REKLAMI GEÇ

“HALKIN SAĞLIĞI TEHLİKEDE”

“HALKIN SAĞLIĞI TEHLİKEDE”

ZMO Denizli Şubesi Başkanı İbrahim Gür, Türkiye’de yüzde 10 olan nişasta bazlı şeker üretimi kotasının, yüzde 15’e çıkarıldığını belirterek, “Halkın sağlığı tehlikede. Bu, şirketlerin kar hırslarının her zaman üstünde olmak zorundadır” dedi.

/ DENİZLİHABER / 8 Şubat 2011 Salı, 18:36

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Denizli Şube Başkanı İbrahim Gür, nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretiminin, sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandığını hatırlatarak, “Türkiye’de ise başta yüzde 10 olan NBŞ üretim kotası, yüzde 15’e çıkarıldı” dedi.

“Birçok kronik hastalığa yol açıyor”
NBŞ’nin tokluk hissi vermediğinin, obezitenin yanında kanserden kalp hastalıklarına ve hatta karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığının, birçok tarafsız uzman tarafından dile getirildiğini hatırlatan Gür, “NBŞ bugün alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde; baklava, bisküvi gibi unlu mamullerde başta çikolata olmak üzere her türlü şekerlemelerde ülkemizde kullanılmaktadır. ABD’de bilim adamaları ve obezite ve obeziteye bağlı hastalıklardaki artış nedenini NBŞ katkılı gıda tüketimindeki artışa bağlamaları sonucu, ABD’de yüzde 10 olan üretim kotası yüzde 2’lere düşürüldü” dedi.

“Dünya üretimini kısıtlarken biz artırıyoruz”
Gür, Dünya’da NBŞ ile ilgili bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye’nin, Dünya’nın en önemli şeker pancarı üreticisi konumundayken, daha ucuz olan mısır şurubu (NBŞ früktoz) üretmek adına, sadece 2010 yılında, en az 500 bin ton mısır ithal ettiğine dikkat çekti. Gür, “Söz konusu früktozun gıdalarda kullanım oranı da ülkemizde yüzde 30’lardan yüzde 70’lere ulaşmış bulunmaktadır. Bugün 25 Avrupa ülkesi yılda 1 milyon ton NBŞ üretirken, Türkiye tek başına 500 bin ton üretir duruma gelmiştir. Avrupa’da kişi başına NBŞ tüketimi 1-1.5 kg iken bugün bu rakam ülkemizde bunun 4-5 katından daha fazladır. AB ve ABD’de NBŞ tüketimi bir taraftan kısıtlanırken ve halk bilinçlendirilirken, ülkemizde NBŞ ile üretilen gıda maddeleri üzerinde herhangi bir uyarı bulunmadığı gibi, kullanılan NBŞ oranı da belirtilmemektedir. Oysa NBŞ’li ürünü tüketenlerin bilgilendirilmesi, ne kadar tüketilmesi gerektiğine dair bilgilerin etiketlerde bulundurulması zorunlu olmalıdır” diye konuştu.

“Üretim kotası en az yüzde 1’e indirilmeli”
Türkiye’deki yüzde 15’lik NBŞ üretim kotasının en az mutlaka yüzde 1 seviyesine indirilmesi gerektiğini ifade eden Gür, “Ayrıca ithal edilen mısırın da GDO’lu olduğu asla göz ardı edilmemelidir. İzlenen politikalarla, bir taraftan GDO’lu mısır ithal edip, bunlardan mısır şurubu üreterek, ölçüsüz ve denetimsiz olarak birçok gıdaya katarak, halkımızın sağlığı bozulmakta, diğer taraftan da Türkiye’deki şeker pancarı üreticimizi değil başka ülkelerin mısır üreticilerini desteklemekteyiz. Bu politikalarda hep kazananlar Cargill ve onu yerli ortağı Ülker gibi şirketler olmaktadır. Öte yandan bazı şurup üreten firmalar, arı yemi adı altında nişasta bazlı früktoz şuruplarını da bal diye veya bal ile karıştırarak, tüketicilerimizin de sağlığını da tehlikeye atmaktadırlar” dedi. Gür, halkın sağlığının tehlikeye atılamayacağını belirterek, “Halkın sağlığı, şirketlerin kar hırslarının her zaman üstünde olmak zorundadır” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı