışına yatırım söz konusu olduğunda bu oran yüzde 12.50’ye iniyor” dedi.
“Tekstil sektörü, son yıllarda pek gözde değil”
Yılmaz, “Denizli’de sanayicilerimiz, 2011’de yüzde 19,88 ile ürün geliştirmeye, yüzde 16.96 ile teknoloji geliştirme ve pazarlamaya yoğunlaşmaya, yüzde 14.62 ile verimlilik artışına, yüzde 12.87 ile ürün kalitesini geliştirmeye ağırlık vermeyi planlıyor. 2010 yılı sonuçlarında dikkat çeken bir başka nokta, AR-GE’ye yönelimin yüzde 7.02 gibi anlamlı bir oranda yanıtlar arasındaki yerini alması.
Bununla birlikte var olan işi dışında farklı bir işkoluna 2010’da yatırım yapmayı öngörenler, ‘gıda- organik tarım’ sektörünü tercih ediyor. Yeni ve farklı bir yatırım söz konusu olduğunda tekstil ve konfeksiyonun en altlarda yer alması ise sektörün son yıllarda pek de gözde olmadığının önemli bir göstergesi” diye konuştu.
Denizlili sanayici ürün kalitesini yükseltti
DSO Başkanı Müjdat Keçeci, “Ankete göre; Denizlili sanayici 2010’da, rekabetçi kalabilmek için öncelikle ürün kalitesini artırma yoluna gitti. Anketi, ‘ürün kalitemizi yükselttik’ diye yanıtlayanların oranı yüzde 17.42 iken, ‘teknolojimizi yeniledik’ diyenler yüzde 12.26. Ancak belki de en ilginç yanıt, yüzde 12.90 ile ‘karlılığımızı artırdık’ oldu. Bunları yüzde 10.32 ile ihracatta yeni pazarlara açılma, yüzde 9.68 ile işgücü verimliliğinin artırılması ve yeni ürün geliştirmesi izledi” dedi. Keçeci, tekstil ve konfeksiyon sektörünün ise en çok karını arttırmayı düşündüğünü belirterek, “Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki sanayicilerimiz, önce karımı arttırırım ondan sonra ürün kalitesini ve işgücünü arttırırım” diyor. Keçeci, mermer-taş sektöründe de blok satışlar yerine final ürünlere doğru yönelmenin olması gerektiğini söyledi.
“2011’de dolar 1.64, avro 2.21 olur”
Denizlili sanayicinin, 2010 sonu ekonomik ve finansal göstergelere ilişkin tahminlerini de açıklayan Keçeci, “Denizlili sanayici, ÜFE-TEFE arasında büyük farklılık olduğunu ve bunun dengede durması gerektiğini söylüyor. Doların 1.63’te, Avro’nun 2.20’de olmasını istiyor” dedi.
“Krizin bitmediğini düşünenlerin oranı yüzde 77”
Keçeci, ankete katılanların yüzde 23’sinin krizin bittiğini düşündüğünü, yüzde 77’sinin ise bitmediğini düşündüğünü belirterek, “Kriz sonrası iyileşme artık Denizli’ye de yansımaya başladı. Ankete katılanlara ‘Türkiye’de kriz sonrası toparlanma Denizli’ye ne ölçüde yansıdı?’ diye sorduk. ‘Hiç yansımadı’ diyenlerin oranı yüzde 9.76, az yansıdı diyenlerin oranı yüzde 46.34, eşit yansıdı diyenlerin oranı yüzde 37.80, çok yansıdı diyenlerin oranı yüzde 3.66, fazlasıyla yansıdı diyenlerin oranı ise yüzde 2.44” dedi.