REKLAMI GEÇ

PAMUKKALE İHALESİZ BÜYÜKŞEHİR’E VERİLMELİ

4 Şubat 2016 Perşembe

Geçen hafta ilk bölümünü yayınladığımız Bekir Çapar söyleşisine devam ediyoruz. Söyleşinin kalan bölümünde Çapar, Pamukkale işletmesi ile ilgili verdikleri önergenin reddinden yola çıkarak Büyükşehir Belediyesi’nin mali konulardaki ihtiyaçları açısından buranın önemine işaret ediyor. Rededilen önergenin üzerinden henüz altı ay geçmeden, aynı önergede imzası olanların şimdilerde aynı noktaya gelmiş olmalarına dikkat çekiyor. Sonuç olarak meselenin bir siyasi grubun meselesi değil, Denizli halkının, bölge insanının sorunu ve hakkı olduğuna vurgu yapıyor. Borçlanma yetkisi alan Belediye’nin bu borçlanmadan kaynaklanan faiz ödemelerine değinerek, Pamukkale gelirlerinin ‘sıfır faizli kaynak’ olduğunu belirtiyor. Dahası, hazırlamakta oldukları Pamukkale ile ilgili bir dosyayı önümüzdeki dönemde İl Başkanı ile birlikte kamuoyuna açıklayacakları bilgisini veriyor.

Biz bu safhaya geçmeden önce, geçenlerde katıldığımız bir toplantıdaki gözlemlerimizi, güncelliğini yitirmeden aktararak devam edelim.

***

Bir-iki hafta önce Pamukkale Colossae Otel sahibi Abdurrahman Karamanlıoğlu adına bir kahvaltı daveti aldık. Daveti bildiren bizzat Otel’in zarif müdürü Şeref Karakan’dı.

O sabah kendi aracımızla otelin yolunu tuttuk. Kapıda Karakan karşıladı. Kısa süre sonra kahvaltı salonuna geçildi, oturma vaziyetiyle birlikte sohbet başladı.

Abdurrahman Bey kendi açılarından Colossae ve Ankara’daki otelleri Ramada arasında bazı kıyaslamalar yaparak kısa bir turizm ve konaklama özeti yaptı. Turizmde yaşanan sorunları ve devletin izlediği ücret politikalarının yol açtığı ek sıkıntıları basın mensuplarıyla paylaştı. Özellikle turizmdeki düşüşün üzerinde duran Karamanlıoğlu, “Suriye’deki gelişmeler, Suruç, Ankara ve Sultanahmet patlamaları ve Rusya ile yaşanan uçak krizinin en fazla etkilediği sektörlerden biriyiz” dedi. Sonbahar itibariyle başlayan iptallerin sürdüğünü ifade ederek, devletin turizmcinin sırtındaki yükü hafifletmesini istedi. Sektörde yaşanan krizin yanı sıra asgari ücretin 1300 liraya yükseltilmesinin yeni bir kambur olduğunu belirten Karamanlıoğlu, katma değer vergisinin yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesini istedi.

denizli-denizli-de-turizm-yasar-tok-bekir-capar-ic

Karamanlıoğlu, “Turizmdeki düşüş ve gelecek yıla ilişkin umut kırıcı gelişmeler biliniyor. Çin’deki iptallerin yanı sıra Avrupalı turistin başka seçeneklere yönelmiş olması bu umutsuzluğun üzerine tuz biber ekiyor. Bu durumda sizin ya da Pamukkale bölgesi turizm işletmecilerinin bir çalıması, projesi, veya B planı var mı?” sorusuna “Özellikle Denizli’nin tanıtılması için ay sonunda Yeni Delhi’ye gideceğiz, orada bir hafta kalacağız. Oradan Filipinler Manila’ya geçeceğiz. Bir turizm fuarı var, beş gün kalacağız ve özellikle Denizli’yi tanıtacağız. Rusya ve Çin’in dışında Singapur ve Dubai fuarlarından da tanıdığımız seneler önce tanıdığımız insanların Denizli’ye bireysel gelmesini sağlamak için program uygulayacağız. Bu olaylar olmamış gibi programlarımıza devam ediyoruz. Bu da maddi ve manevi külfet getiriyor bize. Yeni Delhi’den Manila’ya Çin üzerinden aktarmalı gideceğiz ve 24 saat ayakta olacağız” yanıtını verdi.

Abdurrahman Karamanlıoğlu ayağı yere sağlam basan bir yatırımcı. Sektördeki deneyimi ise azımsanmayacak önemde. Dolayısıyla çaresizliğin bu biçimde ifade ediliyor olması, önümüzdeki yıla dair tahmini turizm istatistikleri ne olacak bunun ipuçlarını veriyor. Durum iç açıcı değil yani. Yapılması gereken ne? Bunu da önümüzdeki aylarda yine onlar gösterecek.

Bekir Çapar Söyleşimize geri dönelim.

***

denizli-denizli-de-turizm-yasar-tok-bekir-caparPAMUKKALE VAR OLDUKÇA…

Y.Tok: Diyorsun ki ‘Bakanımız’ vardı, Belediye Başkanımız vardı, Meclis Başkanımız vardı, Valimiz vardı; etkili yetkili vekillerimiz vardı ama Pamukkale’yi yine de verdiler. Neden?

Bekir Çapar: Sorunun muhatabı onlar, onlar açıklasınlar. Yiğitçe çıkıp biz göz yummadık desinler. Ellerinden yitirdiler, oysa ellerindeydi bu. Protokol 31.12.2016’ya kadar devam ediyordu. 31.12.2013’te niye kaybettin kardeşim burayı? İmza atmadı diyelim. Sen mahalle muhtarı değilsin. Sen İl Genel Meclisinin Başkanı’sın, senin arkanda ben dahil 54 kişilik bir İl Genel Meclisi topluluğu vardı, üyeler vardı, o insanların hepsi hizmetaşkı ile doluydu ve işin garibi çoğunluk senin partindendi. AKP’lisiyle CHP’lisiyle MHP’lisiyle sen arkandaki siyasi sosyal ve yerel gücü göz ardı ederek ‘ben imza atmadım’ diyorsun. Burada bir hata oldu. Biz konuya vakıf olduğumuz için şimdi partili olarak meclis üyesi olarak söylüyorum, Denizli’nin hakkını bir başka özel şirket götürmesin. Denizli’ye hizmet olarak bu para dönsün. Pamukkale var oldukça bu gelir elde edilsin. Madem siyasi irade gücünüz var, bakanınız var, niye kaptırdın?

BİZ İSTEDİK DİYE DEMOKRASİYİ REDDEDECEK MİYİZ?

Y.Tok: İlk devir kararı 2013 Kasım ayında alınıyor. O tarihte Zeybekci henüz Bakan değil.

Bekir Çapar: Hiç olmazsa Bakan olunca geri alalım demeliydik. Bir yıl bekledik. Büyükşehir Meclis üyesi olarak, CHP olarak kaybedilen mevziiyi geri alalım diye bir yıl bekledik, bir yıl sonra 300 milyonluk borçlanma talebi vardı, meclis o yetkiyi vermiştir. Madem böyle bir borçlanma hissediyoruz, bakın şurada bu kaynak var sıfır maliyetli. Denizli’ye kazandıralım, başkanımıza, şehr-i eminimize verelim dedik kabul edilmedi. Ben ne yapayım arkadaş? Bir siyasi olarak sorumluluğumuzu siyasetçi olarak basiretimizi, liyakatımızı ve Denizli sevgimizi kaleme döktük, yazıya döktük, paylaşalım istedik. Mecliste sırf muhalefet istedi diye reddetmek! O zaman muhalefet istedi diye demokrasiyi de mi reddedeceğiz arkadaşlar?

Y.Tok: TÜRSAB’a verildikten sonra Pamukkale’de ne değişti?

B.Çapar: İşçiler çıkarıldı. İşçilerin davaları devam ediyor. Kıdemlerin ödenip ödenmediği belli değil. İşçi kıyımı oldu 100-150 ye yakın işçi çıkarımı yapıldı. Bu işi çözmek için Büyükşehir Belediye Başkanı talip olacak, ‘güvenlikse bende var, aydınlatmaysa benim var’ diyecek.

denizli-denizli-de-turizm-yasar-tok-bekir-capar-pamukkale

DUYARLILIK ÖNCE TURİZM BAKANLIĞINDA OLMALI

Y.Tok: TÜRSAB’a verilmesi zaten yasa dışı duruyor orda. Yani mahkeme kararına rağmen duruyor. Bakanlık ‘ben mahkeme kararını uygulama konusunda kamu yararına bakarım’ diyor.

B.Çapar: Hukuka aykırılık var. Hukuk tanımazlık var.

Y.Tok: Aynı şey Pamukkale içi belki hukuken değil ama ahlaken geçerli şu anda, yani hukuksuzluk geçerli. Bu durumda bu hukuksuzluk nasıl düzelecek? İkincisi, 2016 sonunda TÜRSAB’ın anlaşması bitiyor. Bittikten sonra Pamukkale Belediye Başkanı veya Büyükşehir Belediye Başkanı ihaleye girip alabilir mi?

B.Çapar: Pamukkale Belediye Başkanlığı da Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı da ihaleye girmeksizin eskiden olduğu gibi kamu yararı gereği talepte bulunabilir. Bakanlıkla gerekli protokolleri yaparak ihalesiz de alabilir. Yani bir yer satılmıyor, bir işletmenin ortak kullanımı ve ortak idaresi önce Denizli’ye, ülkemiz insanlarına ve dünya insanlarına aittir. Kültür ve doğa mirası olan Pamukkale’nin hizmet vermesi devam etmesi konusundaki kamusal duyarlılık, önce üst düzeyde Turizm Bakanlığı’nda,  işletim şekli Denizli Büyükşehir Belediyesinde, bir altı Pamukkale’de olmak zorundadır, bu ahlakın gereğidir, idari ve zorunluluk sonucudur.  Bu nedenle niye ihaleye giriliyor ki? Bakanlık açısından bakınca burada kamu yararı Denizli Büyükşehir Belediyesi’ne olmasındadır. Bakanın takdirindeyse, Bakanda AKP’li Büyükşehir Belediyesi de AKP’li üstelik bir de bakanımız var.

BAKANIN TAKDİR YETKİSİ SINIRLIDIR

Y.Tok: Bakanın takdiri ihaleden yanaysa ne yapılabilir?

B.Çapar: Neden ihaleden yana olsun, ticaret mi yapıyoruz? Burada Denizli Büyükşehir Belediyesi tüyü bitmedik yetime de hizmet ediyor,  Denizli’nin işadamına da hizmet ediyor, Denizli’den geçen yolcuya da hizmet ediyor. Dolayısıyla kamu yararı meselesinde idarenin takdir yetkisi sınırı vardır. Bu sınır kamusal yerlerdedir, bu sınır demokratik toplum gereğidir, bu sınır doğa haklarıdır. Doğanın korunmasıdır. Bu sınır tarihin korunmasıdır. Bu sınır kültür varlığının korunmasıdır.  Bakının öyle takdir yetkisi sınırsız değildir. Ben böyle takdir ettim, o öyle takdir edemez.  Çünkü o gelip geçici görevdedir, baki olan insanlıktır ve kamu yararıdır ve devlettir.  O bakımdan Bakanın burada takdiri vardır, Bakan takdir ederse de eder diyemeyiz. Takdirle öyle üstün kamu yararı ortadan kalkamaz, ortadan kaldırılamaz, Denizli Büyükşehir Belediyesi 2019’da belki MHP’li, belki de HDP’li olacaktır, yani mahkeme de devre-mülk değildir. Bakan tüccar değil, bakan devletin bakanıdır devleti temsil ediyor, devlet tüccarlık yapamaz, o bakımdan takdir ettim filan diyemez. Mahkeme, takdir etmiş, 48 ören yerinde kamu yararı görmüş kalsın bu demiş. Pamukkale burada ahlaken dava dışı olduğu halde emsale göre karar çıkabilir. Büyükşehir Belediye Başkanlığı kurulduğunda belki de yetkilerinin, görevlerinin, malvarlığının farkında olmamasından kaynaklandı başta. Belediye başkanı her şeyi bilecek değil, belediyenin bir örgütü var, orada kültür sanat müdürlüğü var, onlar da bilmeli. Ören yerinin işletme müdürü o dönemki sayın milletvekilinin kardeşidir. İmamdır. Yani bunları bilmeyecek kadar uzak değil. İmza atmadım demek bu nedenle yeterli açıklama değil. İmza atmıyorsun, o halde ‘şu şu nedenle imza atmıyorum, evet demeyeceğim’ diyeceksin. Ben yokum demek yetmiyor.  Sen yoksan yerine kimi göndereceksin?

