REKLAMI GEÇ

HAYATIN ANLAMINI ARARKEN

4 Haziran 2014 Çarşamba

denizli-haftanin-roportaji-nermin-gurcan-darya-seval-uysal-h

Bugün sizi ilginç biriyle tanıştırmak istiyorum. Sarışın güzel bir kadınla. Salt güzel değil, yetenekli de aynı zamanda. O bir ressam. Şahane yağlı boya resimleri yapıyor.  35 yaşına kadar bizim gibi sıradan biriydi. Kendi deyimiyle arayış içindeydi, hayatın anlamını arıyordu. Sonra kendisindeki yeteneği keşfetti, tuval nedir, fırça nedir bilmeden, kendi kendine resim yapmaya başladı. İlk sergisini geçtiğimiz ay açtı ve tablolarını sattı bile… Bu arada “Kim ne der?”demeden, mahkemeye başvurdu Nermin olan adını Darya olarak değiştirdi. Tablolarının altına artık ‘Tanrının lutfu’ anlamına gelen Darya imzasını atıyor. Bu sarışın güzel kadın hepimizin yakından tanıdığı Kemal Gürcan’ın eşi, bu röportaj da onun değişimini anlatıyor.

SEVAL UYSAL: Ben seni bıraktığımda DEHA20’nin yazı işlerinde bilgisayar başında gazete sayfası yapıyordun, sonra ressam oldun. Arada ne oldu, ben ne kaçırdım?

DARYA GÜRCAN: Aslında çok şey oldu.  İki üniversite bitirdim. Açık Öğretim Fakültesi’nde  İktisat ve Halkla ilişkiler okudum ve iki üniversite diploması aldım. Ayrıca 6 ay İzmir’de estetisyenlik kursuna gittim… Sonra kendime ait işyeri açtım, kapattım ve evlendim. DEHA’dan ayrıldıktan sonra çok şey olmuş demek ki. kendimi bulma çabası bir çok şeye saldırmışım demek ki. Ressamlık da birden bire olmadı. O yetenek varmış bende, geliştirdim.

ic-7

RESİM BANA DOGUŞTAN VERİLEN BİR ARMAĞAN

SEVAL UYSAL: Nasıl oldu anlatır mısın?

DARYA GÜRCAN: İşi gücü bıraktım evde oturmaya başladım,  sonra sıkıldım. Bir şeyler yapmak istedim. ‘Ne yapayım, ne yapayım?’ derken resim yapmaya karar verdim Kütüphanelere gidip resim sanatıyla ilgili araştırmalar yaptım, kitaplar okudum ve kendi kendime resim yapmaya başladım.

SEVAL UYSAL: Nasıl yani? Şimdi ben kalkayım resim yapayım desem yapamam ki?

DARYA GÜRCAN: Bu bana doğuştan verilen bir armağan. Herkese farklı armağanlar veriliyor. Kimi şiir yazıyor, kimi şarkı söylüyor. Bende resim yapıyorum işte. Çocukken deftere kara kalemle bir şeyler çizerdim ama o kadar, yetenekli olduğumu biliyordum.

SEVAL UYSAL: Resim  yapmayı kitaplardan mı öğrendin yani?

DARYA GÜRCAN: Resim yapmaya karar verdim ama hayatım boyunca tuvale dokunmamıştım, tuvale nasıl fırça süreceğimi de bilmiyordum. ‘Fırça sürmeyi öğreneyim yeter’ dedim. Onun için bir hafta bir yere gittim, fırçayı nasıl sürdüklerine baktım, boyalara baktım. Sonra kendime tuval aldım, yapa boza çalıştım. Bu arada kütüphaneye gidiyordum, sürekli okuyordum, okumadığım araştırmadığım kitap kalmadı. İnternete giriyordum ve ressamları inceliyordum. Renklerle nasıl oynamışlar, ne yapmışlar, ne etmişler? Bir sürü tablom beğenmediğim için çöpe gitti. İlk  yaptığımda çok beğeniyorum, sonra bir başka yaptığımda önceki yaptığım asla beğenmiyorum bu özelliğim hala devam ediyor.

ic-6

RESİM KURSUNA GİTMEDEN, KENDİ KENDİME ÖĞRENDİM

SEVAL UYSAL: Ne zaman başladı bu süreç?

DARYA GÜRCAN: Dört yıl önce başladı.

SEVAL UYSAL: Kurs filan almadın mı?

DARYA GÜRCAN: Herhangi bir resim atölyesine devam etmedim, bir iki haftalık fırça sürmeye de eğitim denemez. Eğitim en az 3-4 yıl sürer. Okullarda da öyle, bir atölyede de öyle..Ki bende kendi kendime  3-4 yılda yetiştim.

SEVAL UYSAL: Tarzını nasıl belirledin, hep portre çalışmışsın?

DARYA GÜRCAN: Farklı tablolar da yapıyordum ama son zamanlarda portreye yoğunlaştım. Gözler benim çok dikkatimi çekiyor, özellikle kederli gözler, yaşlı gözler, kaybolmuş ruhlar! onlar çok ilgimi çekiyor.

SEVAL UYSAL: Kaybolmuş ruhları görüyor musun?

DARYA GÜRCAN: İnsanlar kaybolmuş. Bir huzursuzluk var insanların gözlerinde, huzurla, samimiyetle bakmıyor, sevgiyle bakmıyor, bazıları sahte bakıyorlar farkındayım, bazıları arayış içinde bakıyor. Çoğu insan konuşurken gözlerini kaçıyor, konuşurken gözünün içine direkt bakan insan sayısı çok az.

ic-5

SADECE GÖZLERDEN OLUŞAN BİR SERGİ AÇABİLİRİM

SEVAL UYSAL: O yüzden mi gözler seni etkiliyor?

DARYA GÜRCAN: Her şey gözlere yansıyor. Aslında ben portreden ziyade sadece göz resmi yapmak isterdim ama portre de kendiliğinden oluşuyor. Göz resmi yapmak istiyorum, sadece gözlerden, bakışlardan oluşan bir sergi açabilirim mesela..

SEVAL UYSAL: Peki ressamlar resimlerine ne yorum yaptılar?

DARYA GÜRCAN: Övünmek gibi olacak! Tablolarımı gören iyi bir ressam ‘senin yaptığın bu resimleri akademisyenler bile yapamıyor’ dedi. Daha hemen başında  İstanbul’dan iki sergi teklifi aldım. İtalya’dan galerisi olan bir resim öğretmeni kadından sergi teklifi aldım. Bunlar profesyonel insanlardı.

SEVAL UYSAL: Portreye yönelmeden önce herhalde renklerle oynadın?

DARYA GÜRCAN: Tarz aradım. Araştırdım genellikle öyle oluyormuş.  ilk birkaç yıl genellikle tarz aramakla geçiyormuş. ‘Yapabilir miyim yapamaz mıyım?’ bir bocalama içine düşüyorsun, çünkü baktığın her şeyin resmini yapmak istiyorsun. Her şeye karşı bir istek, ağacın, böceğin, çiçeğin, kuşun. Karman çorban bir şey çıkıyor ortaya! hepsini iyi yapıyorum ama portrede kaldım.

 

_________________________________________________

DOC

________________________________________________

NÜ DE YAPIYORUM İSA’DA YAPIYORUM.

SEVAL UYSAL: Bir tablo ne kadar zamanda çıkıyor?

DARYA GÜRCAN: Değişiyor. Mesela bu İsa tablosu iki buçuk ayımı aldı. Bazı tablolar var ki bir hafta, iki hafta sürebiliyor.

SEVAL UYSAL: Neye göre yapıyorsun, bunlar hep kafanda mı?

DARYA GÜRCAN: Çoğu kafamda, baktığım yerlerde olur, esinlendiğim yerler olur. Mesela bir dergide, televizyonda bakışına hayran kalmışımdır, o bakışı yakalamışımdır. O gözleri yapıyorum, yüz kendiliğinden  oluşuyor.

SEVAL UYSAL: Bir tarzın var mı?

DARYA GÜRCAN: Empresyonist, gözlemcilik! Benim portrelerimde karışık, bazı yerlerde fırça darbelerinde gerçekçilik var.

SEVAL UYSAL: İsa’yı resmetmek nerden aklına geldi?

DARYA GÜRCAN: Nü de yapıyorum, İsa da yapıyorum. İsa hep yapılan bir figürdür. Herkes yapar, hatta okullarda bile yapılır çünkü anatomik, zor bir resimdir. Ayrıca İsa hep zaten dikkatimizi çeken bir figürdür.

SEVAL UYSAL: Peki en çok hangi resmi yaparken zevk aldın?

DARYA GÜRCAN: Hepsinden, yapabildiğim her şeyden zevk alıyorum.

SEVAL UYSAL: Sergi açmak ‘ben ressam oldum’ anlamına mı geliyor?

DARYA GÜRCAN: Öyle diyeyim. Hani derler ya “Fazla mütevazi olma gerçek sanırlar” mütevazilik iyi de, artık ressamım diyebilirim.

ic-2

İLK SERGİMDE RESİMLERİMİ SATTIM

SEVAL UYSAL: Sergi nasıl oldu?

DARYA GÜRCAN: Resimlerimi satabildim, ilk sergi için, benim için çok iyiydi. Bilirkişiler geldi, İtalya’da galerisi olan bir resim öğretmeninin beni, resimlerimi övmesi çok hoşuma gitti. Renk kullanımım, fırça darbelerim özellikle perspektife övgüler düzdü. Bu sözler üzerine kendimden emin oldum. İnsan bu işi bilen bilir kişilerden duymak istiyor, motive ediyor.

SEVAL UYSAL: Sen anlattıkça  ben şaşırıyorum.  Hiç resim yapmayan biri resim yapmaya başlıyor, sergi açıyor ve çok beğeni alıyor. Şaka gibi, kendini nasıl tanımlıyorsun, bu yetenek nerden çıkıyor?

DARYA GÜRCAN: Bu yetenek tanrı armağanı, yetenek aslında bir armağan ve herkeste var. Ben de 35 yaşından sonra çıktı. Çocukken vardı unutuldu gitti ve yıllar sonra ortaya çıktı.

SEVAL UYSAL: Ailen teşvik etmedi mi?

DARYA GÜRCAN: Hayır asla! Bilirsiniz bizim Türk toplumunda resim, müzik boşa geçen zamandır ders sayılmaz. Resim müzik yapan çocuğa  “Otur çocuğum dersini çalış” denir.

SEVAL UYSAL: Nerelisin?

DARYA GÜRCAN: Niğde, İç Anadolu

SEVAL UYSAL: Denizli’ye ne zaman geldin?

DARYA GÜRCAN: 15 yıl oldu. İlk işyerim DEHA’ydı. Ondan önce İstanbul’da ABC Yayınevi’nde çalıştım grafikerdim.

ic-1

HAYATIN ANLAMINI ARIYORDUM, SONUNDA BULDUM

SEVAL UYSAL: Ben seni hep çılgın Nermin olarak hatırlıyorum, hala öyle misin?

DARYA GÜRCAN: Gençliğin vermiş olduğu çılgınlık vardı ama artık olgunlaştım. Gençlerin ayakları pek yere basmaz ben hep arayış içindeydim, hayatı sorgulayan bir insandım. Gerçekten kapital, iş yaşantısı beni hep sıkmıştır.

SEVAL UYSAL: Ne arıyordun?

DARYA GÜRCAN: O zamanlar ne aradığımı bilmiyordum, hayatını anlamını, belki kendimi bulmaya çalışıyordum. Sorgulardım,  kitaplar okurdum, bir şeylerin ruhen ve düşünce olarak beni tatmin etmesini beklerdim. Demek ki buymuş, aradığım sanatmış! Yaptığımız işte mutlu olmalıyız.

SEVAL UYSAL: Peki adını neden değiştirdin?

DARYA GÜRCAN: Çocukluğumdan beri ismime takığımdır sevmem. Nermin ismine bir türlü Isınamadım, hazzetmedim. Anlamı da bana pek uymuyordu. İsmimi seçme hakkım olsaydı bu ismi seçmezdim. Kanun da böyle düşünmüş olmalı ki, herkes bir kereye mahsus olmak üzere sorgusuz sualsiz ismini değiştirebilirmiş.

SEVAL UYSAL: Nermin’in anlamı neymiş?

DARYA GÜRCAN: Yumuşak başlı, ağır

SEVAL UYSAL: İsim değişikliği için mahkemeye verdin, seçtiğin ismin ne?

DARYA GÜRCAN: Darya..

SEVAL UYSAL: Ne anlama geliyor?

DARYA GÜRCAN: Tanrının lütfu anlamına geliyor!

SEVAL UYSAL: Yaptığın işten dolayı mı?

DARYA GÜRCAN: Belki, olabilir, tesadüf! Onu düşünerek bu ismi kullanmadım ama, önce ismi seçtim sonra anlamını buldum.

SEVAL UYSAL: Neye göre seçtin?

DARYA GÜRCAN: Kulağa hoş geldi. Ses olarak güzel, unutulmayan, akılda kalıcı bir isim, bütün dünyada Darya, Darya olarak okunuyor. İster Daria yazın, ister Darya yazın, Darya olarak okunuyor. Ve bütün dünyada bilinen bir isim, seçtiğim isim de tesadüf yani, o da mı tanrının armağanı bilemiyorum.

SEVAL UYSAL: Sen resim yapıyorsun, Kemal şiir yazıyor. Sanatçı bir aile olmak keyifli mi?

DARYA GÜRCAN:  ‘Sen ressamsın, ben de şairim hadi çok keyifliyiz’ böyle olmuyor. O kendi kabuğuna çekiliyor şiir yazarken, ben kendi kabuğuma çekiliyorum. Tamamen ayrı dünyalarımız oluşuyor. O evin bir köşesinde ben atölyemde, keyif yaparken yaşıyorsunuz. Kafa yapısı aynı olunca, en başta birbirimize saygı duyuyor ve birbirimizi engellemiyoruz. İkincisi daha hassas insanlarınız ister istemez daha duygusal oluyoruz. Bu anlamda da birbirimize yakınız.

ic-4

SEVAL UYSAL: Birbirinize ilham veriyor musunuz?

DARYA GÜRCAN: Aslında ben onun şiirlerinden ilham alıyorum, çünkü çok etkileniyorum. Hatta bazı portrelerin kenarına da onun şiirlerini iliştirmeyi düşündüm.

SEVAL UYSAL: Bunu biliyor mu?

DARYA GÜRCAN: Bana izin vermedi ama ben sormayacağım, öyle yapmayı düşünüyorum. Nedense o yaptıklarını sergilemeyi sevmiyor.

SEVAL UYSAL: Tablolarına isim veriyor musun?

DARYA GÜRCAN: Denedim ama baş edemedim. Onu Kemal’e bırakıyorum, kelimelerle oynadığı için isim bulma konusunda çok iyi.

SEVAL UYSAL: Hedef yurtdışı galiba?

DARYA GÜRCAN: Resimlerimi tamamlar tamamlamaz gidebilirim

Yorumlar

zeki   -  Bağlantı 4 Haziran 2014, 17:46

Pek klasik ama; Tebrikler, başarılar…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı