REKLAMI GEÇ

İslamoğlu’nun hikayesi

8 Eylül 2014 Pazartesi

oykuleriyle-denizli-turkuleri-ozan-karpuz-islamoglu-zeybegi-h

Merhaba kültürüne geleneklerine bağlı yaşayan güzel insanlar. Sizlere bu hafta Çal Güney Bekilli yörelerinde kıvrak zeybek oyunu olarak köy düğünlerinde oynanan ama mertlik yiğitlik destanı haline gelmiş İslamoğlu Zeybeği’ni aktaracağım.

Bundan net olmamakla birlikte 200 yıl kadar önce Uşak civarında İslamoğlu adında biri yaşarmış. Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan kendi halinde yardımsever iri kıyım cüssesi heybetli duruşunun yanı sıra yufka yürekli bir genç olan İslamoğlu bir öğleden sonra kahvede arkadaşları arasında çıkan bir münakaşada istemsiz olarak arkadaşını öldürüp o dönemde her kaçağın yaptığı gibi dağlara çıkar.

Arbede neden çıktı diye araştırmaksızın dönemin zaptiyeleri ölüm cezasına çarptırılan İslamoğlu’nu bulmak için aylarca takip ederler. İslamoğlu ise sırtında tüfeği ile avlanıp hayatta kalmak için dağları mesken tutar. Teslim olsa bile öldürüleceğini bilir.

Bu yüzden İslamoğlu anasını atasını özler durur ama ne zaman zaptiye köyden uzaklaşır o zaman gelir köyüne hasret gidermeye.

Yine bir gün köyünden dönerken ezan okunduğunu fark eden İslamoğlu bir su kuyusundan abdestini alır ve büyük bir çınarın altında namaza durduğu vakit kendisini zaptiyelere ihbar eden köylüler yüzünden vurulur ve hayatını kaybeder. İslamoğlu vurulur, ancak koca gövdesi çınar ağacına öyle bir dayanır ki ne zaptiyeler ne de köylü ölmediğini zannedip yanına yanaşamazlar. Olaydan 4 gün sonra ceset yere yıkılınca anlaşılır öldüğü ve ardından şu mısralar dökülür:

İslamoğlu efem derler benim şanıma
Üç atlı gelemiyor yanıma

İslam oğlu iner gelir inişten
Her yanları görünmüyor gümüşten

İslam oğlu kale yapar taşınan
Gözlerim doldu alkan ile yaşınan

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı