REKLAMI GEÇ

Hayvancılık da çöktü

Yıllar öncesinden geliyorum demesine rağmen yetkililerin önlem almadığı küresel ısınma, Denizli’de vurduğu tarım ve tarıma dayalı sanayi kesiminden sonra 40 bin kişinin ekmek yediği hayvancılık sektörünü de vurdu. Denizli Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Başkanı Mehmet Varol, kuraklık ve tarımda uygulanan yanlış politikalar nedeniyle tarımdan sonra hayvancılığın da iflas noktasına geldiğini söyledi.

/ DENİZLİHABER / 31 Mayıs 2007 Perşembe, 00:00

Denizli’nin en büyük geçim kaynağı tarımdan sonra hayvancılıkta da alarm zilleri çalıyor. Bu sezon, kuraklık nedeniyle tarımda ikinci ürünün alınamayacağı%50-80’lere varan zararlarla karşılaşılacağı ilimizde hayvancılık yapanlar da en az tarım kesimi kadar zor durumla karşı karşıya..Denizli Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Başkanı Mehmet Varol, Ziraat Odası’nın, kuraklık yaşanan bölgelerin afet bölgesi ilan edilmesi için yapacağı başvuruya destek vereceklerini belirterek, “Üyelerimiz de kuraklıktan zarar gördü. Çiftçilerin banka kredi borçlarının ertelenmesi ve hayvanların beslenebilmesi için kredi talebimiz olacak” dedi.

‘Hayvancılık yapanlar zor durumda’

Hem kuraklık hem de yanlış uygulanan tarım politikaları nedeniyle hayvancılık yapanların zor durumda olduğunu belirten Varol, “Yem bitkileri hasat edilemez durumda. Mısır’da ikinci ekime izin verilmiyor. Mısır’ın birinci ekilişi bile kısıtlandı. Baklan, Çivril, Tavas’ta yem bitkileri kurumaya başladı. Hayvancılar adeta sırat köprüsünden geçiyor” dedi. Tarımda girdi maliyetlerinin yükseldiğini ifade eden Varol, “Sütün maliyeti yükseldi. Ege Bölgesi’nde en yüksek süt fiyatı Denizli’de uygulanıyor belki ama bu girdi maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle çok da önemli değil. Yem fiyatları, Mayıs’ta yüzde 8 arttı. Tarımda girdi maliyetleri yılbaşından bu yana yüzde 20 oranında yükseldi. Bunda kuraklığın da etkisi çok büyük. Tüm bunlara karşılık, etin fiyatı ise ucuzladı. Dana etinin kilosu, son iki ayda yüzde 12 oranında düştü. 8.80 YTL’ ye satılan dana eti, bugün 7.70 YTL” dedi.

“Borçların ertelenmesini isteyeceğiz”

Denizli Bölgesi Hayvancılık Kooperatifi’ne bağlı 11 bin 400 üyenin bulunduğunu söyleyen Varol, “Denizli genelinde 40 bine yakın hayvancılık yapan üretici var. Hem etin hem sütün maliyeti yükseldi, fiyatları ise düşüyor. Kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin banka kredi borçlarının ertelenmesini ve hayvanların besin ihtiyacını giderebilmek için kredi talebimiz olacak” diye konuştu.

Varol, 2006 yılının Aralık ayının süt teşviklerini de henüz alamadıklarını, 2007’de 5. ayın bitmek üzere olmasına karşın, henüz daha 2007’de verilecek süt teşviklerinin belirlenmediğini söyledi. Varol, “2006 yılının Aralık ayının süt teşvikini alamadık.2007’de verilecek teşvik oranı ise henüz Bakanlar Kurulu’nda bekliyor” dedi.

‘Hayvan ithalatına karşıyız’

Tarımda uygulanan yanlış politikaların, hem hayvancılığı hem de tarımı bitme noktasına getirdiğini ifade eden Varol, “Tarım Bakanı Eker, geçen haftalarda hayvan ithalatını serbest bırakacaklarını söylemişti. Bakanlığı bu yönde çalışmaları var ancak biz hayvan ithal edilmesine karşıyız. Bazı büyük firmaların, İsveç üzerinden Alman menşeli hayvan ithal ettiğini duyduk. Ancak Almanya’da hala Deli Dana Hastalığı sürüyor. Kesinlikle ithalata karşıyız. İthalat, bitmek üzere olan hayvancılığı tamamen bitirir” dedi.

“Çözüm yerinde üretmekte”

Türkiye’de tarım sektörünün sorunlarına çözüm üretilmesi için öncelikle ciddi anlamda bir tarım politikası uygulanması gerektiğini ifade eden Varol, “Türkiye gerçekleri ortaya konup, sıkıntı belirlenmeli ve Türkiye’nin kendi şartlarına uygun ulusal tarım politikaları çıkarılmalı. Çözüm, ithal etmek değil yerinde üretmektir” dedi.

“TARET, yanlış bölgeden başladı”

Hükümetin tarım politikalarını eleştiren Varol, “Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da uygulanan TARET projesinde, karkas ette her kilo başına üreticilere teşvik veriliyor. Ancak, bu bölgelerde hayvanlar kayıt altında değil. TARET ciddi bir projesi ise bu proje ilk olarak hayvancılığın kayıt altında olduğu Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nde başlamalıydı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da verecekleri teşvikleri, neye göre belirleyecekler, kayıt altında hayvan yok” dedi.

“Hükümet tarıma ciddi bakmıyor”

Türkiye’de tarım politikalarının IMF direktifleri doğrultusunda belirlendiğini belirten Varol, “

IMF ve AB uzmanları, Türkiye’ye gelir gelmez ‘Tarımdaki desteği kesin’ der ama onların kendi ülkelerinde desteklenmeyen hiçbir çiftçi yok. Avrupalı üretici, maliyet bedeline sattığında yüzde 50 kar ediyor, çünkü onlara ürün maliyet bedelinin yüzde 50’si teşvik olarak veriliyor. Biz ise maliyetine satış yaptığımızda zarar ediyoruz. Türkiye’nin bütçesine bakıldığında, GSMH’nın yüzde 0,8’inin tarıma ayrıldığı görülür. Bu durum, hükümetin Türk tarımına ciddi bakmadığını gösterir” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı