Hayvancılıkta ithalat tamamen yasaklanmalı

İthalatta alınan gümrük vergisinin kasaplık canlı hayvanda yüzde 30’dan yüzde 40’a, karkas ette yüzde 75’den yüzde 100’e çıkarılmasının sevindirici olduğunu kaydeden Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, “Ülkemizdeki et arzının talebi karşılamadığı gerekçe gösterilerek yükselen et ürünlerinin fiyatlarını kontrol etmek amacıyla başta kasaplık, besilik canlı hayvan olmak üzere kurbanlık ve karkas et ithaline izin verilmişti. Ülke olarak ithalata izin verilen 2010 Ekim ayından 2012 Eylül ayına kadar 183 Bin Ton et ithal ederek 827 Milyon Dolar ödedik. Gene 2010 ve 2012 yılları arasında 397 Bin baş canlı hayvan ithal ederek 734 Milyon Dolar döviz ödenmiştir. Belirtilen kalemlerde yeniden vergi düzenlemesi yapılmıştır. Yapılan bu düzenleme ile canlı sığır ve kuzularda yüzde 30 olan gümrük vergisi oranı yüzde 40’a, sığır etinde yüzde 75’ ten yüzde 100’e, kuzu ve koyun etinde yüzde 30’dan yüzde 100’e çıkarılmıştır” dedi.

“Et Balık Kurumu”nun (EBK) piyasayı daha fazla kontrol edebilecek bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirten Uzakgider, “Canlı hayvan ve et ithalatındaki bu gümrük vergisi düzenlemesi yetiştiricilerimiz ve ülke hayvancılığı için olumlu bir gelişmedir. Ancak bizler kesinlikle canlı hayvan ve et ithaline karşıyız. Hayvancılığın her kolu için en elverişli şartları taşıyan ülkemizin dışarıdan et ve canlı hayvan ithal etmesi üzüntü verici bir durumdur. Ülkemizde saman fiyatının kilogramının 10 kuruştan 40 kuruşa çıktığı bir çuval yemin 45 – 48 TL olduğu ve girdilerin her yıl arttığı düşünülür ise ülke hayvancılığının gelişmesi beklenemez. Maalesef ülkemizde istikrarlı bir hayvancılık politikamız olmadığından zaman zaman ortaya çıkan süt krizi, et krizi derken ot krizi gibi hususlar her seferinde hayvancılığımıza darbe vurmaktadır. Ülke hayvancılığımız açısından alınan bu karar sevindirici olmakla birlikte ithalat tamamen yasaklanmalıdır. Ayrıca ülkemizde üretimi artırıcı tedbirler alınmalıdır. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, desteklemelerin üretimi artırıcı ve yönlendirici olacak şekilde düzenlenmesi, piyasa istikrarını düzenleyici et ve sütte fiyat istikrar fonu kurularak yetiştiricilerin ve tüketicilerin korunması gibi tedbirler alınmalıdır. “Et Balık Kurumu” piyasayı daha fazla kontrol edebilecek yapıya kavuşturulmalıdır” diye konuştu.