KIRMIZI ÇİZGİYİ SİNDİRMEK ZOR

Y.Tok: 3 Nisan 2015’te içkili alanlar belirlemiş Pamukkale Belediye Meclisi, kırmızı çizgili yerler. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?  Büyükşehir’de bunlar konuşulmuyor herhalde.

B.Çapar: Bu Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelmeyen bir konu. Ama Denizli’de yaşayan biri olarak Pamukkale ile Merkezefendi arasında Gazi Bulvarı arada 20 metrelik bir yol. Netice itibariyle Pamukkale Belediyesi’nin hizmetlerinden de yararlanır.  Hemşehri hukukuna göre birey olarak içkili yer bölgeleri belirlenmesini tabi ki meclis takdir etmiştir, oy çokluğudur oy birliğidir onu bilmiyorum. Ama alkol alan alır, almayan almaz, kullanmayan dini, sosyal, siyasi, idari gerekçelere sahip olabilir. Mesele, insanların bireysel yaşam alanlarına hitap eden konuların ‘ben yaparım, ederim tutarım’ gibi yöntemlerle dayatmayla düzenlenmesidir. Bunu sindirmek zordur.

Y.Tok: Pamukkale’nin turizm destinasyonu olması dolayısıyla böyle bir bölgede içkili alan belirlemesinin sakıncaları olabilir mi? Ya da ne tür belirlemeler bu gibi zararlara yol açar?

denizli-denizli-de-turizm-yasar-tok-bekir-capar-ic-1

HRİSTİYAN TURİST DAHA FAZLA

B.Çapar: Önce şunu belirleyelim. Bakın şarabın tanrısı vardır. Şarap Hristiyanlık inancında vazgeçilmez bir içecek. Türk-Müslüman vatandaşlardan en az üç kat fazla oraya başka inanç kültüründen olan insanlar geliyor. En çok gelen de Hristiyan inancına sahip turistler. Orada şarap evleri olmalı. Hatta bu Bekilli’ye uzanmalı, Güney’e uzanmalı, dünyanın en güzel şaraplık üzümlerinin yetiştiği, Allah’ın verdiği nimet olan topraklara uzanıp bölgemizin şarap kültürü ile tanışmalı. ‘Bunu ben inançlarım gereği yasaklıyorum’ demesi önce Pamukkale örenyeri ve etrafındaki esnafın zararınadır, işletmenin zararınadır. Ya benim inancım bu, sen içme tamam da, zaten seninle kadeh tokuşturmak ihtiyacı hissetmiyorum ben şahsen. ‘Sayın Gürlesin şerefine’ demek gibi bir ihtiyacım yok. Ama siz dünyaya ait bir miras alanını içkili alan bölgesi dışında tutmak veya buralarda içki içilmesini önlemek hakkına sahip misiniz? Bu önce senin oradaki hemşehrin olan esnafa zarar veriyor. Edebiyle, adabıyla içki biz Müslümanlıktan önce de vardı, şimdi de var, bundan sonra da olacak. Yer yer geçmiş tarihte de yasaklanmış fayda etmemiş, şimdi yapılan tarihe bir tür öykünmektir. Yani o gerekçelerle şu gerekçelerle yok kardeşim. Belediye içki içilen yerler de, sabah kahvaltısı yapılan yerler gibi vergi mükellefi. O da vergisini veriyor, hatta KDV alınırken fazlasını ödemekle mükellefler. Oradan elde ettiğin gelirlerle belediyelere hizmet ediyorsun, belediye hizmeti veriyorsun. Orda esnaf zarar görüyor farkında değiliz.

