İş dünyasının ulu çınarı; Haydar Akın
31 Aralık 2013 Salı
İstanbul’daki Denizlililerin izini sürmeye devam ediyoruz. Belki de şu ana kadar yaptığımız en kritik röportajlardan birini bu yazı dizimiz sayesinde sizlere taşıyoruz. Bakırköy’deki Akın Tekstil fabrikasında misafiri olduğumuz Haydar Akın’ı başbakanlar, cumhurbaşkanları, iş dünyasının en flaş isimleri, birçok farklı ülkenin büyük kurumları yakinen tanıyor ama Denizli bilmiyor desek yeridir.
Yalnız İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Sanayi Odası başkanlığı değil kurucu üyeliği de yapan, TÜSİAD’ın en eski üyeleri arasında yer alan, Adnan Menderes’in “Size destek olmayacağız da kime olacağız” dediği Haydar Akın yaşamını Denizlihaber.com okurlarına anlattı.
Sakıp Sabancı’nın yakın dostu, TEMA Vakfı’nın kurulmasına öncülük etmiş bu önemli değerimiz Haydar Akın’ın yanına bir başka başarılı Denizlili İşadamımız Buldan Platformu Başkanı Fehmi Erensoy ile birlikte gittik.. Albümlerin arasında geçmişin konuşulduğu çok önemli bir roportajı gerçekleştirdik. İşte Akın Holding’in yaratıcılarından Haydar Akın röportajı.
Sedat KURT: Buldan’da ne işle uğraşıyordu aileniz?
Haydar AKIN: Buldan da babam belediye reisi idi. Dokuma tezgâhları işletiyorduk. Orada evimiz vardı. Buldan’da dokunan eşyaların dokumasını boyamasını biz yapıyorduk. O yıllarda 90 tane tezgâhımız vardı.
Sedat KURT: Haydar abi ne zaman geldiniz İstanbul’a? İki kardeş geldiniz diye biliyorum.
Haydar AKIN: İstanbul’a yanılmıyorsam 1937’de geldik. Babam bizi ağabeyim Rüştü Akın ile birlikte İstanbul’a getirdi. Sermayemiz için ilk parayı o verdi.
Sedat KURT: Gelir gelmez ilk ne yaptınız? Akın tekstili mi kurdunuz?
Haydar AKIN: İlk küçük bir dükkan açtık. Ben Türkiye deki dokuma firmalarını gezdim. Nerede ne var diye öğrneğin o zamanlar çok büyüktü, Alanya dokuma fabrikasına gittim. Alanya’da kooperatif vardı. Kadıköy’de Denizlililer vardı. Buldan malları satıyorduk. Ondan sonra ithalata başladık.
Sedat KURT: İlk Türkiye’ye ne getirdiniz ithalatta?
TÜRKİYE’Yİ BASMA KUMAŞ İLE TANIŞTIRTILAR
Haydar AKIN: Kazakistan’dan Türkiye’ye ilk defa basma getiren firmayız. Biz buradan bez götürdük. Sonradan Almanya’ ya gittim. Orda baktım kaput bezlerine basma yapıyorlar. Onu getirdim. Tabi her şey görmeyle, gezmekle oluyor. Tüylerin üzerine basma yapıyorlar. Kumaşı incelten tüy makinaları var. O makinelar da işlem yapıyorlar, kadife gibi oluyor. Kaput bezinden yapılan şeyleri gördük.
Seda KURT: İlk şirketinizin ismi neydi?
Haydar AKIN: Buldanlılar Pazarı idi.
Sedat KURT: Almanya’ya gittiğinizi söylemiştiniz?
Haydar AKIN: Yani Almanya’ya gittim. Orada 3 sene kaldım. 2. Dünya savaşında sonra… 17 tane mümessillik aldım aldım. Traktör, buzdolabı, radyo o zaman hepsini Buldanlılar Pazarı’nın bulunduğu hanın iki tarafında giriş çıkış vardı. Onun içine sığmadı getirdiklerimiz.
Sedat KURT: Türkiye’ye ilk getirdiğiniz şeyler neler? İlk basma kumaş kumaşla tanıştırdınız. Ondan başka ilk kez giriş yapan şeyler oldu mu?
Haydar AKIN: Türkiye’nin dövizi yoktu. Yani Demirel zamanın da 50 kuruş döviz bulabilmek için çareler arıyorduk. O zamanın basmaları, Sümerbank basmaları vardı. Onları alırdık. Adana Kaput fabrikasında malları satamıyorlardı. İşçi parasını bile o bezlerden veriyorlardı. İşçiler omuzlarına alıp satıyorlardı. İşçi parası olarak kendileri temin ediyorlardı. Öyle durumlar vardı. Tam bu zamanlar Almanya’ya gittim. Almanya’da bir fabrikada Münih’te görüştüm.
Sedat KURT:Sanırım Alman Okulu’na da gittiniz
Haydar AKIN: Alman mektebine yazıldım. Almanca öğrendim. Tünel’deki Alman okuluydu. 2 sene okudum. Almanca öğrendim bıraktım. Yaşım 16 sanırım.
Sedat KURT: Akın Tekstili ne zaman kurdunuz?
Haydar AKIN: Akın Tekstili 60’tan önce oldu. Sanırım 1958’di. Tekstil fabrikasıyla birlikte ithalatçı yönümüzü de kullanarak Denizli’den Adana’ya birçok firmayı ithal ürünlerle tanıştırdık. Aynı zamanda Onların mallarının yurtdışına satılması konusunda çalıştık.
Söze burada Fehmi Erensoy da giriyor.
1900’LERİN BAŞINDA BULDAN’DA TEKSTİL FABRİKASI
Fehmi ERENSOY: Doğuştan tekstilci Haydar beyler. Buldan’da da 200 tane tezgah olan fabrikaları vardı. Haydar Beyler tekstili memleketlerinde öğreniyorlar. İstanbul’a geçtikten sonra, Avrupa’ya gidip buradaki eksikliği kaput bezi getirerek gideriyor. Türkiye’deki sanayicilerle tanıştırıp bu işlerle çok uğraşmışlar. O zamanın ilklerinden.
ADNAN MENDERES “SİZE DESTEK OLMAK BOYNUMUZUN BORCU”
Sedat KURT:O dönemlerde devletin başında kim vardı?
Haydar AKIN: Adnan Menderes vardı.
Sedat KURT: Menderesin o dönemlerde Denizli’ye olan ilgisi hatta Buldanla ilgili hatırası falan var mı? Hiç görüşme, tanışma fırsatınız oldu mu Adnan Menderesle?
Haydar AKIN: Oldu. Ankara’ya gittik, makamına. Nerelisiniz falan diye bir söyleşi oldu. Biz Buldanlıyız dedik. Buldanları yakınlık gösteriyorlardı. Müteşebbisti, vatanseverdi. Yani bizi yalnızca hemşerisi olarak değil müteşebbis olarak bağrına bastı. ‘Size Türkiye’nin müteşebbisleri olarak, bizim hemşerimiz olarak yardım etmek borç’ derdi. Yani vatansever olarak yardım etmeyi boynunun borcu bilirdi.
BABASI TİCARET ÖĞRENSİN DİYE SAKIP’I BENLE TANIŞTIRDI
Sedat KURT: Türkiye’de kısa sürede en büyük firmalardan biri oldunuz? Bugünlerde bildiğimiz Sabancılar, Koçlar o günlerde ne büyüklükteydi.
Haydar AKIN: Sakıp(Sabancı) benim arkadaşımdı. Babasını tanırdım ben önce. Babası bana Sakıp’a ticaret öğret dedi. Bir araya geldik. Sakıp benden hiç ayrılmadı. Sadık bir insan olarak gördüm, iyi bir insan olarak gördüm…
Haydar Bey, Sakıp Sabancı’dan bahsederken biz de fotoğraflarını kurcaladık. Belki de albümündeki fotoğrafların büyük çoğunluğunda Sabancı vardı. Onların ne denli sıkı bir dost oldukları fotoğraflardan da açıkça belliydi. Ki yalnızca fotoğraflar değil, Sabancı’dan bahsederken gözlerinin aldığı hal de onaü olan dostluğunu açık ediyordu…
SAKIP BENDEN DAHA CESURDU
Haydar AKIN: Ama onlar cesurdu. Ben şöyle söylerdim onlara. Biz 5 metro kendi paramız kadar alabilirken onlar 500 milyon metro alırlardı. Sonra borçtan korkmazlardı. Daha bilgiliydi. Açıkgözlü bir adamdı…
Ben 2 sene abime anlatmaya çalıştım. Rüştü Akın… Onu Sabahcılar gibi risk almak konusunda ikna edeyim diye uğraştım. Sanayi kalkınma dosyası kredi vermek için uğraşıyordu bir aralar. Ama biz almamak için. Öyle de oldu. Ne dedimse abimi ikna edemedim, kredi aldıramadım. “Biz namuslu insanlarız kendi paramızla iş yaparız derdi” ağabeyim Rüştü Akın. Ben de aileden kopamazdım. Biz aileye memleketimize bağlıyız.
Sedat KURT: Vehbi Koç peki? Onla münasebetiniz ne düzeydeydi?
Haydar AKIN: Vehbi Beyler vardı ama bir fabrika yapma dışında vardı. Ticaret yapıyorlardı. Ama hepsinle tanışıyordum ben. Ticaret odasında, diğer oda ve derneklerde hep birlikte hareket ettik.
İSO ve İTO’YU KURDU TÜSİAD’IN İLK ÜYELERİ ARASINDA YER ALDI
Sedat KURT: Odalarda görevler aldınız mı?
Haydar AKIN: İstanbul Sanayi Odası kurucularındandım ben. O zamanlar İbrahim Bey vardı. Ticaret Odası’nda başkanlık yaptım ama kısa bir süre çünkü hem çalışır hemde oralar da uğraşırdım. Temsil zor gelirdi. Sanayi Odası’nda da başkanlık yaptım. İTO’ya göre daha uzun bir süre.
Sedat KURT: Sizin TÜSİAD’ın en eski üyeleri arasında olduğunuzu biliyoruz…
Haydar AKIN: TÜSİAD, Türk sanayisini dünyaya tanıtmak maksadıyla kuruldu. İşadamlarını lanse etmek için kuruldu. Yani toplu bir hareket olursa faydası da olur düşüncesindeydik.
Sedat KURT: TÜSİAD da hiç başkanlık yaptınız mı? Sadece yönetim kurulunda mı bulundunuz?
Haydar AKIN: Başkanlık yapamadım. Teklif ettiler, ediyorlardı. Yapmıyordum. Çünkü çalışıyordum. Kendim yoğunum o zaman ne çıkartırsak satılıyordu. Şimdiki gibi değil.
TEMA’YI KURAN İSİM HAYDAR AKIN
Sedat KURT: TEMA VAKFI’nın kuruluşunda yer aldığınızı duyduk
Haydar AKIN: hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit ilk bana geldi. Ben dedim ki benimle olmaz. Geldiler buraya oturdular. Ağabeyimi çağırdım. Ağabeyim bu konuyla benim meşgul olmamı istedi. Onlar otururken dedim ki bu Koçlar olmazsa, Sakıp Bey olmazsa bu işler yürümez dedim. Onları yapalım dedim. Para lazımdı çünkü… Sakıp beyi aradık parada lazım diye 100 bin lira verecekti. Bana sen ne verirsen ver dediler. Kendisi hiç bir yere gitmez. Sakıp Bey 200 bin verdi. Sonradan biz 100 bin lira verdik. Vehbi Koç’la görüştük. O da 100 bin lira verdi. Daha sonra TEMA VAKFI kuruldu.
Sedat KURT: Paki ya aileniz. Ne zaman evlendiniz?
Haydar AKIN: 1950 yılında evlendim. 2 kızım var. Beyza 40 yaşında, Feyza 42 yaşında. Çolakoğlu ailesine ikisi gelin gittiler. 2 erkek kardeşle, 2 kız kardeş evlendi. 4 tane torunum var. Aile olarak yakın oturuyorlur. Damatlarım Türkiye Ekonomi Bankası’nın sahipleri.
Sedat KURT: Cemiyet hayatınız nasıldı?
Haydar AKIN: Cemiyette herkes saygı gösterirdi bana. Mesleğe çok küçük yaşta girdim ama hiç küçümsenmedim. Bülent Eczacıbaşı’nın babası benim ahbabımdı. Hep bir aradaydık. Yakınlık gösterirlerdi.
Bu arada içeriye Haydar Akın’ın ağabeyi Rüştü Akın’ın şu an firmanın başında olan oğlu Ragıp Akın girdi. Röportajın sonunda kendisine de şimdiki faaliyetler hakkında sorular yönelttik.
Sedat KURT: Ragıp Bey, bayrağı amcanızdan devraldınız. Muhakkak ki önemli işler yapıyorsunuz.
Ragıp AKIN: Biz iki kardeş beraber olduk. Üçüncü kardeş ayrıldı. O farklı bir iş yapıyor. Biz tekstilin yanı sıra rezidans işine girdik. Bir de Esenyurtda kendi yerimiz vardı. Orada bu bsir başka ortaklık yapısıyla bir rezidans yapalım dedik. Sonra nitekim o ortaklarımızla da yine inşaat işine girdik.
Bu arada şunu söylemeliyim ki amcam bizim duayenimiz. Onun şemsiyesi altında yapmaya çalışıyoruz herşeyi. Beceriyoruz ya da beceremiyoruz. Bayrak taşıma oluyor bu..
Denizli’nin belki en önemli isimlerinden biriyle, belki de ilk kez yapılmış röportajı tamamlıyoruz. Düşünün, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası gibi iki önemli yapının kuruluşunda yer almış, Sabancılarla Koçlarla birlikte yol almış, Türkiye’nin ilklerinin altına imza atmış bir isim Haydar Akın. Belki de birçok Denizlilinin adını bile bilmediği ama Türkiye’nin, dünyanın yakından tanıdığı bir isimle röportaj yapmak heyecan verici. TEMA’nın kuruluşuna vesile olmuş, Türkiye’nin yakın tarihinin bizzat içinde yer almış Haydar Akın’a teşekkürümüzü yine sponsorumuz HACI ŞERİF’in eşsiz lezzetleriyle teşekkür ediyoruz. İkramlarımız Denizli’den, memleketten olunca mutlu oluyor Haydar Akın. Hem bize hem de sponsorumuza teşekkür ediyor.
Yorumlar
Haydar akın beyi kaybetmenin hüzününü yaşıyoruz.mekanı cennet olsun.25 yıllık akın tekstil çalışanı..
Denizli haber gazetesine cok teşekkürler DÜN AKIN AİLESİ BUGÜN AHMET ZORLU,ATASAY KAMER herzaman ülkesine hizmet eden dünya ligindeki büyüklerimizi gençlere örnek olarak tanıtmalıyız.
bir Buldanlı olarak böylesi kıymetli büyüklerimizin güzel röportajınızdan memnununiyet duyduğumu dile getirmek istedim.kısa sohbetinizden kıssadan hisse çıkarmanın zevkini hissettim.dilerim diğer denizlimizin büyüklerimizin de röportajlarını okuma zevkine varırız.çalışmalarınızın devamını temenni eder emeğinize sağlık. ETHEM BABACAN SAYGILARIMLA