Dikkat! Pamuk ekimi azalıyor

Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, pamuk üretim alanlarının 2002-2012 döneminde 7,2 milyon dekardan 4 milyon dekara gerilemesinin önemli bir sorun olduğunu söyledi.
/ DENİZLİHABER / 13 Kasım 2012 Salı, 08:43
DZO Başkanı Gemici, yaptığı açıklamada, sağladığı katma değer, yaptığı ihracat, istihdam ettiği nüfusla ülkenin lokomotif sektörlerinden tekstil ve konfeksiyon sanayinin hammaddesi olan pamuğun, tekstilden barut ve film malzemesi yapımına kadar yaklaşık 50 çeşit sanayi ürününde kullanıldığını, bu nedenle stratejik bir ürün olduğunu belirtti.
Pamuğun bitkisel yağ üretiminde, son yıllarda artan miktarda biyodizel üretiminde de hammadde olarak kullanılmaya başlanıldığını, küspesinin ise, proteini yüksek bir hayvan yemi olarak hayvancılığın önemli bir girdisi olduğunu vurgulayan Gemici, şunları kaydetti: “Öte yandan sentetik elyaf üretimindeki artışlar pamuktan daha fazla olmasına rağmen, pamuk lifinin doğal oluşu, teri absorbe edişi, suda kaynatıldığında diğer liflere göre sağlam kalması, statik elektriği daha az iletmesi, hava geçirgenliği ve hijyenik özellik taşıma avantajları nedeniyle, herkesin, özellikle doğal ürünler kullanmak isteyen insanların tercih ettiği bir üründür. Ekonomimiz için bu denli önemli olan pamukta ülkemiz, dünya pamuk üretimi ve ticaretinde de önemli bir konumdadır. Dünyada sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk tarımına elverişlidir. Türkiye, dünyada pamuk üretimini gerçekleştiren az sayıdaki ülkeler arasında yer almaktadır” diye konuştu
Türkiye’de pamuk tarımının en önemli sorunlarından birinin, aslında tarımın da ortak sorunu olan tarım arazilerimizin çok parçalı, düzensiz ve dağınıklığı olduğunu bildiren Gemici, “Bu sorunun giderilmesi amacıyla; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın ‘Miras Hukukundan Kaynaklanan Arazilerin Bölünmesinin Önlenmesi’ konusundaki yasa tasarısı ile her yıl 1 milyon hektar tarım arazisinin toplulaştırılması projesine yönelik çalışmalarının sonuçlanması pamuk üretimimizde de iyileşme sağlayacak. Türk pamuğunun üretiminde diğer bir sorun da pamuk maliyetleridir. Ülkemizin pamuk verimi dünya ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, girdi fiyatları, tarıma yönelik mal ve hizmetlere uygulanan vergi oranları üretici için önemli maliyet unsurlarıdır. Şöyle ki 2011 yılı için odalarımızdan alınan verilere göre ortalama maliyet kilogram başına 1,65 lira olmuştur. Buna karşılık destek primi kilogram başına 37 kuruş olarak belirlenirken, 2011 yılı ortalama kütlü satış fiyatı ise kilogram başına 1,2 lira olarak gerçekleşti. Göstergelere göre 2011’de üreticimiz zarar etti. Bunun sonucu 2012-2013 sezonunda pamuk ekim alanlarının büyük bir kısmı Çukurova ve Ege‘de mısır ve buğdaya kaydı. Bu durumun devam etmesi, ekim alanlarının gittikçe azalmasına, piyasaya olan ürün arzında dalgalanmalara neden oluyor” diye konuştu. Pamukta ekim alanlarındaki değişimin, ürün maliyetleri, fiyat ve verilen desteklerle doğrudan ilişkili olduğunu bildiren Gemici, “pamuk Avrupa Birliği ile yapılan gümrük birliğinden dolayı gümrük vergisi alamadığımız tek tarımsal ürün. Bunun için iç piyasa pamuk fiyatları, dünya fiyatlarından direkt etkilendiğini, dünya fiyatlarındaki düşüş, zarar eden çiftçilerin pamuk ekiminden vazgeçerek başka alternatif ürünlere yönlenmesi pamuk ekim alanlarının daralmasına neden oluyor” dedi.
Diğer taraftan ülkemizde hızla gelişen tekstil ve konfeksiyon sektörüne paralel olarak tüketim artışının pamuğa olan talebi artırdığını vurgulayan Gemici, bunun sonucu ortaya çıkan üretimin artırılması zorunluluğunun, pamuğun desteklenmesinin gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi. Gemici, pamukta 1998 yılında başlanan genel desteğin yanı sıra pamuğun primle desteklenmesinin olumlu bir uygulama olmakla beraber, destek prim miktarının “belirlenen bütçenin ürünler arasında dağıtılması” şeklinde uygulanması nedeniyle yetersiz kaldığını belirtti. Özellikle 2009 ile 2011 yılları arasında prim artışı yapılmamasının, gübre, mazot, işçilik ve elektrik gibi girdilerin yüksek olmasının, ürün maliyetinin yükselmesine, bunun sonucu olarak da üreticinin pamuk üretiminden vazgeçmesine neden olduğuna dikkati çeken Gemici, “2012-2013 sezonunda üretim alanlarında önemli oranda düşüş görüldü. Bu durum, tekstil sanayimizin ihtiyacı olan hammaddenin ithalatla teminine neden olacak, pamukta net ithalatçı olan ülkemiz, ithalat için daha fazla döviz ödemek zorunda kalacak. Bu husus ülkemiz ekonomisinin en önemli sorunlarından olan dış ticaret açığının daha da büyümesine neden olacak. Kendi kendine yeterliliğin yakalanabilmesi için kısa vadede pamukta verilen destek primlerinin, üretimin yönlendirilmesi, üreticilerin gelir seviyelerinin korunması, tarımsal üretimde sürekliliğinin sağlanması, sanayiciye dünya fiyatlarından mal temini ve rekabet şansı kazandırılması, sağlıklı bir piyasa oluşumu sağlanabilmesi, spekülatif hareketlerin önlenebilmesi, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması gibi unsurlar göz önünde bulundurularak, oluşacak maliyetlere göre yeterli prim miktarları belirlenmesi ve zamanında ödenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, mazot, gübre, elektrik gibi girdi kalemlerinde ödenen ve üreticiye geri dönüşü çok yetersiz kalan katma değer vergisi (KDV) ve özel tüketim vergisi (ÖTV) oranları düşürülmelidir” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Güzel haber çok geçikmiş haber!Pamuk tarlası kaldı mı ki sayın başkan!Allah aşkına Denizliden çıktığımızda korucuk,ırlıganlı,küçükdere,yeniköy,pamukkale,şamlı,develi,akköy….buldana kadar pamuk ovasıydı…denizli pamukkale arasında kaç tarlada pamuk var?çiftcinin tekrar pamuk ekmesi için ekipman desteği gerek artık….nar da dibini yaktı…tarlada…