ZOLAN’A KENDİ ARKADAŞLARI YETKİ VERMEDİ

Y.Tok: Siz Pamukkale örenyeri işletmesi için Zolan’a yetki verilsin önergesini verdiğinizde reddedenler kimlerdi?

B.Çapar: O oturama katılan iktidar partili belediye meclis üyeleri ve meclis başkan vekili Osman Zolan’ın yetki almasına hayır oyu verdi. Osman Zolan’a yetki istedik ama kendi partisinden olan üyeler bu teklifi kabul etmediler.

Y.Tok: Diğer partilerin tutumu nasıldı?

B.Çapar: MHP önergeye destek verdi. CHP kendi önergesine sahip çıktı. İşin garibi kendisine ve adına yetki talebinde bulunulan grubun talebini vekili olan kişi asile yetki verilmesin diye oy kullandı.

Y.Tok: Osman Zolan ne diyor bu duruma?

B.Çapar: Osman Zolan ile bunu bire bir konuşmuş değilim. Bizim önergemiz açık, Osman Zolan kendisi gelip, ‘böyle bir önergeniz var sayın grup’ demedi. Ertesi gün Denizli’ye geldi Sayın Zolan ama görüşmedik. Bunun düşünülecek bir tarafı yok.

Y.Tok: Başkan Zolan bunu düşünmüyor mu? Yani Pamukkale örenyeri gelirlerinin Denizli’ye sağlayacağı yararın farkında değil mi?

B.Çapar: Bunu bilemiyorum. Hazır sıfır kaynak varken faiz ödeyeceğim diye çabalamayı ben anlamıyorum. Sonuçta ben Denizli’nin iyiliğini istiyorum. Yetki isteğimiz kendi adımıza değil. Düşünmeden karar verilen bir şey olabilir.

BURADA DENİZLİ HALKININ ÇIKARI SÖZ KONUSUDUR

Y.Tok: Son olarak; bundan sonra Pamukkale örenyeri ile ilgili yol haritası ne olmalıdır? Hem Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olarak, hem de meclisteki grubunuz adına?

B.Çapar: Burada söz konusu olan benim ya da ya da üyesi bulunduğum meclis grubunun çıkarları değil, kentimizin ve halkımızın çıkarlarıdır. Konu hala ilgi alanımızda olmaya devam ediyor. Sayın Gürlesin’in bu gün talep ettiği şeyin biz bir yıl öncesinden beri peşindeyiz. Daha başka neler yapılabilir, nasıl bir yol haritası çizilebilir, Pamukkale işletmesinin Denizli Büyükşehir Belediyesi uhdesinde kalması nasıl sağlanır ve hemşehrilerimizin yeniden Pamukkale’ye gidip gelmelerinin imkanı nasıl elde edilir, tüm bunlar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Burada söz konusu olan bir kez daha vurguluyorum, partim değil, Denizli halkının çıkarıdır.

Bu konuda yapmakta olduğumuz çalışmanın ana hatlarını özetledik. Çalışmamız sonuçlandıktan sonra Partimizin Sayın İl Başkanı ile birlikte Pamukkale konusundaki önerilerimizi içeren bu çalışmayı basına ve kamuoyuna sunacağımızı belirtmek istiyorum.

Yorumlar

ali aktürk   -  Bağlantı 8 Şubat 2016, 21:49

sevgili denizlililer;1- 49 ören yeri birlikte ihaleye çıkabilir, nasıl alacagız pamukkaleyi.2-bölgesel ihale olabilir ki ege bölgesini nasıl alacagız,3-104 müzede dahil olabilir ihaleye nasıl ihaleye girebiliriz denizli olarak,4-tek tek ihale olursa!

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı