REKLAMI GEÇ

PATERO GERÇEĞİ

6 Ağustos 2015 Perşembe

ic_kapak

Denizli Turizmi’ni yazmaya başladığımızda karşımıza çıkan ilk ve en önemli konu PATERO oldu. Kent turizminin son 15 yılına termal sağlık projesiyle damga vuran bu çok ortaklı şirket, hazırlamayı öngördüğü termal merkez projesi ile ülke turizmine damga vurmaya hazırlanırken, bir anda kendini fesih kararı aldı.

Oysa ilgili Bakanlık ve kent özel idaresinden neredeyse umulmadık çapta destekler almış, ortaklık çatıları oluşturmuştu.

Peki ne oldu da PATERO bir anda misyonuna son verdi? Sonraları Kapadokya otelcilerinin esin kaynağı olan bu yapı hangi saiklerle ortadan kaldırılmıştı?

Bu soruların yanıtını bugün vermeyeceğiz. Önümüzdeki hafta itibariyle yapacağımız görüşmelerle daha somut ve elle tutulur bilgiler aktaracağız.

Bugün ise PATERO öyküsünün, basında yer alan haberleriyle kısa bir özetini yapmaya çalışacağız.

I

Yeni binyılın ilk yılları. 2002-2003 olabilir.

Denizli’ye taşınalı birkaç yıl olmuş.

Bir gün, Meserret sokaktaki Atlantis Kitaplığı’nın kapısından uzunca sayılabilir, yaşına rağmen fit vücut yapısında bir okur girdi.

Yaşı 45’in üzerinde olmalı. Başında saç yok. Saçların önü dökülmüş, gerisini de belli ki kazıtmış.

Bunlara rağmen dinç, çevik, hareketli ve kadınlar için oldukça çekici olabilecek özelliklerde biri.

Sessiz, mütevazi, biraz da mesafeli yüz ifadesi ile selam veriyor.

Selamını aldık, “Merhaba.”

Bir süre raflar arasında dolaşıyor, kendini tanıtıyor ve birkaç kitap alıp gidiyor.

Farklı bir insandı. Alışılmış okur profilini zorlayan bir karakter.

Sonraları ara ara kitabevine uğrar oldu. Genellikle kişisel gelişim ve iş dünyası ile ilgili kitaplara ilgi gösterirdi. Doğu kültürlerine ait gündelik felsefenin ‘iyi’ yazarları ve kitaplarını özenle inceler, okumak istediklerini satıp alıp giderdi.

Bazen kitabevinin orta yerinde kurulu yuvarlak formlu ferforje masanın iki yanına oturur, çaylarımızı yudumlar, hafif entelektüel sohbetlere girişirdik.

Zeki insandı. Az ama düzgün konuşur, tane tane anlatırdı.

Böyle okuru S.Beckett’in ‘Godot’su ya da Brecht’iyan klasik “Sezua’nın iyi insanı” gibi beklersiniz. Çünkü kitap satmaktan çok konuşmayı, tartışmayı, kısa zamanlı düşünce fırtınalarını seversiniz. Bu ‘modele’ uygun biriydi.

O günlerde kitabevini arada bir ziyaret eden okurun adı Kenan Tüfekçi’ydi.

Pamukkale-Karahayıt’ta kurulu, kısa adı PATERO olan Pamukkale Termal Oteller Yatırım ve Pazarlama Anonim Şirketi’nin genel müdürü olarak tanıtmıştı kendini.

O zamanlar PATERO gibi kuruluşların Pamukkale ve dolayısıyla Denizli turizminin şekillenmesinde ne gibi rollere soyunduğundan bihaberdim. Önemli olan nitelikli bir okuru tanımış olmaktı benim için.

Gerisine ilgi duymuyordum.

II

Yukarıda anlatılan mekânsal öykünün üzerinden on yıl aşkın zaman geçti. Ne PATERO kaldı geride, ne de onun zamanında önayak olunan turizm girişimleri. Hoş, o girişimler gerçekleşseydi bu gün ne gibi sorunlar yaşanırdı? Bir turizm tekeli mi oluşurdu? Fiyat politikalarında tek belirleyici konuma gelip dayatmacı bir yol mu izlerdi? Şimdiki Pamukkale işletmesine talip olur muydu ya da işletmeyi üstlenir miydi? O zaman Pamukkale ören yeri nasıl işletiliyor olurdu?

Bu soruların ve olası yanıtların tümü spekülatif kalıyor.

İyi niyetli biçimde değerlendirecek olursak belki şimdi yaşanan sorunların yaşanmıyor olabileceğini varsayabiliriz. Ama garantisi ne? Geçelim.

4

Geçelim çünkü sorduğumuz sorulara birinci elden yanıt alabileceğimizi düşündüğümüz PATERO Genel Müdürü Kenan Tüfekçi ile yapmayı tasarladığımız uzunca, çaplı söyleşi artık mümkün değil.

Kenan Tüfekçi’ye ulaşmak için telefon numarasını araştırırken, önceki dönem Pamukkale işletmesi yöneticilerinden Ali Aktürk’ü aradım. “Kenan Bey’in telefonu var mı?”

“Hiç arama” diyerek kestirmeden yanıt verdi Ali Aktürk. “Kenan Bey 3-4 hafta önce vefat etti.”

2000 Ağustos’undaki kuruluşu ile birlikte başına geçtiği PATERO’dan 7-8 yıl önce ayrılıp Antalya’ya yerleştiğini biliyordum. Gittiği umreden sonra biraz uhrevi dünyaya dalan, kent merkezinden uzakta, dağ yamacına kurulu bir köyün sınırları içindeki yalnızlık malikanesinde ömür tamamlıyordu. Artık tamamlamış. Toprağı bol olsun.

III

DENİZLİ TURİZMİ VE PATERO

PATERO’nun kent turizminin gelişmesinde o denli rolü oldu mu bilmem. 2000 başlarından beri meslekte olan gazeteci arkadaşların algı eğilimi, olduğu yönünde.

Ancak, PATERO ile ilgili kısa bir araştırmada karşımıza çıkan bilgiler, genellikle yapılacak-edilecek cinsinden projelendirmeye dönük girişimlerden öteye gitmiyor. Kültür Bakanlığı’nın bu konuda hassasiyet gösterdiği ve PATERO projesine de, onun ürettiği turizm geliştirme önerilerine de sıcak yaklaştığı belli.

Özellikle Fransız firmaları ile giriştiği termal merkez projesi, turizm dünyasında oldukça ses getirmiş.

1

O dönem çıkan haberlerden kısa bir özet geçelim, PATERO’nun termal merkez projesinin nasıl önemsendiğini daha iyi anlatalım.

“Türk ve Fransız Hükümeti, Denizli Bölgesi’ndeki günü birlik turizmi daha uzun soluklu kılmak ve Denizli’ye yerli ve yabancı turisti çekmek için dev bir yatırıma imza atıyor. Yaklaşık 45 milyon dolara mal olması beklenen Pamukkale Termal Kür Merkezi 7 yılda tamamlanacak. Denizli’de 80 dönümlük bir arsa üzerinde kamu sivil toplum ve özel sektör işbirliğiyle gerçekleştirilecek merkezin tanıtımı Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve yatırımcıların katılımıyla projenin küçük bir örneğini oluşturan Sapanca Richmond Nua Wellness SPA Otel’inde gerçekleştirildi… PAMUKKALE Termal Kür Merkezi’nin özellikle Avrupa’daki orta ve üst gelir grubuna hitap etmesi hedefleniyor. 80 bin metrekarelik alan üzerinde kurulacak merkez içinde wellness spa merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi ve klinikler olmak üzere 3 ana bölüm bulunacak. Bunun içerisinde de ruhsal bilinçlenme, anti aging, detoks, güzellik ve bakım gibi bölümler yer alacak. Tesis günlük 1500 kişi ağırlama kapasitesine sahip olacak.”(Hürriyet 23.01.2006)

Bu haberin tarihi 2006. Oysa henüz 2002 yılında projenin aynı yıl içinde hazırlanacağı bilgisi, Türk ve Fransız projelendirme şirketi kayıtlarında yer alıyor. (Uluslararası Proje Yönetim şirketi: Patero Termal Kür Merkezi proje tarihi ve süresi 2002-2002)

2

Zaten 2006 yılındaki bu şaşalı haberler basında yer alırken, aynı yıl bir başka haber, “Pamukkale’nin işi bitti mi?” başlığını taşıyordu.

Ekonomigazete.com sitesinde 17.12.2006 tarihinde yer alan haber, durumun daha baştan ölü doğmuş bir proje olarak resmedilebileceğini gösteriyor. “Denizli’de iki yıl önce başlatılan ve yaklaşık 50 milyon euroya mal olması beklenen Pamukkale Termal Kür Merkezi projesi iki aydır askıya alınmış durumda. Fransa Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı, Denizli Valiliği ve Pamukkale Termal Otelleri’nin (PA-TERO) ortak finanse ettiği projenin askıya alınmasının sebebininse “bölgenin turizm geleceğinin olmaması” olduğu iddia ediliyor. Termal Şehir’de sağlık merkezi, kür merkezi, fitness, ha- vuzlar, sosyal alanlar, cafe ve restoranlar, cilt bakımevleri yapılması planlanıyordu. Böylece merkezden yararlanacak turistler, PATERO’nun pazarlamasını yaptığı otellerde konaklatılarak turistik tesislerin doluluk oranının artmasını ve 12 ay turizm yapılmasını sağlayacaktı. Yaklaşık 2003 yılından bu yana gündemde olan Termal Kür Merkezi projesi artık tam bir sorun yumağına dönüşmüş durumda. Önce proje ortaklarından biri olan ve bölgedeki otellerin birleşimiyle kurulan PATERO, feshedildi. Arkasından Fransızlar yatırımı durdurmayı düşünmeye başladı. PATERO Finansman Müdürü Mehmet Erten, şirketi oluşturan otellerin kendi aralarında anlaşmazlığa düştüklerini ve şirketi feshetme kararı aldıklarını belirtiyor. Anlaşmazlığa düşülen konu, bölgenin turizm açısından geleceğinin olup olmadığı… Bazı turizmciler gelecek göremedikleri için şirketten ve projeden çekilme kararı almış. Aynı fikirde olmayan diğer oteller de Terma PATERO adı altında başka bir şirket kurmuşlar. Ancak bu durum Fransızları etkilemiş olacak ki geçen yıl sadece projenin maketine 1,5 milyon euro harcayan Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı, yatırıma devam edip etmeme konusunda kararsız kalmış. Projeye 3,5 milyon euro yatıran Denizli Valiliği ise bu durumdan en çok etkilenen kurum. Fransızlar ‘destek’ kararını sorgulamaya başlayınca Valiliğin 3,5 milyon euroluk bütçesi de yarım kalan bir projeye harcanmış oldu.”

Yani ilk girişimin üzerinden 4 yıl geçmiş, ortada somut hiçbir şey yok. Dahası ana şirket PATERO fesih kararı almış.

2010 yılına gelip haberleri tarayalım. 12 Ekim 2010 tarih ve Yeni Asır mahreçli haber gecikmenin sebeplerini aralamamıza yardım ediyor. “Pamukkale turizmini büyütecek proje, yatırımın ortağı Fransızların tüm malzeme ve finansmanın ülkelerinden sağlanması ısrarı yüzünden hayata geçirilemedi.”

Haberin devamın da proje ile ilgili detaylara yer verilmiş. “Beyaz Cennet Pamukkale’de kurulması planlanan kür merkeziyle ilgili protokol 2005 yılındaki Denizli Valisi Gazi Şimşek ve Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Paul Poudade tarafından imzalanmış, 50 milyon dolara mal olması planlanan tesisin yılda 1 milyon turisti bölgeye getireceği açıklanmıştı. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un da katıldığı Adapazarı’nın Sapanca ilçesinde yapılan bir toplantı ile tanıtılan Pamukkale Kür Merkezi’nin, yılda 13 milyon euro dolayında ciro hedeflediği açıklanırken, tesise Fransa Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı Hazine ve Ekonomik Politika Genel Müdürlüğü yüzde 45, Pamukkale Termal Oteller Yatırım ve Pazarlama Anonim Şirketi (PATERO) yüzde 45, Denizli Valiliği Özel İdare Müdürlüğü’nün ise yüzde 10 oranında ortak olması planlanmıştı. Denizli’nin geleceğini ve Türk turizmini olumlu yönde yönlendirecek tesis aradan 5 yıl geçmesine rağmen Pamukkale’de yapılacak Fransız hayali unutuldu.”

IV

PATERO şimdi devam ediyor mu?

Colossae Otel’nin gedikli Müdürü Şeref Karakan’ı aradık hafta başında. Görüşme konusunda randevulaşırken, arada sarf ettiği en belirgin ifade, “artık PATERO yok” oldu.

Elbette yok. Ancak biz bu ifadeyi, “böyle bir girişimin adını dahi anmıyoruz” şeklinde algıladık. Çünkü sonradan sahip çıkılıyor görünen termal merkez projesinin, aynı zamanda PATERO girişiminin üzerine ölü toprağı serpmek olduğu kanaatine vardık.

1

2013 yılındaki haberlere gelecek olursak, PATERO projesinin fırsatçı bir yaklaşımın seçim kurbanı olmaktan başka yararı olmadığını görüyoruz. Hem de hiçbir sonuç çıkmayacağı baştan belli bir kurum yöneticisinin tescilli fırsatçılığıyla!

İlgili haber Yeni Asır Gazetesi’nde 23 Temmuz 2013 tarihinde yer alıyor. “Denizli’de 8 yıl önce Türk-Fransız ortaklığıyla yapılması planlanan ancak bir süre sonra unutularak rafa kaldırılan “Pamukkale Kür Merkezi” projesi Pamukkale Üniversitesi ‘nin (PAÜ) yatırımıyla gerçekleşecek… Bir süre önce PAÜ, bölgeye 8 yıl önce yapılması hayali kurulan termal tesisi kendilerinin yapacağını açıkladı. Kısa süre sonra ise Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi olarak yapılacak tesis için PAÜ’ye arazi tahsis edildi. PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, termal tesisin fizibilitesinin hazır olduğunu belirterek, “Önümüzdeki hafta oradaki tüm yatırımcılar, sağlık çalışanları, Denizli Valiliği ve Denizli Belediyesi ile tekrar son durumu gözden geçireceğiz” dedi… Termal tesis için emsal değerin de belirlendiğini işaret eden Prof. Dr. Bağcı, “26 dönümlük arazi 0.8 emsal değeri ile bize teslim edildi. Projeler çiziliyor. İnşallah önümüzdeki eğitim öğretim yılı başlamadan, temeli atacağız” diye konuştu.”

Haber içeriği gerçek mi? Haberi yapan değil ama haber kaynağı açısından bakıldığında gerçek olduğu kuşkulu. Tam da PAÜ rektörlük seçimleri arifesinde beyan edilmiş. Böyle zamanlarda özellikle rektör adaylarının nasıl bir vaad-seçim politikası yürüttüğüne aşinayız. Özellikle son on yıl içinde YÖK vb. kurumların yarattığı başkalaşma ile akademik ahlakın nasıl bir evrim geçirdiğini de az çok kestirebiliyoruz. Hal böyleyken bir rektör adayının kentte son 10 yıl boyunca kangrene dönüşmüş bir projeyi hemencecik gerçekleştirecekmiş gibi haberlere konu etmesi pek inandırıcı gelmiyor doğrusu.

Nitekim, temel atmak için bir yıl sonrasını hedefleyen demeç, olayın üzerinden tam 2 yıl geçmiş olmasına karşın somut bir sonuç elde edemedi, edecek gibi de durmuyor.

V SONUÇ

Patero projesini önümüzdeki haftalarda daha çok konuşacağız. En doğru ve açık bilgiyi alabileceğimiz insan, kurucu genel müdür Kenan Tüfekçi artık yaşamıyor. O nedenle dolaylı anlatım, aktarım ve görüşme notlarından sonuçlar çıkarmaya çalışacağız.

5

Böylece şimdiki Pamukkale turizminin geldiği yer ve gitmekte olduğu yön konusunda daha sağlıklı sonuçlar aktarmaya çalışacağız.

Not: Proje taslağı fotoğrafları, PYuluslararası’ndan alınmıştır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı