Denizli’de 21 Oda Maden ihalelerin getireceği tahribatları değerlendirdi

Maden ve Petrol İşletmeleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) 766 maden sahasının ihaleye çıkarılacağını açıklamıştı. 24-28 Eylül tarihleri arasında yapılacak ihaleler arasında Denizli’de de 12 alan yer alıyor. Bunlar, Tavas-Ulukent, Tavas-Pınarlar, Çameli-Gürsu, Tavas-Kızılca, Tavas-Konak, Tavas-Pınarlık, Çal ve Bekilli.

Denizli’de faaliyet gösteren 21 oda ihalelere tepki için Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya odaların temsilcileri katıldı.

Topluluk adına konuşan Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Sevtap Demirci bölgede altın madenleri olduğu yönündeki bilgilerin yanlış olduğunu söyledi.

Demirci, “Kamuoyunda oluşan bilgi kirliliği bu bölgelerde altın madeni olduğu yönündedir. Gerçekte ilimizdeki bu sahalar mangan, krom, demir, bakır gibi rezervlere sahiptir. Bölgeler yoğunlukla ağaçlandırılacak alan, tarım ve mera alanı, ormanlık alan, doğal sit alanı ve yaşam alanları niteliği taşımaktadır” dedi.

SON İHALELER İKLİMİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK
İhalelerin yapılması ve bölgelerin maden aramasına açılması durumunda iklimin kötü etkileneceğini belirten Demirci, “Son ihaleler ile maden sahalarının açılıp işletilmesinin, iklim krizine etkisi, erozyon ve toprak bozumu, biyo çeşitlilikte kayıplara neden olacağı öngörülmektedir. Ayrıca su havzalarını yok etme ve kirletme riski taşımaktadır” diye konuştu.

TÜRKİYE ÇÖLLEŞME RİSKİ ALTINDADIR
Dr. Demirci, Türkiye’nin çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu da ifade etti. Demirci, “Son 16 yılda 3 buçuk milyon hektar tarım arazisi tarım dışı amaçlara tahsis edildi, ekosistemimizi zarar uğratan maden işletmeleri ülke topraklarını köstebek yuvasına çevirdi” dedi.

ÇED RAPORUNUN HAZIRLANMASINI BEKLEMELİYİZ
Doğru olanın ÇED raporlarının hazırlanması beklemek olduğunu belirten Demirci, “Madenlerin ülkemiz için zaruri olup olmadığı ve çıkarılmalarının üstün kamu yararını gözetip gözetmediği kamuoyu ile paylaşılmalıdır” diye konuştu.

OLDU BİTTİ İHALE SELİNE DUR DEMEK ZORUNDAYIZ
Herkesin dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu dile getiren Demirci, “Ormanlık alanları, tarım ve mera alanlarının, suların, ekosistemimizin tahribine neden olacak tüm bu oldu bitti ihale seline dur demek zorundayız” dedi.

MADEN ÇALIŞANLARI İÇİN BÜYÜK RİSK
Maden çalışmalarının işçiler için de büyük risk taşıdığını belirten Demirci,
“Madenlerde çalışacak işçilerin sağlık riskleri ve iş kazaları var. Ağır ve tehlikeli iş sınıfı kapsamındaki madencilik sektörü yeterli önlemler alınmadığı için ciddi hastalık ve ölüm risklerini barındırıyor. Başta pnomokonyoz, kronik obstruktif akciğer hastalığı, astım, akciğer kanseri, tüberküloz gibi solunum sistemi hastalıkları, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, işitme kayıpları, cilt kanseri dahil deri hastalıkları kas ve iskelet sistemi hastalıkları ve ağır bedensel çalışma koşullarının getireceği diğer fiziksel ve ruhsal hastalıklar ile çalışan sağlığı tehdit altında olacaktır” dedi.

İnsan ve doğada yaşayan tüm canlıların hayatı ve habitatın madenlere kurban edilmemesini isteyen Demirci, ihalelerin iptali için itiraz edeceklerini söyledi.