Kartal yuvasında bir Denizlili, Deniz Atalay
6 Aralık 2014 Cumartesi
Beşiktaşı’ın As Başkanı Deniz Atalay’ın Denizlili olduğunu biliyor muydunuz? Hacı Şerif’in sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz İstanbul’daki Denizli röportajları için bu kez Deniz Atalay’a konuk olduk. Bizi BJK’nin Beşiktaş’taki Kulüp binasında, yani Kartal Yuvası’nda ağırladı…
İSTANBUL’DAKİ DENİZLİ
Süper Lig’in lideri Beşiktaş, bu sezon şampiyonluğun en güçlü adayı olarak gösteriliyor. Hem Avrupa kupalarında hem de ligde taraftarının yüzünü güldüren BJK, Türk futbolunun önemli markaları arasında. Beşiktaş’ın yönetim düzeyindeki en önemli isimlerinden biri ise Denizlili.
Beşiktaş Asbaşkanı Deniz Atalay, aynı zamanda kulübünü TFF’de temsil ediyor. Hacı Şerif’in sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz İstanbul’daki Denizli röportajları için Deniz Atalay’ın konuğu olduk.
Bizi kulübün Beşiktaş’ta bulunan binasında ağırlayan Deniz Atalay’la yaşamını ve Beşiktaş’ı konuştuk.
1961’de Denizli’de dünyaya gelen Atalay, ilk ve orta öğretimini memleketinde tamamladı. Üniversite hayatına 1976 Ankara’da başladı, ancak tercih değiştirip bir yıl sonra Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni kazandı ve İzmir’e geçti.
4 yıllık üniversite hayatının ardından Ankara’ya yerleşme kararı alan Atalay, iş yaşamına atıldı. Bir ihracatçı kimliğine de sahip olan Atalay, 25 yıl kadar önce Nurhayat Atalay’la yaşamını birleştirdi. Oğlu Yiğit Berk bugün üniversite öğrencisi…
Denizli ile bağlarını koparmayan Deniz Atalay, fırsat buldukça memleketine gelerek buradaki akrabaları ve dostlarıyla sık olmasa da görüşmeye gayret gösteriyor.
Merak edip ismini soruyoruz, “Denizli’de ‘Deniz yok’ deyip koymuşlar ismimi” yanıtını veriyor, gülümsüyor. İsim babasını da unutmayan Deniz Atalay, o zamanlar TCDD Müdürü olan Hasan Özdemir’in bu ismi kendine verdiğini belirtiyor.
Sedat Kurt: Denizlili yıllardan başlayalım mı?
Deniz Atalay: Denizli’de doğdum. İlkokulu Gazi İlkokulu’nda, ortaokul’u Pamukkale Ortaokulu’nda okudum. Daha sonra Denizli Lisesi’ne kaydettirdiler beni. Lise hayatım da Denizli Lisesi’nde geçti. Hala o yıllarımın Denizli’sini çok özlerim, o yılları özlerim. Örneğin Pamukkale Ortaokulu çok iyi bir okuldu o yıllarda. Bir gün hiç unutmuyorum Erol Büyükburç gelmişti okula.
Sedat Kurt: O zamanlar hangi takımı tutuyordunuz?
Deniz Atalay: Belki inanmayacaksınız ama ben kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım. Ailecek derler ya ailecek Beşiktaşlıydık biz. 2 katlı binaların yoğunlukta olduğu bir şehir düşünün. Sokaklarında trafik yok denecek kadar az. Taşlardan karşılıklı iki kale yapardık. O zamanlar Rıdvan Dilmen yanılmıyorsam Denizlispor’un altyapısındaydı. Akranlarım arasında kaleci Metin de vardı. Denizli’de forma giymişti…
Sedat Kurt: Beşiktaş süreciniz nasıl başladı?
Deniz Atalay: Önce Q2 kongre üyesi oldum. Anadolu Beşiktaşlılar Derneği’nde yönetime girdim. 97’de dernek başkanı oldum. 2002’ye kadar bu görevi yürüttüm. 2002’de Serdar Bilgili ile derneklerden sorumlu yönetici olarak Beşiktaş yönetim kuruluna girdim. 2004’te görevimizi bıraktık. 2012’de Fikret Orman ile birlikte tekrar yönetime girdim.
Sedat Kurt: Şimdi de önemli bir sorumluluk üstlendiniz.
Deniz Atalay: Futbol komitesinde transferden sorumluydum, asbaşkanlık görevini de üstlendim. Benim için büyük onur.
Sedat Kurt: Beşiktaş’ı konuşup Çarşı’yı konuşmamak olmaz. Ne düşünüyorsunuz Çarşı ile ilgili?
Deniz Atalay: Bizim camianın, tribünün bir gücü tabi Çarşı. Çarşı’nın maçlardaki desteği kesinlikle tartışılmaz. Çarşı dünya çapında bir grup. O yüzden Çarşı’nın Beşiktaş’ta değil yalnızca Türk futbolundaki yeri çok önemli.
Sedat Kurt: Denizlispor’dan bahsedelim mi biraz da?
Deniz Atalay: Denizlispor’u sürekli olarak takip ediyorum. Süper Lig’deyken çok başarılı bir süreç geçirdi. Ben Denizlili olarak yeşil siyahlı kulübün tekrar süper lige çıkması arzusundayım. Şehrimizin takımıdır ki bu nedenle gerçekten kent için ayrı bir değeri vardır. Ama Süper Lige tekrar çıkması isteniliyorsa, bu işler birkaç kişinin sırtına yüklenmemeli. Belediyesi ve valiliği şehir takımlarına kalıcı, sürekli kaynaklar yaratmalı. Altyapı da son derece önemli. Altyapıya eğilmeli takım, futbolda üretim üssü olmalı. Külüplerdeki sıkıntı malum. Sıkıntıyı çözemeyenler geçmişi parlak da olsa zor günler geçiriyorlar.
Sedat Kurt: Beşiktaş’a tekrar dönelim. Yalnız futbol değil farklı alanlarda da başarılı bir kulüp.
Deniz Atalay: Evet basketbolda, voleybolda bayan takımımız. Avrupa kupalarında final oynayacak kadar başarılı bir performans sergiliyor. Zor ve küçük bütçelerle böylesine büyük organizasyonlarda zirveye ulaşmaları gayet gurur verici. Oralarda güzel şeyler oluyor.
Sedat Kurt: Denizli Basket’de süper lige göz kırpıyor.
Deniz Atalay: Evet Denizli Basket sayesinde belki uzun süre sonra Denizli’ye Beşiktaş için deplasmana, benim için kendi evime gelme fırsatı yakalayacağız. Beşiktaş olarak Denizli deplasmanını özledik. İnsan için kendi memleketi bir başka. Bu özlemimi önümüzdeki sezon en azından basketbolda gidermek isterim. Ama en büyük arzum Denizlispor’u bir an önce süper ligde görmek.
Sedat Kurt: Denizli’de futbol için neler yapılabilir? Örneğin devre arası kampları için Denizli düşünülemez mi?
Deniz Atalay: Evet Denizli’nin iklim koşulları bence kamp ortamı için uygun. Ancak bununla ilgili altyapı, imkanlar, tesisler çok önemli. Denizli’de sektörel bir çalışma yapılsa kesinlikle doğru yatırım olur. Hem bu vesileyle belki ilerde Denizli’ye daha uzun soluklu gelme fırsatımız da olur.
Sedat Kurt: Denizli’de arkadaşlarınız var tabi değil mi?
Deniz Atalay: Beyağaç’ta, Acıpayam’da, tabii ki kent merkezinde hala görüştüğüm ortaokul ve lise arkadaşlarım var. Onlarla eskisi gibi olmasa da görüşüyoruz. Sonra Denizli Beşiktaşlılar Derneği var. Beşiktaş Derneği’nden Yaşar Bey çok sevdiğimiz bir dostumuzdur. Yönetimindeki arkadaşlarda öyle.
Deniz Atalay ile keyifli ve uzun bu sohbetin sonuna geldiğimizde, başarılı bir hemşerimizi daha tanımanın mutluğu ve gurunu yaşıyorduk. Kendisine bize ayırdığı vakit ve keyifli sohbeti için, Hacı Şerif’e de bize İstanbul’da bu önemli isimlere ulaşmak için verdiği destekten ötürü çok teşekkür ediyoruz.