REKLAMI GEÇ

Denizli büyük risk altında

Denizli büyük risk altında

İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Dr. Şevket Murat Şenel, Denizli’nin ciddi bir deprem riski altında bulunduğunu belirterek, “6 ve üzeri yaşanabilecek bir depremde yapı stoğunun yüzde 25’i yok olur. Riski ortadan kaldırmanın tek yolu ciddi bir kentsel dönüşüm ve yapı stoğunun hızla yenilenmesidir” dedi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 15 Ağustos 2016 Pazartesi, 13:12

Yüzyılın en büyük felaketi kabul edilen Marmara Depremi’nin üzerinden 17 yıl geçti. 17 ağustos 1999’da meydana gelen Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki deprem büyük yıkım yaratmış, ardından 12 Kasım’da yaşanan Düzce depremi yıkımın boyutunu daha da artırmıştı.

ÜLKE GENELİNDE EŞ ZAMANLI AÇIKLAMA
İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi yönetimi, büyük felaketin yıldönümünde “depremi unutmadık, unutturmayacağız” başlığıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Ülke genelinde eş zamanlı düzenlenen basın açıklaması, Denizli Gazeteciler Cemiyeti İlyas Haytan Salonu’nda gerçekleştirildi.

denizli-insaat-muhendisi-deprem-aciklamasi-1

17. YILINDA 17 AĞUSTOS FELAKETİ
İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Dr. Şevket Murat Şenel ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda 17 Ağustos felaketi ve depremsellik konuları ele alındı.

İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Dr. Şevket Murat Şenel, 17 Ağustos’ta meydana gelen ve 45-50 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin büyük yıkım yarattığını belirterek, çok büyük ölçüde can kaybı ve yapı hasarına yol açtığını söyledi. Şenel, “Depremde yapı stoğunun yüzde 25’i, yani 4’te biri kullanılamaz hale geldi, bir o kadarı da onarıma tabi tutuldu. Kamu binalarında ise çok ciddi hasarlar oluştu” dedi.

Daha önce de Türkiye’nin büyük depremlerle sarsıldığını ve 17 Ağustos depreminin milat olarak kabul edildiğini anlatan Şenel, “Ne yazık ki 1999 depremlerinin ortaya çıkardığı ağır bedellerden yeteri kadar ders çıkarılmadığı 2011 yılında yaşanan Van depreminde bir kez daha anlaşıldı” dedi.

DEPREM BİR DOĞA OLAYIDIR, AMA…
Depremin bir doğa olayı olduğunu ve bunu da kabul ettiklerini dile getiren Şenel, “Sorun bir doğa olayı olan depremde değildir. Sorun, depreme dayanıklı yapıların üretilememesindendir. Ülke topraklarının 1/3’ü 1. ve 2. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Nüfusun yüzde 70’i, sanayi tesislerinin de yüzde 75’i deprem tehlikesi altındadır. Gerekli tedbirleri almamak ya da denetimsizlikten kaynaklanan olayları kader olarak değerlendirmemek gerekir. Mühendislik bilimine uygun hareket edilmeli, yapı üretim süreci bilime ve bilgiye dayalı olmalıdır” dedi.

DENİZLİ’DE DURUM VAHİM
Denizli’nin depremselliği ve yapı stoğuna ilişkin değerlendirmeler de yapan İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Dr. Şevket Murat Şenel, 7-8 yıl önce üniversite olarak gerçekleştirdikleri 2 farklı senaryodan çok ciddi sonuçların ortaya çıktığını söyledi.

Şenel, “6.3 ve 7.0 büyüklüğündeki iki ayrı deprem senaryosuna göre Denizli’deki yapı stoğunu ele aldık. Karşımıza çıkan, Marmara Depremi’nde yaşanandan çok farklı değildi. Yapı stoğunun yüzde 25’i, 6 ve üzerindeki depremde tamamen yıkılabilecek boyutta. Kamu binalarında da durum farklı değil” dedi.

YAPINIZ 1998’DEN ÖNCE YAPILMIŞSA
Denizli halkının binalarına ciddi soru işaretleriyle yaklaşması gerektiğini öne süren Şenel, “Eğer binanız 1998 yılından önce yapılmışsa risk altındasınız. Vatandaşlara tavsiyemiz, zaman geçirmeden binalarının güvenli olup olmadığını kontrol ettirmeleri yönündedir. Bu konuda meslek odalarında da destek alabilirler” dedi.

ÇÖZÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM
Depremin olumsuz etkilerinden kurtulmanın tek yolunun mevcut yapı stoğunu değiştirmekten geçtiğini anlatan Şevket Murat Şenel, bunun için kentsel dönüşümün büyük önem taşıdığın ifade etti.

Şenel, “Kentsel dönüşüm özel sektör ile yapılıyor. Doğal olarak para kazanmak da önemli hale geliyor. Bu süreçte dönüşümün yapılacağı bölge ve arsanın değeri ön plana çıkıyor. Çamlık’taki bir arsanın kentsel dönüşüme sokulması tabii ki daha cazip hale geliyor. Bu süreç de en riskli binaların yakalanmasının önünde engel oluşturuyor” dedi.

ÇÖZÜM: ALANSAL DÖNÜŞÜM
Bu handikapların önüne geçilmesinin tek yolunun tek değil, alansal bazda dönüşüm olduğunu dile getiren Şenel, “Belediyelerin bir bölgeyi taşıdığı riskten dolayı kentsel dönüşüm alanı olarak ilan etme yetkisi bulunuyor. Ancak, seçimle gelen ve oy kaygısı taşıyan siyasi yapının böyle bir karar vermesi pek mümkün görünmüyor” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı