REKLAMI GEÇ

Keçeci: Pamuk stratejik ürün olarak tescillenmeli

Keçeci: Pamuk stratejik ürün olarak tescillenmeli

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, başta tekstil sektörü olmakla birlikte birçok sektör için önemli bir hammadde kaynağı olan pamuk üretimine daha fazla özen gösterilmesini istedi, pamuğun stratejik bir ürün olarak tescillenmesi gerektiğini söyledi. Keçeci, “Her konuda kavga ettiğimiz Yunanistan’dan, Ege Bölgesi’nde üretilen pamuktan daha fazla satın alıyoruz” dedi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 27 Ağustos 2020 Perşembe, 13:36

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, tekstilin ana hammaddesi, birçok sektörün vazgeçilmezi olan pamuk ile ilgili değerlendirme yaptı.

Sanayi analiz edildiğinde en büyük istihdamın, en çok ihracatın ve en rekabetçi ürünlerin tekstil alanında yaratıldığını belirten Keçeci, “Dünyada bu işi en iyi bilen de bizleriz. Bu nedenle bu önemli üretim alanımızı, yarattığı değerleri ve daha fazla yaratabileceği değerleri daha iyi analiz ederek doğru stratejileri belirlemeliyiz. Bizler, tekstilin ana maddesi olan pamuğun ülkemizde stratejik ürün kabul edilerek, özel korumaya alınarak daha anlamlı ve bilinçli üretilmesini istiyoruz. Ama ne yazık ki bu anlayıştan çok uzağız. Bu nedenle pamuk ile ilgili verileri analiz ettiğimizde biz sanayiciler gerçekten üzülüyoruz” dedi.

ESKİ PAMUK TARLALARI NAR VE AYVA BAHÇESİ OLDU
Eskiden Ege Bölgesi’nin Dünya’nın en iyi ve en kaliteli pamuklarının yetiştiği bir bölge olduğunu hatırlatan Keçeci, “Yol boyunca çiçek açmış bembeyaz pamuklar görmek yörem insanı olarak bizi mutlu ederdi. Ama bugün o tarlalar ya nar bahçesi ya da ayva bahçesi oldu. Çiftçi de haklı çünkü tekstil sanayicileri bugün nereden ne kadar pamuk ithal edebilirim diye düşünürken çiftçinin alacağı destek primi belli değil” diye konuştu.

Pamuğun başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere bitkisel yağ, yem ve birçok sanayimizin temel hammadde kaynağı olduğunu belirten Keçeci, “Pamuk üretiminden elde edilen asıl ve yan ürünler bu sanayilerde işlenerek katlanarak artan katma değerler ile ülkemiz ekonomisine kazandırılmaktadır. Ne var ki mevcut üretimimiz bu sanayicilerimizin taleplerinin tamamını karşılayamamaktadır. Yurtiçi talepteki bu açık ithalat ile kapatılarak her yıl 2 milyar dolar kadar döviz kaybı oluşturmaktadır. Halbuki ülkemiz pamuk alanları bütün bu sanayilerimizin hammadde taleplerinin hem miktar hem kalite olarak tamamına yakınını karşılayacak üretim kabiliyetine sahip bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

KAVGA ETTİĞİMİZ YUNANİSTAN’DAN PAMUK ALIYORUZ
Pamukta 1 milyon ton üretim hedefi konmasına rağmen yanlış politikalar, verilmeyen destekler nedeniyle üreticinin ekimden vazgeçtiğini anlatan Keçeci, “Geçen sene 818.511 ton olan lif pamuk üretiminin bu yıl %40 oranında düşüşle 626.000 ton civarında olması bekleniyor. İthalat ise 1 milyon ton sınırına dayandı. Pamuk ülkesi Türkiye’nin pamuk ithal ettiği ülkeleri incelendiğimizde şaşkına dönüyorum. Uganda, Benin, Burkina Faso, Tanzanya, İsrail ve özellikle Yunanistan. Her türlü siyasi kavganın içinde olduğumuz Yunanistan’dan Ege Bölgesi’nde üretilen pamuktan daha fazla pamuk ithal ediyoruz” dedi.

Pamuğun, ülkemiz için gerçek bir endüstriyel ürün olduğunu vurgulayan Keçeci, “Pamuk üreticisinin üreteceği pamuk, tekstil üreticiliği ile ciddi bir katma değer kazanmaktadır. Topraktan tüketiciye bu zinciri kurmalı ve yaşatmalıyız ” dedi.

Başkan Keçeci, bunun için neler yapılması gerektiğini maddelerle sıraladı:
1-Ülke çapında çağdaş teknolojilerin kullanılması sağlanmalıdır.

2-Pamuk üreticisine sağlanacak destekler önceden duyurulmalı ve 3-5 yıllık dönemlerin sözü verilmelidir.

3-Destekler enflasyona endeksli olmalıdır.

4-Mazot desteği güncellenmelidir.

5-Pamuk üretiminde, üreticiler programlı bir şekilde eğitime tabi tutulmalıdır.

6-Meteoroloji raporlarına üreticilerin erişebilmeleri sağlanmalıdır.

7-Pamuk stratejik ürün olarak tescil edilmelidir.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı