REKLAMI GEÇ

Kayıp zamanın tenceresindeki son tat; Tepe kuyu Ereni

8 Eylül 2016 Perşembe

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-h

İlk kez gideceğiniz bir yere ilişkin yol tarifi alıyorsanız iki kişiden tarif alırken dikkatli olun ve mesafe ile zamanı olabildiğince uzun tutun. Bunlardan ilki çoban olup oralarda yaşayan, diğeri ise o bölgeye hiç gitmemiş ya da çok uzun süre önce gitmiş sonraki zamanlardan haberdar olmayan. Bu durum yaşanmış olaylarla sabitlenmiştir.
Uzun zamandır takip ettiğim halde bir türlü gidemediğim “Tepe kuyu Ereni “ hep ilgimi çekmiş ama yaşanan aksilikler nedeniyle gidememiştim. Bu kez yöredeki arkadaşlarımın haberdar etmesiyle tüm programlarımı iptal edip orada olmak için yola çıktım. Elbette dar kapsamlı olduğu için az sayıdaki arkadaşımı da yanıma alarak.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-1
İki ayrı noktadan ulaşıldığı bilgisini aldığım Tepe kuyu’ya Benlik köyünden çıkmaya karar veriyorum. Benlik köyünde bana yardımcı olacağını söyleyen arkadaşım Muzaffer Aysel ile sık görüşmelerim sonucu Tepe kuyu Ereni’ndeki duadan bir gün önce köyde olmaya karar veriyoruz. Muzaffer’in bahçesinde çadır kurup ertesi gün sabaha karşı yola çıkıp Tepe kuyuya ulaşacağız. Bu kaba planımız!

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-2
Denizli santral garajındaki Kelekçi minibüsleriyle yola çıkıp köye ulaştığımızda zaman akşama yaklaşmıştı. Muzaffer’i bulup mekanında “hoş geldiniz çaylarımızı” içip hemen onun bahçesine dolayısıyla da evine geçip çadırlarımızı kurduk. Sonrasında yakınımızdaki Kanyon ve çevresine kısa bir gezi yapıyor ve geri dönüyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-3
Geri döndüğümüzde evde yemeklerimizin hazırlanmakta olduğunu görüp bizde işin ucundan tutarak toplu halde yemeklerimizi yedikten sonra biraz söyleşip çadırlarımıza geçip sabah saat 03.30 da kalkmak üzere uyumayı deniyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-4
Kimin ne kadar uyuyup uyumadığı tartışmaları ile kararlaştırdığımız saatte kalkıp bizi yürüyeceğimiz noktaya taşıyacak araca binip gecenin karanlığında çalkalanarak yol alıp bir gün önceden konuştuğumuz rehberlerimizi de alarak tırmanış noktamıza ulaşıyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-6
Bu noktaya kadar hep konuşup tartıştığımız olayları şimdi yaşamaya başlıyorduk. Henüz şafak sökmeden ulaştığımız yer azıcık akan suyu ile bu yörede karşılaşacağımız tek su kaynağı oluyordu.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-7
Buradan sonra durmadan yürümeye daha doğrusu tırmanmaya devam ediyoruz. Zaman-zaman zorlanan arkadaşlarımız için küçük ama sık molalar vererek güneşin doğuşunu izleyeceğimiz yerlere doğru çıkıyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-8
Boz dağların güneye Gireniz Vadisi’ne bakan bu yamaçlarında sabahı karşılamak olağanüstü güzel ve etkileyici geliyor bizlere. Terlemiş olmanın verdiği sıkıntıyı azıcık atmanın bir yolu olan bu mola oluyor. Kahvaltı öncesi minik atıştırmalıklarımızı yemek içinde vesile oluyor tabii ki. Ayrıca bolca fotoğraf çekmek ve çektirmenin de bahanesi…

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-11
Ulaşacağımız Tepe Kuyu Ereni benim uzun yıllar öncesi yaşadıklarımı anımsatır düşüncesiyle çok önemsediğim bir etkinlik. Çocukluğumun eren yolculuklarını anımsatır mı acaba diyerek heyecanlanıp meraklandığım bir organizasyon. O nedenle sabahın çok erken saatlerinde yola çıkıp insanların oralara ulaşmak için yaşadıklarına tanık olmak istiyorum. Bu sebeple arkadaşlarımı da yanımda sürüklüyordum.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-13
Ancak günün ilk saatlerinde hayalimin pek gerçekleşmeyeceğini anlıyorum. Zira sabah saatlerinde bizim herkesten önce orada olmamız ve gelenleri karşılamamız gerekiyordu. Oysa biz zamanın çok gerisindeyiz ve yol çok çok uzun sert çıkışlı ve yürümek zor. Öyle olunca da etkinliği ancak başladıktan sonra görebileceğimizi anlıyorum. Başlangıçta bize 3 saat kadar denen yürüyüş zamanı bulunduğumuz noktada dolmuş durumda ve biz daha sabah kahvaltısı bile yapmadan bu zaman doldu!

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-14
Durumu tekrar gözden geçirip yeniden planlama yaparak ancak geldiğimiz kadar daha yürürsek hedefe ulaşacağımızı kabul ediyor ve tırmanışımıza devam ediyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-15
Hisar köyünün yaylalarını gördüğümüz bir gedikte bir tarafımız Çatak diğer yanımız Hisar-Koca yayla önümüzde ise Boz dağın kırçıllı zirvesi olduğu halde yürüyoruz. Saatlerin 07.30 ‘u gösterdiği anlarda kahvaltı için mola veriyor ve yüklerimizi biraz hafifletmeye karar veriyoruz. Zira sonrasında bir tırmanışa daha başlayıp Hisar tarafından gelenlerle Kar gediği mevkiinde buluşmayı hayal ediyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-16
Kahvaltı aynı zamanda dinlenmek için de bahane olurken bira enerji depolamamızı da sağlaması açısından yararlı oluyor. Fazla oyalanmadan tekrar patikadan yürümeye başlıyoruz. Artık hedefe kilitlenmiş gibiyiz. Rehberlerimiz “az kaldı !” dedikçe o “az kaldı” nın ne demek olduğunu bilen bizler ancak kafa sallayabiliyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-17
“Kar gediği” mevkiine ulaşarak “Tepesi Delik” bölgesine baktığımızda biraz daha homurdanıyoruz zira daha önümüzde epeyce mesafe olduğunu görüyoruz. Ama yola çıkmışız ve geri dönüş yok bu yol yürünüp Tepe Kuyu’ya ulaşılacak. O ritüel yaşanacak.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-18
Önümüzdeki kırçıllı tepelerde otlayan keçi sürülerini görünce biraz ferahlıyoruz. Zira bu bölgede insanların varlığının işareti oluyor.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-20

Son çabalarımızla bir gediği daha aşıp beraber yürümeye başladığımız Hisar köylü yol arkadaşlarımızın ifadesiyle en son karların eridiği noktada mola veriyoruz. Burası gölgeli bir nokta ve güneş ulaşmıyor dolayısıyla da karın son zaman kadar kalması normal geliyor. Bu noktaya Çoban karlığı da denildiğini öğreniyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-19
Tekrar yürümeye başladığımızda küçük bir tepeyi daha aşıp önümüzdeki çukurda tepe kuyu olduğunu görüyoruz onun hemen devamında ise Tepe Kuyu zirvesi…

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-21

Bu kadar diyoruz. Nihayet ulaşıyoruz. Saatlerimize baktığımızda ise yürümeye başladığımızdan itibaren yaklaşık 6 saati aşan bir sürenin geçtiğini anlıyoruz.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-22
Değer miydi? Sorusu çok sık sorulabilir. Elbette bana göre değer! Kayıp zamanların kayıp geleneklerinin izine rastlamak onu yaşamak, yaşayanlarla konuşmak aynı sofrada yemeğe kaşık sallamak az şey değildir bilenler için.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-23
Zordur böylesi yerlere ulaşmak, zahmetlidir, bedel öder oraya ulaşanlar… Ama değer, değmeli, yaşamalı, yaşatmalı… Onlar ki bizim kültürümüzün kodlarıdır. O kodları çözen, onları anlayan, kayıt altına alanlara selam olsun. Bir ucu orta Asya olan bu gelenekleri kaybetmemenin önemini anlayanlara da selam olsun!

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-24
Bulunduğumuz yerde hayal ettiğimin bir kısmını buldum açıkçası. Bir kısmının ise yitip gittiğine tanık oldum. Zaman oralardan da alıp gitmiş bazı şeyleri. Ama öz aynen duruyor. Hatta köz olmuş külün içinde saklı duruyor! Üfleyip ölçermeyi bekliyor! Kim bilir birileri çıkar da ocağa odun atar da tekrar etrafı şavkartır mı ki?

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-25

Tepe kuyu erenine bu gün ulaşanlar dağın çevresinde oturan insanlar. Tavas ve Acıpayam’ın köylerinden buraya ulaşıyorlar. Şimdilerde etkinliğin adı “dua”. Yağmur için, bolluk- bereket ve sağlık için dualar ediliyor. Ortak sofra kurulup toplu halde yemekler yeniyor.

denizli-grandberk-yazi-arasi-yeni-reklam

Bir başka dikkat çekici konu ise bölgeye adını veren kuyunun suyunun içilmesi. Su çok hijyenik mi değil mi tartışılır. Renginin bulanık olduğunu söylemeliyim. Buradaki etkinliğe katılanlar suyu içiyorlar, yemekte kullanıyorlar. Bizlere de içmemiz konusunda ısrarcı oluyorlar şifalı olduğunu, kutsal olduğunu söyleyerek. Etkinliğin detayında başka güzellikler saklı ama onlar bir başka yazının konusu olacak nitelikte.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-26
Yaklaşık altı saatte ulaştığımız Tepe kuyu erenine ve dua etkinliğine veda etme zamanı geldiğinde buraya kadar gelen kadınlı erkekli, yaşlı ve genç hepsiyle vedalaşıyoruz. Çünkü hepimiz onlarla aynı sofraya oturup yemek yedik, söyleştik ve dua için ellerimizi açtık. Yine gelin dediler. Yine gelelim diyemedi çoğumuz zor ulaşım nedeniyle. Bana gelince sanırım bir kez daha denerim! (Bu etkinlik sonrası aşırı yorgunluk nedeniyle rahatsızlanıp günlerce sağlık sorunu yaşamama rağmen bu düşüncedeyim. Zira bir şeyler eksik kaldı bana göre )

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-27
Biz ekip arkadaşlarımızla Kuzey doğu vadisine yönelirken kalanlar da toplanıp eşyalarını katırlara eşeklere yükleyip güney batıya doğru yol alıyorlardı.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-28

Benim hedefimde grup arkadaşlarımdan Aliihsan ve rehberlerimizden Yılmaz ile Tepe kuyu zirvesine ulaşıp oraya bir nişan bırakıp çevreye göz atmak vardı. Ekipteki diğer arkadaşlar rehberlerimizden Mustafa ile daha kısa olacağı düşüncesiyle sert inişli dağın Çatak tarafına bakan yamacına yöneliyorlardı.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-29
Zirvemizi yapıp oraya flamamızı bırakıp fotoğraflarımızı çekip çevreyi sindiresiye izledikten sonra iniş yolundaki arkadaşlarımıza ulaşıyorduk. İnişte en az çıkış kadar zor geliyordu bir kısmımıza.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-30

Bacağından rahatsızlanıp ayağı su toplayıp yürümekte zorlanan arkadaşlarımıza rağmen bu bölümü de tamamlayıp uzun süre sonra bir orman yoluna ulaştık. Bu yol sanki şehrin ana caddesi gibi geldi bize. Sabaha karşı yürümeye başladığımızdan bu yana ilk kez yola benzeyen bir ortamdaydık ve bunu da ölümsüzleştirmek için fotoğraflıyorduk.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-31

Günün sonuna doğru orman da “orman işi” yapan Yıldırım ailesi ile buluşmak en keyifli zamanımızdı. Buz gibi akan su, çay ve dinlenmek için uygun ortam ve aracımızın bizi almak için gelmiş olması. Bu az şey değildi. Bizi evlerinde konuk eden Benlik’li Armağan Yıldırım, eşi Sultan Yıldırım ve oğullarına çok ama çok minnettar kaldık. 32, 33
Ve zaman durmadan akşama koşarken başlangıcından itibaren toplamda 11 saat yürüyerek tamamladığımız bir etkinliğin sonundaydık.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-32

Vücutlarımız yorgun, göz kapaklarımız ağır gelmeye başladığında aracımıza binip kente doğru yol alıyorduk. Bu güzel ama zorlu yolculuğumuzda evini, yüreğini bize açan Muzaffer Aysel ve ailesine, rehberlerimiz Mustafa Aysel ile Yılmaz Yıldırım’a da yürekten teşekkürlerimi iletiyorum.

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-kolaj

Oralarda temiz yürekli, doğa bakışlı, sıcak gülüşlü insanlarla olmanın ayrıcalığını yaşadık. Tavsiye ederim. Yolunuzu Benlik tarafına düşürüp tanıyın, tanışın ve de konuşun insanlarla pişman olmazsınız !!!

denizli-zeki-akakca-tepe-kuyu-ereni-33
Pratik bilgiler:
Yerel rehber olmadan yola çıkmamak gerek.

Ulaşım için Denizli Otogarından Kelekçi minibüsleriyle ulaşım var. Dileyen kendi aracı ile gidebilir. Benlik Acıpayam’ın Gireniz vadisindeki uzak köylerinden dolayısıyla günübirlik gidip dönmek için özel araç şart.

Kamp kurmak için ideal yerlerden.

Yemek için tedarikli olmalısınız en yakın lokanta Kelekçi en yakın manav da öyle. Ancak küçük alışverişler için Benlikte market var. Bilgi için Muzaffer Aysel’e ulaşılabilir.

Yorumlar

said dağdaş   -  Bağlantı 14 Ekim 2019, 10:18

Sağolsun,
Gireniz Deresinin delikanlılarından Sabit Kızılhan,
“Gel beraber çıkalım Erenyuyu’ya!” dedi.
İnşallah, 19 Ekim 2019 tarihinde Mehmedciğimiz,
Aynel Arab’da, biz de
Aynel Eren’de al bayrağın ve ezanın verdiği
gurur ve özgürlüğü paylaşırız

said dağdaş   -  Bağlantı 14 Ekim 2019, 10:00

Zeki Akakça Beye teşekkürler.
Aradan üç yıl geçmiş ama, bir tane yorum yok bugüne dek.
Buna şaşırdım açıkçası.
Güzel bir hatıra.
İnşallah bir gün biz de,
Dodurga’dan heyecanla izlediğimiz
Erenkuyu Zirvesinden Eşeler Zirvesine heyecanla bakarız.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı