REKLAMI GEÇ

DEPREM BAHANE, GERİSİ ŞAHANE!

30 Mayıs 2016 Pazartesi

“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”la hayatımıza giren ve kentsel dönüşüm adını alan yasanın çıkış amacı doğru olsa da, uygulanışı aynı doğrulukta değil ve büyük problemlerle karşı karşıyayız. 1. Derece deprem bölgesindeki Denizli’de nasıl yürüyor dersek, parsel bazında ve bütüncül yaklaşımdan uzak. Kent merkezinde riskli yapı stoku yüzde 20-30 olarak öngörülüyor.

Peki gerçekten ne durumda?

PAÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü 2000-2010 yılları arasında 55 mahallede 5000’in üzerinde parselde envanter çalışması yaptı. Sonuç; Olası bir depremde 1998’den önce inşa edilen 6 kat ve üzeri eski binaların yüksek risk taşıdığı saptandı. Çalışmanın başındaki isimlerden İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı ve PAÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevket Murat Şenel, kent ölçeğinde öncelikle rehabilite edilmesi gereken binaların 98 öncesi 6 kat ve üzeri olduğuna dikkat çekerek, kentsel dönüşümün bu binalardan başlaması gerektiğine işaret ediyor. Ve ekliyor: “Yazık ki ilimizde kentsel dönüşüm uygulamaları eskisini yık, yenisini yap şeklinde yürüyen parsel bazındaki uygulamalar ile sınırlı kalmaktadır. Bu türden yaklaşımların orta ve uzun vadede kent dokusuna zarar verme riski bulunmaktadır. Riskli alanların belirlenmesi, geniş ölçekli çalışmalar ile ada veya mahalle bazında kentsel dönüşüm çalışmalarının başlaması gerekmektedir. Bu ise yerel yönetimlere ve idarecilerine önemli görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Bunun için bütüncül bir planlama yapılmalıdır”

denizli-seval-uysal-deprem-bahane-gerisi-sahane-sevket-senel

İNŞAAT YA RESUL ALLAH!
Denizli’de beklenen depremin büyüklüğü 6.3 ve 7.2 arasında hesaplanıyor. Bu büyüklükteki bir deprem kent merkezinde yüzlerce evin yıkılması, 20-30 bin kişinin hayatını yitirmesi anlamına geliyor. Kent merkezindeki mevcut binaların yüzde 5 ila 10’unun yıkılma ihtimaline karşın depremsellik ve kentsel dönüşüm ilişkisi doğru orantılı yürümüyor. Konut müsteşarlığı tarafından hazırlanan raporda Denizli’deki konut ihtiyacı 2000 yılı için 106 bin 535, 2010 için de 125 bin 203 olarak veriliyor. Bu rakamlara göre konut ihtiyacı azalmıyor, aksine artıyor. İnşaat mühendisleri Odası verilerine göre bugün sadece Merkezefendi ilçesinde 35 bin, Pamukkale İlçesi’nde de 50 bin konut bulunuyor. Her binanın 1 ile 9 kat arasında olduğunu da hesaba katmak gerekiyor!

Selem-Reklam

Mimarlar Odası eski Başkanı Prof. Dr. Halim Ceylan Denizli’de son 10 yılda 80 bin konut üretildiğini ve Denizli’de konut fazlalığı olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Denizli’de 2012’den itibaren konut fazlalılığı olduğu çok açık. İnşaat Mühendisleri Odası kayıtlarında 2 bin tane bina projesi geçti, yılda 8 bin ile 10 bin arasında konut üretmişiz. Buna göre Denizli’de konut üretimi Türkiye ortalamasının yüzde 15 üzerindedir.”

Bütün bu verilere göre konut ihtiyacı yok, ama şehrin her yanı şantiye gibi, her yerden binalar yükseliyor!

denizli-seval-uysal-deprem-bahane-gerisi-sahane-halim-ceylan

EV DEĞİL, YAŞAM TARZI SATIYORLAR!

Peki bu ne anlama geliyor?

Hatırlarsanız; 1970-80 yılları arasında konut üretimi çoğunlukla kooperatifler aracılığıyla yapılır, konutların tamamlanması ise çok uzun yıllar alırdı. Bazen bu kooperatif evlerinin yarım kalıp kendi haline terk edildiği görülürdü. 90’lı yıllardan sonra toplu konut işine belediyeler el atsalar da, parasal kaynaklar nedeniyle pek sürdüremediler. 2000 sonrasında bu işi devlet kaynaklarıyla TOKİ’ler yapmaya başladı. TOKİ’lerle birlikte İnşaat piyasasını hareketlendirecek sıcak para girişleri, banka kredileri, kentsel dönüşüm teşvikleriyle birlikte piyasaya çok sayıda müteahhit piyasaya giriş yaptı. Denizli’de konut sektöründe faal ve bekleme halinde 4 bin müteahhit bulunuyor. Ülke genelinde 200 bine yakın özel sektörde çalışan, 100 bine yakın da kamuda çalışan müteahhit bulunuyor. Bu rakam 27 Avrupa Birliği(AB) ülkesindeki müteahhit sayısından daha çok.

Peki Denizli’nin sanayi ve üniversite şehri olması konuttaki arz -talep dengesini etkiliyor mu?

Evet!

Denizli’nin sahil kentlerine yakın olması ve kavşak noktasında bulunması memur ve orta gelirliler açısından cazibe merkezi durumunda. Emlakçılar Odası’na göre kentte “kaliteli” konut ihtiyacı var. Kaliteden kasıt depreme karşı sağlam ve güvenli yapılar değil ne yazık ki.. “ kalite” güvenlikli, havuzlu, spor tesisli siteler anlamına geliyor. bugün boy boy filizlenen gayrimenkul şirketlerine gelince; onlar konut değil, yaşam tarzı satıyor.

denizli-seval-uysal-deprem-bahane-gerisi-sahane-luks-yasam-tarzi

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

kml   -  Bağlantı 30 Mayıs 2016, 14:56

Binalar ve denetim; ne binanın sağlamlığı, ne projeye uygunluğu, ne kullanıma uygunluğu… önemli olan belediyeye ödenen proje bedeli ve emlak vergisi. Gerisi hiyaye..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı