REKLAMI GEÇ

Yerel seçimler öncesi seçmen profili

30 Ekim 2013 Çarşamba

denizli-zeval-uysal-guney-cegin-yerel-secim-roportaj-h

PAÜ Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Güney Çeğin bir sosyolog, meseleye bakarken bizim gibi duygularını karıştırmıyor. İsimlerden çok olaylar ve hareketler üzerinden analizler yapılıyor. Doktora tezi yazmak için sahaya indiğinde onlarca politik insan ve sokaktaki vatandaşla konuştu. Denizli’nin siyasi haritasını çizdi ve ortaya Laodikya Yayınevi’nden Denizli Politik Haritalar ve Eğilimler kitabı çıktı. Yerel seçim öncesinde önemli veriler taşıdığını inandığım için Güney Hoca ile ikinci röportajı yaptım. Çok çarpıcı oldu.

SEVAL UYSAL: Bugünlerde en çok sorulan şu: Önümüzdeki yerel seçimlerde CHP-MHP ittifak yapar mı?

GÜNEY ÇEĞİN: Genel politik tavır konusunda CHP ve MHP birbirlerine çok yakınlar. Her ikisi de siyaseti yönlendiren mekanizmanın ekonomik olduğunu ve menfaatin siyasette çok fazla ön planda olduğunu düşünüyor. Kendi partileriyle ilgili memnuniyetsizlik konusunda da mutabıklar ve partilerinde tabanla tavan arasında kolay kolay aşılmayacak bir mesafe olduğunu söyleyenler var. Her iki taraf da Kürt sorununu doğrudan doğruya “dış kaynaklı bir mesele”, Ergenekon davasını bir “Amerikan tezgâhı”, orduyu da “demokrasinin teminatı” olarak kodluyorlar. Bu sonuçlara baktığımızda düşünsel ve eğilim bazında ittifak yapabileceklerini düşünüyorsunuz. Ama sezgisel bir yanıt verirsem, ittifakın her iki partiye de zarar getireceğini düşünüyorum.

CHP İLE BİR İTTİFAK DENİZLİ’DE MHP’Yİ ZORA SOKAR

SEVAL UYSAL: Neden?

GÜNEY ÇEĞİN: Çünkü her iki parti belirli bir konjoktür açısından birbirine yakınlaşsa da, ideolojik dokularının temas edemeyeceklerini düşünüyorum. Böyle bir ittifak MHP’yi Denizli’de zayıf düşürebilir. CHP’ye bir yararı olabilir mi? Sadece niceliksel açıdan, yani, oy açısından! Müştereklik ortak gelecek içermeli malum!

SEVAL UYSAL: Aynı yerde duruyorlar, aynı yerden bakıyorlar, bu sizce ilginç değil mi?

GÜNEY ÇEĞİN: İlginç tabi. Bu partilerin taraftarları çoğunlukla halen 1970’lerin diliyle siyaset yapmakta ve kafalarındaki sağcılık ve solculuk gibisinden klasik ikilemlerden kurtulmuş değiller. Fikirlerde, eğilimlerde bir araya gelseler de seçim sandığına giderken sağ ve sol kavramların blokajı devreye girebilir; bu blokaja çarparlar diye düşünüyorum.

BAŞARABİLİYORSANIZ BUYRUN SİZ DE DİNİ SİYASETE ALET EDİN!

SEVAL UYSAL: CHP’li seçmen partisinden neden memnun değil?

GÜNEY ÇEĞİN: Araştırma sırasında CHP’den 27 kişiyle görüştüm. Bir iki kişi dışında memnun olan yoktu. CHP’nin elitist olduğunu, tabanla temas edemediğini, çalışmadığını, iyi örgütlenmediğini, kadın teşkilatının çok zayıf olduğunu, gençlik teşkilatının aşırı derecede ideolojik davrandığını ve bu nedenle tabana yayılamadığını ve dinle olan mesafesini de bir türlü aşamadığını söylediler.

ic3

SEVAL UYSAL: MHP’li seçmen kendini nasıl tanımlıyor?

GÜNEY ÇEĞİN: MHP’liler Devlet Bahçeli öncesi ve sonrası üzerinde bir ayrıma gidiyor sürekli. MHP’nin asli işlevlerinin Alpaslan Türkeş zamanında mevcut olduğunu, merkeze oynadığı zamanlarda asli işlevini yitirdiğini, belli bir takım prensiplerden ödün vermeye başladığını ve eski dinamik gücünü bulamadığını söylüyorlar. Sürekli iki dönem arasında kıyaslama yapılıyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nin adındaki hareket kelimesinin Devlet Bahçeli’den sonra yittiğini düşünüyorlar; hareketten kastımız politik anlamda her yerde olabilme, tabana yayılma potansiyeli. Bu bitti, şimdi ona dönük nostaljik bir paradigma oluşmuş durumda. Bu nedenle MHP’li seçmene sinik özne tanımı yaptım.

SEVAL UYSAL: Geçen yerel seçimde MHP’nin yükselişini neye bağlıyorsunuz? Bu seçimde de sürpriz yapar mı?

GÜNEY ÇEĞİN: MHP’nin yükselişinde en büyük etken Kürt meselesiydi. Terör meselesinde dozaj yükseldikçe MHP’nin tabanda kendine yer bulma alanı daha kuvvetli. Bunu bilmeyen yok. Ancak bu barış sürecinde milliyetci argümanlarla insanlarla temas kuramayabilir. Herkesin politik gramerini değiştirme zamanı geldi.

CEMAAT’İN SEÇİMDE KONUMUNU DEĞİŞTİRECEĞİNİ SANMIYORUM

SEVAL UYSAL: Denizli’de seçimlerde dini cemaatler ne kadar belirleyici oluyor?

GÜNEY ÇEĞİN: Cemaat artık politik bir aktör. Karşınızda siyasetin merkezine takviye güç teşkil eden, onu finanse eden bir şey yok, doğrudan doğruya kendisi siyasetin içinde olan bir aktör var. Bana sorarsanız cemaatlerin siyaseten şöyle bir avantajı var: Tabandan tavana doğru bir mobilizasyonu olduğu için her siyasi parti açısından avantaj teşkil edecek bir kudrete sahip. Öncelikle kafamızdan şunu atmamız gerekiyor. “Dini siyasete alet ediyorlar.” Bu çok ucuz argüman! Eğer merkeze oynuyorsanız, başarabiliyorsanız buyurun sizde siyaseti dine alet ediniz. Ulus-devlet kurulalı beri dinin devlet tarafından manipüle edilmediği bir dönem gösterin bana? Başaramıyorsanız, oturup bir başkasını yaftalamanın bir manası yok. Sorunuza gelirsek; cemaat alanın dinamiklerini en fazla belirleyen oyunculardan bir tanesidir.

ic2

SEVAL UYSAL: Kitabınızda iki yerel ve iki genel olmak üzere dört seçim incelediniz. Bu sonuçlara bakarak cemaat bu seçimde oy kitlesini taşıyabilir mi, mobilize eder mi?

GÜNEY ÇEĞİN: Ben kolay kolay yerlerini, konumlarını değiştireceklerini düşünmüyorum. Cemaat yapıları siyasette istikrar ister. Cemaat yapılarının yönelimini değiştirecek şey kendi çıkarlarının sınıra vardığı anda, yani pay bölüşümünde kriz çıkarsa sıkıntılar çıkabilir.

_________________________________________________

Flash Player Kurmak İçin Tıklayınız

________________________________________________

SEVAL UYSAL: Cemaat bu seçimde CHP’yi destekler mi?

GÜNEY ÇEĞİN: Destekleyebilecek temas alanları yok bence. Bunu röportajlarda da çok net görebiliyorsunuz. Uyuşabilecekleri hiçbir yan yok. Uymaz zaten. Arada kültürel elitizm var, namaz kılan, oruç tutan insanları küçümseyen bir bakış var. Bu nedenle solun (burada geniş bir sol yelpazeden söz ediyor) dindar insanlarla temas kurma biçimi dindar insanlara samimi gelmiyor. Son 30 yılda en çok kitap okuyan, araştırma yapan, kendini yetiştiren iki kesim var, biri Kürtler, diğeri de mütedeyyinler; o insanları kandıramazsınız kolay kolay.

ic5

SİYASET GEZİ VAKASINDAN POZİSYON ALACAK!

SEVAL UYSAL: Kürt sorunu, Ergenekon Davası, Denizlili seçmen üzerinde nasıl bir etki yaptı?

GÜNEY ÇEĞİN: Ergenekon davasında ciddi mesafe kat edildi. O zaten Ak Parti’nin ve BDP’nin ideolojik yakıtlarından biriydi. Bu davanın bugüne kadar gelmesi bu iki partinin kendi tabanını konsolide etmesini sağladı. Öbür taraf için de avantaj sağladı ama bence artık bu iki mesele üzerinden konuşmayacağız. Gezi vakası üzerinden pozisyon alış olacak. Bu kavramlar önceki 10 yıl için çok temeldi.

SEVAL UYSAL: Demokrasi paketi?

GÜNEY ÇEĞİN: Bence hükümet bazı konularda alıştıra alıştıra gidiyor. İnsanlar bunu görmüyor. Tek paketten çok büyük demokratik hamleler bekliyorlar. Burada iki problem var: Birisi toplumların bazı meseleleri hemen kanıksamayacağını düşünmüyorlar. Kürt açılımı 2008’den bu yana var ve daha da devam edeceğe benzer. İkincisi: En çok eleştirmemiz gereken yer burası. Devlet eliyle demokratikleşme olmaz. Siz yarın dünyanın en demokratik paketini getirin, bunu bir anda hukuksal forma enjekte etseniz mesela sokakta erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyeti, eşcinsellere dönük homofobi, insanlar arasında medeni ilişkiler, halklar arasında problemler; hangisi hemen olumlu yönde değişebilir ki! Devlet eliyle bunlar çözülebilir mi? Çözülemez.

DENİZLİ’DE KÜRTLERİN YÜZDE 80’İ AK PARTİ’Yİ DESTEKLİYOR

SEVAL UYSAL: Kürt sorunu, Ergenekon, askerin vesayetin geriletilmesi, demokrasi paketi bütün bunlar yerel seçimleri etkiler mi?

GÜNEY ÇEĞİN: Kürt meselesi ve demokrasi sürecinin çok etkili olacağını düşünüyorum. Kürt meselesinde daha ciddi açılıma gidilirse CHP ve MHP’nin bunu siyaset sahnesinde kullanacağını fakat bunun yine Ak Parti’ye yarayacağını düşünüyorum. Tuttuğum nabız da şu: Denizli halkı da Kürt sorunu denen meselenin artık bitmesini ve barışla halledilmesini istiyor. Demokratikleşme paketinin de seçmen üzerinde doğrudan etkili olacağını düşünüyorum ancak yerel seçimin dinamikleri daha lokal olacaktır.

ic4

SEVAL UYSAL: BDP’nin yerel seçimdeki tavrı ne olur, ittifaklar olabilir mi?

GÜNEY ÇEĞİN: BDP ulusalcı olmayan solu kendi çatısı altında toplayacak HDP’yi kuruyor. Zaten Denizli’de Kürt nüfusunun yüzde 20’si BDP’yi destekliyor. Yüzde 80’i Ak Parti’ye yakın. Dolayısıyla içine sol unsurları alması BDP’nin buradaki oy oranını çok fazla etkilemeyecek. İttifaklar olur ama sonrasında işe yarar mı buna bakılmalı. 90’lara bakın ittifaklar dönemiydi ama bütün partileri bitirdi. İttifaklar şöyle bir şey yaratıyor: köprüyü geçene kadar iyisiniz, geçtikten sonra birden çatışmalar başlıyor ve partileri de güçsüz bırakıyor.

SEVAL UYSAL: Cemaatlerin Ak Parti ile ittifakı devam ediyor ama?

GÜNEY ÇEĞİN: Cemaatlerin gideceği başka kapı yok!

ODUN KÖMÜR DAĞITMAK SEÇİM KAZANDIRMAZ

SEVAL UYSAL: Mesela şu kömür, odun dağıtım işi CHP ve MHP’li adaylar bundan çok şikayetçi?

GÜNEY ÇEĞİN: Diğer iki parti odun kömür değil de altın dağıtsa oy oranı yükselecek mi? Belirleyici olan buysa 10 senedir niye yapmıyorlar? Ben bunun çok belirleyici olduğuna inanmıyorum. Ekonominin belirleyici olduğunu söylüyoruz ama tek başına bu değil, başka faktörler de var. Mesela bir emekli askerin bana söylediği çok önemli “Benim namazımı niyazımı kılmam önemlidir. Beni parayla pulla kandıramazsın, benim namazımın ardında kim durursa ben o partiye oy veririm” diyor. Onun oy eğilimini belirleyen ekonomik motivasyon mu, ideolojik motivasyon mu? İkincisi tabii. Siyaseti sadece çelişkiler belirlemiyor, çoğu zaman siyaseti uzlaşmalar belirler.

ADAY GENÇ OLMALI, AĞZI LAF YAPMALI VE KARİZMATİK OLMALI

SEVAL UYSAL: Nasıl bir aday kazanır?

GÜNEY ÇEĞİN: Bir kere Denizlili olmalı. Denizliyi tanıyan meselelerini iyi kavrayan biri olmalı. Genç olmalı, iş bitirici, çalışkan, herkesle temas kurabilen ve biraz da karizmatik otoriteye sahip olmalı. Tuttuğunu koparan ama aynı zamanda sevecen olmalı. İnsanlar hitabete çok dikkat ediyor. Adayın ağzı iyi laf yapmalı. Partinin söylem düzeyini aşmış bir aday beklentisi var insanlarda. Seçmen aynı şeyleri değil, farklı şeyleri duymak istiyor.

ic1

SEVAL UYSAL: Başarılı geçmişi olan bir aday mı, yoksa hiç tanınmamış bir aday mı fark atar?

GÜNEY ÇEĞİN: Denizli’de başarılı geçmişi olan bir aday daha avantajlıdır. Çünkü Denizliler siyasete bakarken 30-40 yıllık analizler yapan insanlardır. 1970’lerde şöyleydi, 80’lerde böyle gibi

SEVAL UYSAL: Genç nesil neye göre oy veriyor?

GÜNEY ÇEĞİN: Gençlerin oy verme eğilimleri orta yaş ve üstü gibi değil, onlar daha çok ulusal meselelerden bakıyorlar.

SEVAL UYSAL: Bu yıl oy kullanacak gençler dengeleri değiştirebilir mi?

GÜNEY ÇEĞİN: Oy oranını istatistik olarak bilmiyorum. Farazi konuşmak da istemiyorum. Ama şunu çok net biliyorum. Gençler son 6 ayda belki bir yıldaki bütün ulusu ilgilendiren olaylar üzerinden oy vermeye gidecekler. Orta ve orta yaş üstü geçmiş başarılar ve başarısızlıklar gibi profiller üzerinden oy verecek diye düşünüyorum.

PARTİLERDE BÜYÜKŞEHİR KORKUSU VAR!

SEVAL UYSAL: Büyükşehir seçim sistemi partileri biraz ürkütüyor gibi geliyor bana, büyükşehirden dolayı sürpriz olabilir mi?

GÜNEY ÇEĞİN: Ak Parti mesela büyükşehir haline gelmiş illerde çok daha temkinli, çok daha fazla kamuoyu yoklaması yapan, çok daha ayağı yere basan politika izlediğini düşünüyorum. Ak Parti için Büyükşehirin kaybedilişi çok sansasyonel olabilir. Dolayısıyla herkes çıkaracağı aday konusunda kılı kırk yaracaktır. Denizli büyükşehir olmasıydı belki biz bugün adayları çoktan konuşuyor olabilirdik. Bence büyükşehir profili seçmeni de oy vermeye giderken çok fazla etkileyecektir. Yerel seçimlerde yerel dinamikler belirleyicidir. Ancak yavaş yavaş Ulusal meselelerde belirleyici olacak. Bunu da sağlayacak temel dinamik Gezi’dir bence. Geziden sonra oy verme bakışı değişti. İyi hizmet eden kim ona oyumuzu verelimin dışında ideolojik diskurlar da devreye girecek. Özellikle demokratikleşme paketinin alıştıra alıştıra gelmesinin arkasında seçimler var, yerel seçimler geliyor.

SEVAL UYSAL: Yerel seçimler genel seçimlere dönüşecek gibi?

GÜNEY ÇEĞİN: Yerel seçimler yaklaştıkça genel seçim havasına bürünecek ve radikalleşme eğilimleri çıkabilir. Seçimlerden bir iki ay evvel çok fazla asayişin berkemal olmaktan çıktığı süreçler de yaşabiliriz.

SEVAL UYSAL: Nedir o?

GÜNEY ÇEĞİN: Sokaklar hareketlenebilir. Bu herkesin bu seçimi çok kritik görmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle şu önyargıdan kurtulmamız lazım: Bu halk bilinçsiz bir halk değil. Her şeyin farkında. En eğitim seviyesi düşük kimse bile özellikle bu seçimlerde sandığa giderken bir çok şeyi gözden geçirip öyle oy veriyor. Bunu sağlayan üç şey var: Gezi vakası, Kürtlerle olan müzakere süreci ve demokratikleşme paketi. Yerel seçimlerde sadece X veya Z aday ve hizmeti değil ulusal meselelerdeki duruşu da öne çıkacak.

 

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı