REKLAMI GEÇ

Genelkurmay Başkanı delikanlılık yapıp istifa etmeliydi!

8 Ocak 2014 Çarşamba

seval-uysal-hamit-teknanat-roportaj-h

Tuğgenaral Hamit Tekkanat, 2001-2004 yılları arasında Denizli 11. Piyade Tugayı Komutanlığı yaptı. Yükselme beklerken erken denecek bir yaşta, 54’ünde emekli edildi. Emekli edilmesinde 2003 yılındaki Hurşit Tolon’un valiliklere gönderdiği irtica uyarısının altına attığı imzası olduğu söylenirse de, O bu konuda pek yorum yapmaz. Aslen Tokatlı olan Paşa, emekli olduktan sonra kıznın görevi nedeniyle Denizli’den ayrılmadı. Gazete ve televizyon programlarının ardından basın camiasına alıştı ve uzun bir süredir Hizmet Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapıyor. Eski bir asker ve şu anda Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılananlarla aynı dönemlerde silah arkadaşlığı yapan biri olarak içinde bulunduğumuz durumu en iyi onun okuyabileceğini düşündüğüm için çok uzun bir aradan sonra kapısını çaldım. Her zamanki içtenliği ve konuşkanlığıyla sorularımı yanıtladı. Öyle dolmuş ki, yerimin darlığı nedeniyle bunlar yazabildiklerim..

ic-11
SEVAL UYSAL: Başbakan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan “Milli orduya kumpas yapıldı” dedi. Nedir şimdi bu?

HAMİT TEKKANAT: Orduya kumpas kurulduğu bir gerçek. Hükümet de bunu biliyor. Silahlı Kuvvetleri yıpratmaya yönelik Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davası var. Balyoz, Ergenekon tamamen siyasi bir davadır. Silahlı kuvvetler personeli eğitmek için plan olarak her sene seminer yapmak zorundadır. Bunu ben de yaptım. 1. Ordu komutanı Çetin Doğan 2004 yılında seminer yapıyor ve emekli oluyor. 2009 yılına kadar ortalıkta bir şey yok. Taraf Gazetesi’nde “Camiler bombalanacak” diye bir haber ve bombardıman başlıyor. Sözde plan içinde adı olan ve olmayan ne kadar subay varsa tıktılar içeriye. Şu anda benim 20’ye yakın arkadaşım hapiste, içlerinde emekli olanlar var, silahlı kuvvetlerle alakaları yok, emekli adamın darbe yapma ihtimali var mı? Yurtdışında görevde olan darbe yapabilir mi? Sonradan listeye isimler eklediler. Bunları darbeci diye tıktılar, 16-18 sene hapis cezası verdiler. Ortada darbe yok, darbeye teşebbüs de yok!

ic-10

GENELKURMAY BAŞKANINI TERÖRİST DİYE İÇERİYE TIKTILAR

SEVAL UYSAL: Bunun altında kumpas mı yatıyor?

HAMİT TEKKANAT: Her zaman söyledim yine söyleyeyim: 2003 yılında biz Amerikalılara dedik ki, “Gelin Türkiye üzerinden Irak’a girin” Söz verdik hatta bunun için pazarlıklar yapıldı ve buna “At pazarlığı” diyenler oldu. Sonra TBMM’nde oylama yapıldı ve reddedildi. O zaman Amerikalı yetkili “Bunun sorumlusu TSK’dir hesabını verecek” dedi. Arkasından 3 Temmuz 2003’te Irak’ta özel kuvvetlerin başına çuval geçirdiler. İlk intikamı böyle aldılar. Ardından Kuzey Irak’la irtibatımızı kestiler, büroları kapattılar, TSK dışarı attılar. Amerikalılar uzun vadeli plan yapıyor. Yıllar geçtikten sonra TSK’nin başına gelen bu Ergenekon, Balyoz darbesinde Amerika’nın parmağı var. Fetullah Gülen’de maşa olmuştur. İçerdekiler de askeri vesayeti bitireceğiz diye göz yummuştur. Şimdi yolsuzluk operasyonunda gösterdikleri hassasiyeti orada gösterselerdi, ne ordu perişan olacaktı, ne de kumpas ortaya çıkacaktı. Bülent Arınç yolsuzluk operasyonunda televizyonlara çıkıp “Sabahın köründe insanları aldılar yazık değil mi?” dedi. Peki sen 70-80 yaşındaki generalleri alırken, ifadesi alınmadan içeri tıkılırken tek kelime laf etti mi? Hatta kendisinin bir suikast hikayesi vardır. Kendisi Manisa’da suikast Ankara’da. Ondan sonra kozmik odaya girilmedi mi? Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’da “Ben adalete güveniyorum, hukuka güveniyorum” dedi. Güvendiği adalet onu içeri tıktı. Şimdi “Genel kurmay başkanından terörist olur mu?” diyor. Olmaz! 3 sene Genelkurmay başkanlığı yapmış adamı terörist olarak içeri tıktınız. Bu dünyada değil uzayda olacak hadise değildir.

ic-9

BAŞBAKAN SÜREKLİ DÜŞMAN VE CEPHE YARATIYOR

SEVAL UYSAL: Dış güçler aramayın diyorsunuz ama Amerika’nın Irak’ın intikamını aldığını söylüyorsunuz?

HAMİT TEKKANAT: Amerika intikamını TSK’dan aldı. Şu andaki olayı Amerika ile karıştırmanın alemi yok.

SEVAL UYSAL: İçinde bulunduğumuz durumu nasıl okuyorsunuz?

HAMİT TEKKANAT: Şu anki durumu açmaz olarak görüyorum. Özelikle 17 Aralık operasyonundan sonra hükümetin aldığı tavır beni endişelendiriyor. Haklarında suçlama bulunan dört bakan, bütün iddialara rağmen uzun bir süre görevde kaldı ve özellikle içişleri bakanı görevden alınana kadar yüzlerce tayin yaptı. Kolluk yönetmeliği değiştirildi, davaya müdahil olundu. Yolsuzluk olsun veya olmasın böyle bir şaibe ortaya çıktıktan sonra devlet adamlığından beklediğimiz şey, zanlıların bir kenara çekilip aklanmasını beklemektir. Eğer suçları varsa gereken cezayı çeker. Yoksa göreve iade edilirler. Ancak bunun tam tersi yapıldı. “Uluslararası komplodur, yerli işbirlikçisi var, medya desteği var, STK desteği var” dendi. Kesmedi “Cemaatin parmağı var” şeklinde laflar ortaya çıkmaya başladı ve cemaatle kapıştılar.

ic-8

SEVAL UYSAL: Toplum şaşkın, televizyonların başında oturanlar bir şeyleri anlamaya çalışıyor ama herkesin kafası çok karışık. Darbe mi, toplumsal bir mühendislik mi, yoksa hiç birimizin bilmediği bir şey mi var?

HAMİT TEKKANAT: Bunlar 2010’larda olsaydı bütün olanlar Ergenekon’a yüklenecekti. Ergenekon olmayınca yeni bir düşman yarattılar. Kim olacaktı bu? TSK gitmiş, Ergenekon fos çıkmış, bu defa cemaati kullandılar. Başbakanın taktiği bu, sürekli yeni düşman yaratmak ve cephe oluşturmak.

GENELKURMAY BAŞKANI İSTİFA ETMELİYDİ

SEVAL UYSAL: Genelkurmay Başkanı’nın ”Milli orduya kumpas yapıldı” açıklamasının ardından suç duyurusunda bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

HAMİT TEKKANAT: Yolsuzluk operasyonu ortaya çıkmasaydı genelkurmay hiçbir şey yapmayacaktı. Millet konuşmaya, hükümet de bir şeyleri açıklamaya başlayınca durumdan vazife çıkardı. Genelkurmay başkanın üzerinde her iki taraftan da anormal bir baskı var. Necdet Özel’i oraya getirenler, komutan yapanlar hapiste, akademideki komutanları, öğrencileri hapiste. Bunların ailesi var. Silahlı kuvvetler büyük bir ailedir onu görmek lazım.

ic-7

SEVAL UYSAL: Peki sizce şimdiye kadar neden sessiz kaldı?

HAMİT TEKKANAT: Ondan önceki Genelkurmay başkanı Işık Koşaner çok yakından tanıdığım bir insandır, kabul etmedi istifa etti. Bunun da yapacağı bir delikanlılık vardı. “Ben bu yükü kaldıramıyorum. İstifa ediyorum” diyecekti. İstifa etmek bir onurdur!

_________________________________________________

Flash Player Kurmak İçin Tıklayınız

________________________________________________

SEVAL UYSAL: Şimdi CHP istifasını istemekle doğru yapıyor mu?

HAMİT TEKKANAT: Bu saatten sonra istifa eder mi etmez mi bilmiyorum. İstifa etse de hoş, etmese de hoş. Bu saatten sonra atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Benim kızdığım nokta şu: bir sürü sahte belge var. Müdahil olması gereken yerler var. Bırak komutanı hapiste ziyaret etmedi. Nasıl yüzüne bakıyorsun onların?

ic-6

SEVAL UYSAL: Neden böyle yaptı. Hükümetten korktuğu için mi, yoksa davalara inandığı için mi?

HAMİT TEKKANAT: Bence kişilikten. Ama biraz da hükümetten çekindiği var herhalde. TSK’nın kendi vasıtasıyla yıpratılmasından çekinmiş olabilir. Kenara çekilip, durumu kurtaracağını sandı. Bence olumlu bir hareket yapmadı.

KOMUTANLARIN DİLİ ÇÖZÜLDÜ!

SEVAL UYSAL: Peki tüm bunlar olurken, önceki genelkurmay başkanlarının hiç mi sorumluluğu yok?

HAMİT TEKKANAT: Hilmi Özkök’ün sorumluluğu çok. Şimdi o da bu şeyden sonra “mahkeme olursa gidip ifade veririm” diyor.

SEVAL UYSAL: Komutanların dili birden neden açıldı?

HAMİT TEKKANAT: 17 Aralık vurdu, herkesin dili çözüldü. “Bir musibet, bin nasihattan iyidir”derler ya. Operasyon ortaya çıktı. Eğridir, doğrudur demiyorum. Türkiye’de taşlar yerinden oynamaya başladı. Bunu dış güçlere filan bağlamayın.
ic-5SEVAL UYSAL: Başbakan Diyarbakır’da “Zindanlar boşalacak” dedi. Kamuoyunda bu söz genel af olarak yorumlandı. Mustafa Balbay, KCK’dan yatan BDP’li vekiller tahliye edildi.Gözler Ergenekon ve Balyoz’a çevrildi. Şimdi “Ergenekon ve Balyoz’dan yatanlar tahliye edilebilir mi?” Tartışılıyor. Başbakan’ın bu açıklamasıyla bunlar sanki birbirini izliyor gibi. Siz nasıl okuyorsunuz?

HAMİT TEKKANAT: Eğer PKK’lılarla askerleri aynı kefeye koyup af çıkartırlarsa bu TSK hakarettir. Bu yıllardır söyleniyor. Dava başladığı günden beri “Askerlere af çıkacak, PKK’ya af çıkacak. Öcalan serbest kalacak!” ama b öyle bir şey yaparsa silahlı kuvvetleri rencide eder. Eğer bir şey yapacaksan doğru dürüst yargıla! Kimse af maf istemiyor. Hapisteki arkadaşım Tümgeneral Uğur Uzan Balyoz davası başladığında tutuksuz olarak ilk mahkemeye gidiyor. Hakim diyor ki “Senin gelmene gerek yok, çünkü seninle ilgili bir şey yok” bu yine ne olur ne olmaz diye duruşmalara gidiyor. Karar açıklanıyor. 16 yıl hapis! Ve hapse giriyor. Bu adaletin neresine güvenirsiniz? Bir başka arkadaşım Mustafa Kemal “Şimdiye kadar mahkemede sadece beş dakika konuştum” diyor. Bu arkadaşımı 16 sene hapis veriyorlar. Öyle ki aynı dosya içinde kimilerini beraat ettirmişler, kimilerine 16-18 yıl hapis cezası vermişler. Bu insanlara katillerden daha çok ceza verirseniz kamuoyu vicdanın bunu kaldırması mümkün değil.

ic-4

İLK İŞ ASKERLERİ SERBEST BIRAKACAKSINIZ

SEVAL UYSAL: Cumhurbaşkanı, hükümet dillendirmeye başladı ve davaların yeniden görülme ihtimali belirdi. Bu sizce tahliyeler mi sonuçlanır?

HAMİT TEKKANAT: Yapılacak ilk iş bu adamların hepsini serbest bırakacaksınız. Dışarıdan yargılayacaksınız. Suçluyu, suçsuzu ayıracaksınız. Suçlu cezasını çeksin. Adam Somali açıklarında gemi de görev yapıyor geliyor tutukluyorsunuz Allahtan korkun! Adam Brüksel’de görev yapıyor geliyor tutukluyorlar. İnsanda azıcık, utanma sıkılma olur. Bu adamlar vatan haini değil.17 Aralık’taki operasyon olmasaydı bunlar gün yüzüne çıkacak mıydı, yeniden yargılama isteyecekler miydi?

ic-3

POLİS GÜNAH KEÇİSİ OLDU

SEVAL UYSAL: Neden şimdi her şey ortaya döküldü?

HAMİT TEKKANAT: Yolsuzluk davasının ucu bunların canını acıtmaya başladı, bir şeyler dank etti kafalarına. Eğer bu dava çıkmasaydı ortaya hiçbir şey yapmayacaklardı. Süt liman gidecekti.

SEVAL UYSAL: Ülkenin bütün sinir uçları açıkta, gerilim hatlarına dokunsanız çarpılacaksınız. Barolar Birliği Başkanı devrede, Deniz Baykal görüşmeler yapıyor. Nereye gider bu hal?

