REKLAMI GEÇ

DERBENT DERESİ

30 Haziran 2014 Pazartesi

oykuleriyle-denizli-turkuleri-derbent-deresi-ozan-karpuz-h

Merhaba sevgili denizlihaber.com okurları. Öncelikle geçtiğimiz haftaki yazıma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı duyduğum mutluluğu anlatmaya kelimeler yetersiz kalıyor.

Mutlu olduğum konu kesinlikle okunmuş olmak değil.Konu maşa olarak kullanılan TV kanallarının survivor, yemekteyiz, izdivaç programları, malum Ramazan ayındayız din istismar programları,güdümlü haber programları, ağza alınmayacak hakaretler içererek salyalarıyla bağıran spor yorumcularından sıyrılıp; en azından özümüze, kültürümüze,benliğimize ve geçmişimize hala sahip çıkmaya çalışan güzel insanların beğenisini kazanmak. Bunun için herbirinize milyonlarca teşekkür ederim.

Bu haftaki yazımızda ise, yine güzel yöremizin bacasız fabrikalar diyarı Buldan’da yaşanmış hazin bir olayın nasıl ağıtlaşıp, günümüze geldiğini anlatacağım sizlere.

Bu türküye konu olan olay, 12 Şubat 1933 yılında bugünkü Buldan-Derbent Barajı’nın dolgusu yapılan “Derbent Deresi” denilen yerde meydana gelmiştir.

ic-1

Malum 1933 yıllarında Türkiye’de her beldeye araba, tren gibi ulaşım araçları henüz girmemişti. O yıllarda Buldan’ın Derbent köyü, Alaşehir ve Sarıgöl taraflarından gelip, Sarayköy ve Denizli taraflarına geçmekte olan kervancıların uğrak yeriydi. Kervanlar, Derbent boğazını görmeden geçemezlerdi. Zaten en kısa ve tek geçit burasıydı.

12, 13 Şubat tarihlerinden önce, Denizli’nin Gölemezli köyünden Deveci (Kervancıbaşı) Kuru Ali’nin Musa adındaki kişi, Meneviş’in Veli ve Süleyman adlarındaki kişileri de yanlarına alarak, Sarayköy’den develerine buğday ve arpa yükleyip Sarıgöl’de boşalttıktan, sattıktan sonra tekrar aynı yoldan Sarayköy’e doğru hareket ederler. Mevsim ise kış, karlı fırtınalı tipili bir gün…

ic-4

Kervancılar, tam Derbent Deresi denilen yere gelmeden, önceleri Buldan ilçesine bağlı, sonra Sarıgöl’e bağlanan Baharlar köylüleri ile karşılaşırlar. Köylüler kervancılara “kar çok yağıyor, Derbent boğazından geçemezsiniz” diyerek, döndürmek isterler.

Onlar da “hayır gideriz” diyerek, yola devam ederler. Derbent boğazına iyice yaklaştıklarında kar, boran, tipi şiddetini artırır. Develerin ayakları tutmaz, kaymaya başlar. Köylülerin aklına gelen devecilerin başına gelir ve develerle birlikte uçuruma yuvarlanırlar. Musa, Veli ve Süleyman önce develerini sonra da kendilerini kurtarmak isterlerken vakit bir hayli geçmiş gece olmuştur. Kar ve tipiden, soğuktan korunacak yer bulup, develerini de kurtaramadan soğuktan dönüp ölmüşlerdir.

ic-2

Olayın ertesi günü oradan geçmekte olan Kulalı ayakkabı yolcusu, uzaktan bunların cenazelerini görür, Derbent köyüne haber verir. Köye 4-5 Km. uzaklıkta bulunan Derbent boğazına gelen köylüler, küreklerle karları aça aça cesetleri bulurlar. Devenin birisinin ayağı kırılmış,diğerleri ise sağlamdır. Musa, Veli ve Süleyman’ın etrafında kargalar uçuşmaktadır…

Kervancıların cesetleri önce Derbent köyüne getirilir. Kimlikleri ve Gölemezli köyünden oldukları iyice anlaşılınca, köylerine götürülerek cesetler ailelerine teslim edilir.

ic-3

Bu acı olay üzerine Denizli-Buldan ilçesine bağlı Derbent köyünden Ayşe ve Fatı adlarındaki kişiler hemen bir ağıt yakarlar. Bu ağıtın sözleri de gün geçtikçe dilden dile, telden tele gezip dolaştıkça halk arasında yaygınlaşır. Herkes tarafından yıllardan beri söylenip durur.

Hepinize iyi okumalar çok sevgili türkü dostları…

Yorumlar

Mustafa Koç   -  Bağlantı 30 Haziran 2014, 23:07

Yerelin yakın geçmişine ait derlemelerinizden dolayı kutluyorum. Denizli ve yöresine yerleşen Dış Türklerin hikayelerine ulaşabilirseniz yayınlamanızı rica ederim.
Örneğin: Salihli’ye yerleşen Kazaklar, Kar Leoparı, Honaz’a yerleşen Ahıska Türkleri, Hayriye’deki Kafkaslar.
Tşk. Mustafa Koç, Dış Türkler Dern. Başk.

ahmet olgun   -  Bağlantı 30 Haziran 2014, 17:14

güzel bi paylaşım olmuş elinize sağlık

Yusuf KIZILKAYA   -  Bağlantı 30 Haziran 2014, 11:15

Hikaye için teşekkürler. Türkünün dizeleri de olsaydı…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı