“GDO, bir silahtır”

TMMOB Haftası etkinlikleri çerçevesinde, ‘Küresel şirketlerin yeni silahı: Gıda ve beslenmenin demokratikleştirilmesi’ konulu konferans, Makine Mühendisleri Odası 7. Yıl Salonu’nda verildi. Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol’un sunduğu konferansa, TMMOB Denizli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Fatih Yaşa, Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı İbrahim Gür, Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, Kimya Mühendisleri Odası Denizli Bölge Temsilcisi Ömer Duysal, Gıda Mühendisleri Odası Denizli İl Temsilcisi Esin Aysan ve çok sayıda davetli katıldı.

Konuşmasına GDO’lu ürünlerin tarihçesi ile ilgili bilgi vermekle başlayan Prof. Dr. Kenan Demirkol yakın zamanda yaşadığı bir anısını anlattı. Yoğurt üretiminde kullanılan mayaların GDO’lu olduğunu belirten Demirkol, bu nedenle 1.5 yaşında bir çocuğun kasık bölgesinde tüylenme meydana geldiğini, ancak yoğurdun kesilmesi ile birlikte tüylenmenin de sona erdiğini söyledi.

‘Bio-yakıt aldatmacadır’
Küresel ısınmayı ortadan kaldırmak için bio-yakıt kullanımının bir aldatmaca olduğunu ifade eden Kenan Demirkol, “Tarımsal kökenli yakıtların karbondioksit emisyonuna katkısı yoktur. Bunun ardındaki gerçek yakıttan para kazananların kıtasını değiştirmektir. ‘Araplar yeterince kazandı, onun yerine Amerikalılar kazansın’ demektir. Bu emperyalist bir aldatmacadır. Eski ABD Başkan Yardımcılarından Al Gore’un para kazandığı iş, bio-yakıt üreten şirketlere danışmanlıktır. Bütün dünya bu konuda uyutuluyor. Tarım ürünlerinden yakıt üreterek geleceğin gıdasını ipotek altına alıyoruz. Gıdada da böyle yapıldı. ABD’de 1. Dünya Savaşı sonrasında büyük bir tarımsal patlama yaşandı. Büyük krizde darbe alan bu patlama sonrası, ABD 1940’lı yıllarda yeniden toparlandı ve dünyanın en büyük tarım üreticisi oldu. ABD gıdayı bir silah olarak kullanmayı keşfetti, dünyadaki ülkeleri egemenliği altına almayı keşfetti. Dünyadaki gıda oyunun arkasında hep ABD oldu. Bu emperyalist bir oyundur” dedi.

‘Amaç, dünyayı açlıkla terbiye etmek’
ABD’nin ardından hibrit tohumları ürettiğini ifade eden Kenan Demirkol, “Bunun pazarlaması nasıl yapıldı? ‘Dünyada 1 milyar aç insan var. Bu şartlarda doyuramayız’ dediler. ABD para kazandı ama dünyamızda hala bir milyar aç insan var. Dünyada üretilen gıda, 9 milyar insanı doyurabilir ancak, bize açlığın sona ereceği masalı ile hibrit tohumları sattılar. Bu tohumlar 1963 yılında da Türkiye’ye girdi. Evet dünyada aç insanlar var ama açlık çekenler köylüler. Köylü ürününü satamazsa yeni tohum alamaz ve aç kalır. ABD tarımı sübvanse ediyor, ama bizlere ‘Etmeyin’ diyor. Amaç gıda açlığı ile dünyayı terbiye etmektir” diye konuştu.

‘Ambargo’nun nedeni Kıbrıs değildi’
1974 yılında Türkiye’ye uygulanan ambargonun nedeninin Kıbrıs olmadığını da savunan Demirkol, “ABD eski Dışişleri Kissinger’in, yazıldıktan 21 yıl sonra ortaya çıkan raporunda, Türkiye ve onunla birlikte 20 ülkeye uygulanan ambargonun sebebi, bizim gibi ülkeleri zapt-ı rapt altına almak olduğu belirtiliyor. Bize gıda ambargosu uygulandı. Bugün ABD, geneteği değiştirilmiş organizmalar ile dünyayı atom bombasıyla değil, tohumla egemenliği altına almak istiyor. Genetik yapısı oynanmış tohumlarda amaç kalite değil” dedi.
Konferans daha sonra soru cevaplarla son buldu.