REKLAMI GEÇ

Habibi Acem’in bir işareti azgın suyu durdu

Habibi Acem’in bir işareti azgın suyu durdu

Bilindiği üzere XII. yüzyılın ortalarında Hoca Ahmed Yesevi’nin “Yesi” kentinde yaktığı Türk meşalesi, kısa zamanda bütün Türk ellerine yayıldı. XIII. asrın ilk yarısındaki Moğol istilası sonucunda da Anadolu’ya ulaştı. Bunlar arasında Hacı Bektaş-ı Veli, Barak Baba, Mevlana Celaleddin, İlyas Horasani en önde gelenleri idiler. Şeyhler, Anadolu’ya sadece kendileri gelmedi, beraberlerinde kendilerine son derece bağlı büyük bir Türkmen kitlesi vardı. Anadolu’da bu süreçleri anlatan kaynaklar…

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 26 Temmuz 2014 Cumartesi, 10:34

1111Bilindiği üzere XII. yüzyılın ortalarında Hoca Ahmed Yesevi’nin “Yesi” kentinde yaktığı Türk meşalesi, kısa zamanda bütün Türk ellerine yayıldı. XIII. asrın ilk yarısındaki Moğol istilası sonucunda da Anadolu’ya ulaştı. Bunlar arasında Hacı Bektaş-ı Veli, Barak Baba, Mevlana Celaleddin, İlyas Horasani en önde gelenleri idiler. Şeyhler, Anadolu’ya sadece kendileri gelmedi, beraberlerinde kendilerine son derece bağlı büyük bir Türkmen kitlesi vardı.

Anadolu’da bu süreçleri anlatan kaynaklar ve belgeler malesef ki yetersizdi. Bizler için menkıbeler ya da menkıbenameler yol gösterici olmuştur. Her ne kadar abartılı ve gerçeklikten uzak olsa da o dönemde yaşanan dinsel hayatı ve kültürler hakkın ilginç bilgiler vermektedir.
türbe2İşte onlardan biri de Kolu Açık Hacım Sultan’ dır. Kaynaklara göre Hacı Bektaş Veli, “batın kılıcını” ona vermişti. Hacım Sultan hizmetini tamamladıktan sonra şeyhi tarafından Germiyan topraklarında halkı irşad için gönderildi. O doğruca Germiyan Beyi’nin huzuruna çıktı ve kendisi için bir yer istedi. Germiyan Beyi, Uşak taraflarında Susuz denilen ıssız ve çorak bir bölgeyi şeyhe yurt olarak verdi. Hacım Sultan bölgeyi kısa süre içerisinde mamur ve bayındır bir hale getirdi Kerametleri ve başarıları ününün kısa sürede çevrede duyulmasını sağladı Bundan dolayı etrafında pek çok mürid toplandı.

RİVAYETLER
türbe1O dönemde Dervişler her yıl Muharrem ayının ıo’uncu günü ünlü İslam mücahidi ve kahramanı Seyyid Battal Gazi’nin Eskişehir’in Seyyid Gazi ilçesinde bulunan türbesini ziyaret edip kurbanlar kesmekte idiler. Çivril’ in gönül sultanları Bekçe Sultan ile Habib-i Acem’de her yıl Seyyid Battal Gazi’nin türbesini ziyaret etmekteydiler. İşte o ziyaretlerin birini daha eda etmeye giderlerken yolda Hacım Sultan’la karşılaşırlar. Kaynağa göre, Bekçe ve Habib hazırlıklarını görüp Çivril’den yola koyulurlar. Banaz’a vardıkları zaman buradan şiddetinden dolayı suyu geçemezler. Bu durum karşısında suyun akış şiddeti azalıncaya kadar beklemeye karar verir ve gece kalacak bir yer araştırırlar. Tam bu sırada onların bu hali Kolu Açık Hacım Sultan’a malum oldu. Yanına en yakın müridi Burhan Abdal’ı alarak yola çıktı. Banaz suyu geçidine vardığında Germiyan topraklarının diğer erenleri ve dervişleri ile beraber Beyce Sultan ve Habib-i Acem’i suyun başında bulur. Onlara niçin beklediklerini sorar. Sel’in gelmesinden dolayı beklediklerini öğrenince Beyce ile Habib-i, Acem’e dönerek, ” Germiyan topraklarının olgun şeyhleri geçinmedesiniz, ulu seccadelerde oturmadasınız, yağlı kuyruklar yemedesiniz, el vermedesiniz, talipleri irşat etmedesiniz, ama bu sudan geçmiyorsunuz. Bu böyleyken yarın kıyamet günü bunca müridi, muhibbi Sırat köprüsünden nasıl geçireceksiniz?” dedi.
Bu sözlerden sonra başındaki elifi tacı çıkardı ve suya tuttu. Su işaret ettiği yerden yarıldı ve erenler de geçtiler. Beyce Sultan ve Habib onun büyüklüğünü anladılar ve saygı gösterdiler. Birlikte Seyyid Gazi’nin türbesine ziyarete gittiler.
türbe3Kaynaklara göre, Beyce Sultan ve Habib-i Acem XIII. asrın ikinci yarısı ile XIV. asrın ilk çeyreği arasında Çivril ve havalisinde yaşamışlar, yörenin fethine bizzat katılmışlar ve Bizans’a karşı ön saflarda savaşmışlardır. Fetihten sonrada bölgenin iskanına önemli katkıları olmuşlardır. Beyce Sultan ve Habib-i Acem Germiyan topraklarında hem beyler, hem de halk nazarında saygın ve itibarlı bır konuma sahipmişler. Aynı zamanda ilim öğrenmek isteyenlere öğretmenlik yaparak onları yetiştirdikleri ve tarımsal konularda dersler verdiğini biliyoruz
Ramazan Ayı boyunca Anadolu’nun özellikle Denizli topraklarının Türkleşmesi ve İslamiyet’in yayılmasında ön saflarda savaşıp şehit olmuş, İrşat yolunda yürüyen birçok ereni araştırmalarımız doğrultusunda yaşamlarını ve günümüze kadar gelmiş rivayetlerini sizlere ulaştırmak istedik.
Gösterdiğiniz ilgiye teşekkürler…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı