İş dünyasında asgari ücret korkusu
AK Parti’nin seçim vaatleri arasında yer alan asgari ücretin 1.300 liraya yükseltilmesiyle ilgili farklı kesimlerden tepkiler gelmeye devam ediyor. İşçiler heyecanla maaşlarının artırılmasını beklerken, sanayiciyi 1.300 korkusu sardı. Denizli Sanayi Odası Meclis toplantısında asgari ücret ele alındı, vergi yükü azaltılmadan yapılacak artışın büyük sıkıntılar yaratacağı ifade edildi.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 25 Kasım 2015 Çarşamba, 13:29
Denizli Sanayi Odası (DSO) Kasım ayı olağan Meclis toplantısı gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Mehmet Tosunoğlu’nun sunuş konuşmasıyla başlayan toplantıda, asgari ücretin artışı konusunda işverene gelecek ek yükümlülükler, işsizlik rakamları ve nitelikli işgücü sorunu ele alındı.
YÜK YALNIZCA İŞVERENE YÜKLENMEMELİ
Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, asgari ücretin 1.300 lira olmasının neredeyse yasalaştığını belirterek, yapılacak artışın tamamen işverene yüklenmesi halinde kayıt dışılığın artacağından ve bazı firmaların yatırımlarını yurtdışına kaydıracağından korktuklarını ifade etti.
Keçeci, “Hiçbir işveren çalışanına daha düşük ücret ödemek istemez ama biliyorsunuz ki asgari ücret üzerinden alınan yüklü vergiler var. Gelir vergisi, SGK pirimi, işsizlik ödeneği, işçi ve işveren payları maliyetleri ciddi şekilde arttırıyor. Mevcut haliyle asgari ücret alan bir kişinin işverene 560 TL’ye varan maliyeti var. Bunun %15’i gelir vergisi, %14 SGK pirimi, %1 işsizlik pirimi olarak karşımıza çıkıyor. Asgari ücret net 1.300 TL olduğunda işveren olarak ödeyecek olduğumuz bürüt tutarımız 1.645 TL ve işverene maliyeti 1.933 TL olacak” dedi.
HÜKÜMETİN GÜNDEMİ EKONOMİ OLMALI
Asgari ücretle bağlantılı olarak istihdam rakamlarını da değerlendiren Keçeci, işsizliğin %9-10 ortalamada, enflasyonun %8-9 oranında devam edeceğinin tahmin edildiğini, bu rakamların hedeflenen büyüme için yeterli olmadığını dile getirdi.
Keçeci, “Nüfusumuz her yıl 1 milyon dolayında artıyor. Nüfus artışının yüksekliği nedeniyle kişi başına net gelir artışı 2014 yılında %1,8 geriledi. Nüfusumuzun en fakir %10’u milli gelirin %2,4’ünü alırken, en varlıklı %10 nüfusu milli gelirin %30,4’ünü paylaşıyor. 21 milyon hanenin 11 milyonunun geliri maaş ve ücret. 3,5 milyon hane emekli geliri ile geçiniyor. 2014 yılının TÜİK açıklamalarına göre Türkiye nüfusunun 21,8’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yeni hükümet kuruldu. Hükümetin programı hazırlanırken ilk 90-100 günde yapılacaklar belirlenecek. En önemli sorunlar ekonominin yavaşlamasına sebep olanlar olacaktır diye düşünüyoruz” diye konuştu.
BEYİN GÖÇÜ DURDURULMALI
Türkiye’nin insan sermayesinin yurtdışına göçtüğü ifade eden Keçeci, “Türkiye’den yurtdışına yeni bir hayat kurmak için gidenlerin sayısı, özellikle de eğitim düzeyi yüksek olanların sayısı artıyor. OECD üyesi 20 ülkedeki, 25 yaş ve üzeri, Türk göçmenlerin sayısı 2000 yılında 1,8 milyon iken 2010 yılında 2,1 milyon kişiye ulaşmış. Göçmen sayısındaki artışın yaklaşık yarısı üniversite mezunu göçmenlerden oluşuyor. Nitelikli iş gücümüz yurt dışına kayıyor. Nitelikli işgücü konusunda sıkıntılar çekiyoruz fakat bu göçe engel olamıyoruz” dedi.
TIBBIN GELECEĞİNİ ANLATTI
DSO Kasım ayı toplantısına konuk olarak katılan Denizli Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Gökhan Önem, meclis üyelerine, tıbbın geleceği ve yapay zeka hakkında bir sunum yaptı.