HAMİT TEKKANAT: Aklımın almadığı şu: Emniyeti perişan ettiler. İstanbul gibi Türkiye’nin en büyük şehrine polisliğin P’sinden anlamayan, merasimde manga dışında polis görmeyen bir adamı yeni bir valiyi getirip İstanbul Emniyet Müdürü yaptılar. Bu ne demek biliyor musunuz?
Ben Emniyete güvenmiyorum. Çünkü bu görevi yapacak 1000-1500 emniyet müdürü vardır. Emniyete vurulan TSK’ya vurulan darbeden daha büyük bir darbedir. Yüzlerce polisin yeri değiştirildi. Yer değiştirmekle bir şey olmaz ki, bu adam yaramıyorsa silahlı kuvvetlerin yaptığı gibi atarsın. Yüzlerce polisi pasif göreve alarak ne yapacaksın? Bu adamların Fetullah Gülen’e ya da başka cemaate, Amerika’ya çalıştığını nereden biliyorsunuz? Velev ki biliyordunuz şimdiye kadar neden işlem yapmadınız? Günah keçisi polisler mi oldu? Bakan çocuklarının evini aramasalardı o operasyon olmasaydı, bunlar ortaya çıkacak mıydı? O operasyonda silahlı kuvvetleri bitirdiler, şimdi polisi bitiyorlar. Yargı Fetullahçı, ordu darbeci, polis paralel devletin adamı. Geriye ne kalıyor? Biz kime güveneceğiz?

ic-2

ORDUDAN ATILAN FETULLAHÇILARIN HAKLARINI İADE ETTİLER

SEVAL UYSAL: Ordu-cemaat ilişkisine dair neler biliyorsunuz?

HAMİT TEKKANAT: Askeri Şura’da çalıştığım 1988-91 döneminde Fetullah Gülen hareketine giren bütün askerler ordudan atıldı. Atılan bu adamların bütün safahatı okuldan itibaren mercek altına alınmış, takip edilmiş, mahalle sorumlusu, semt sorumlusu, kasaba sorumlusu, il sorumlusu bilmem ne sorumluları tespit edilmiş, kendilerine defalarca “bu işi bırakın” diye ikaz edilmiş, 5 sene sonunda dosyaları iyice kabardıktan sonra da askeri şuradan atılmışlardı. Ancak AKP iktidara geldikten sonra Şura kararlarına “bunlar dindar subaylar, siz bunlara haksızlık yapıyorsunuz” diye önce şerh koymaya başladılar Silahlı kuvvetleri din düşmanı ilan ettiler sonra da Yüksek Askeri Şura bunları kapsam dışına çıkardı. Sonra TSK’dan atılan ne kadar Fetullahçı varsa bütün haklarını iade ettiler, emsalleri hangi rütbeye yükselmişse o dereceden birikmiş maaşlarını ve ikramiyelerini verdiler.

PARALEL DEVLET OLMAZ

SEVAL UYSAL: Bu sözü edilen paralel devlet ne menem bir şey?

HAMİT TEKKANAT: Paralel devlet olmaz. Olamaz!

SEVAL UYSAL: Neden?

ic-1

HAMİT TEKKANAT: Devletin başı sizsiniz, yürütmenin başı sizsiniz. Varsa işinize yaramayan atarsınız olup biter. MİT Müsteşarına olduğu gibi bir günde istediğiniz yasayı çıkartabiliyorsunuz. Madem paralel devlet var bu birden bire ortaya çıkmadı herhalde, bunun emaresi olur. Mehmet Ali Şahin bir konuşma yapıyor, akıllara zarar bir konuşma, ben bu konuşmayı devlet adamına yakıştıramadım. Efendim “Yargıtay karar vermiş, dosya Fetullah Gülen’e götürülmüş, siz ne diyorsunuz demiş de, o da adil karar verin demiş” söylerken intihar etse daha iyiydi. Sen Adalet Bakanlığı yapmış bir adamsın. Ne işler yaptın o zaman? Bu söylenecek laf mıdır? Arkasından Burhan Kuzu “2 bin kişi fişleşmiş” diyor. Hani düne kadar siz fişlemiyordunuz? Ben kötü bir adamsan, hatamı yakalandığınız anda beni devlet memurluğundan atarsınız. Türkiye 76 milyon. 2 bin kişi nedir ki atarsınız. Yerine 2 bin kişi koyarsınız. Bu nasıl paralel devlettir ki polise girmiş, yargıya girmiş, oraya girmiş buraya girmiş ve siz 11 senedir hiç bir şey görmüyorsunuz? Neyi beklediniz?

Yorumlar

sema   -  Bağlantı 9 Ocak 2014, 00:35

Paşam doğruyu söylüyorsunuz size katılıyoruz.Herkes bizi bu durumdan kim kurtaracak diye bekliyor.İnşaallah hak yerini bulurda insanlar daha fazla üzülmezler.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı