Baklan Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı’ndan acı tablo
Denizlihaber’in gündeme getirdiği Büyük Menderes Nehri yatağında suyun kalmamasıyla ortaya çıkan çevre felaketinin ardından bomba gibi açıklamalar Baklan Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Ayhan Demirdöğer’den geldi. Demirdöğer, “Bıraktıkları can suyu menderese can veremez. Büyük tehlike kapıda devlet uyuyor. Birileri süs biberi gibi oturacağına kafalarını dışarı çıkarıp önlem alsın” dedi.
Ferah Işık / DENİZLİHABER / 5 Temmuz 2017 Çarşamba, 09:51
Çal, Çivril ve Baklan ilçelerine ait olan 650 bin dekar tarım arazisinin bulunduğu Baklan Ovası, Türkiye’nin en büyük ve önemli ovaları arasında. Baklan Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Ayhan Demirdöğer, Denizlihaber’in hafta sonundan itibaren gündemden düşürmediği Büyük Menderes’te yaşanan çevre felaketi ve su sorunuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Demirdöğer, Büyük Menderes’teki susuzluğun tek nedeninin sulama birliklerine su verilmesi olmadığını söyledi.
“O SU NASIL CAN VERECEK?”
Ayhan Demirdöğer, Denizlihaber’e yaptığı açıklamada, “Büyük Menderes kurudu, suçlu sulama birlikleri oldu. Menderes yatağındaki suyu su motorlarıyla yapılan sulama bitirdi. Zaten, bize verilen su da yetersiz. İnsanlar birbirlerine yiyecek. Barajın kapağını açıp menderese can suyu verdiler. O su can olamaz. Çünkü, su motorları ile sulamaya devam edilecek ve su menderesin yatağına ulaşamayacak Çivril sınırlarında kalacaktır. Versinler jandarmaya emir, menderes havzasında su motorları çalıştırılmasın” dedi.
“TEHLİKE ÇOK BÜYÜK”
Demirdöğer, dobra dobra yaptığı açıklamasına şöyle devam etti;
“Vahşi sulama nedeniyle Türkiye’nin en bereketli topraklarında çoraklaşma başladı. Dekardan 300 kilogram ürün alınırken 100 kilograma düştü. Bu ovanın dörtte birinin dinlendirilmesi gerekiyor. Çekirdek ve mısır gibi çok su tüketen ürünlerin ekimine kota getirilmesi gerekiyor. Üreticilere istedikleri anda ulaşabilecek yeterli suyu verme olanağımız bulunsa, bırakın Işıklı Barajı’nı; O baraj gibi 2 baraj daha olsa su yine yetmeyecek. Vahşi sulamaya su dayanmaz. Bunalıma girdim. Tarım arazilerine su yetiştiremiyoruz. İnsanlar burnundan soluyor.”
“KAFALARINI KUMDAN ÇIKARSINLAR”
“Bu devletin ilgili bakanlıkları, kaymakamlar ne yapıyor? Tehlikenin farkında değiller mi? Yakında su savaşları başlayacak. Kafalarını kumdan çıkarıp şöyle bir etraflarına baksınlar. Barajın kapağını can suyu için açtırdık diye gururlanmasınlar. Önemli olan gerçek sorunu teşhis edip, ameliyat etmek. Gerçek şudur; Tatlı su kaynakları hızla kirletiliyor, sular azalıyor. Tarım arazileri çoraklaşıyor. Hiçbir planlama yok. Bizleri de üreticilerle karşı karşıya getiriyorlar. Bu kafayla ve bu sistemle yakında Türkiye’nin en bereketli toprakları çoraklaşacak, çölleşecek. Durum çok vahim. Ovanın her tarafı zararlı otlarla dolu, yok edilemiyor. Tüm bu sorunların ana nedeni, gerçek sorunlara duyarsız ve ilgisiz kalan devletimiz. Birileri süs biberi gibi oturmasın, işlerini yapsın.”