REKLAMI GEÇ

TURİZM YOLUNDA BABADAĞ

8 Aralık 2015 Salı

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-h

BASİAD Başkanı Selim Kasapoğlu, ismini aldığı dağa yaslanan Babadağ’ı turizm merkezine dönüştürmek hedefiyle yola çıktıklarını, “Turizm Yolunda Babadağ” projesine GEKA’nın destek sağladığını söyledi.

Babadağ, ilçe merkezi olarak son durak o bölgede. Ötesi ise, yüksekliği 2 bin 308 metre olan ve zirvesi yılın yarısında karla kaplı kalan Babadağ… Dağlık bir alan, dolayısıyla tarım yapılacak arazi sınırlı. Coğrafi koşul nedeniyle evler üst üste yapılmış gibi görünür uzaktan.

 Evet, tarım arazisi sınırlıdır ama yaylası eşsiz bir doğal güzellik olarak sarar Babadağ’ı. Yaz aylarında kent merkezi bunaltıcı sıcağa esir düşerken, kestane ve çam ağaçlarıyla süslü yaylalardan gelen esinti, doğal klimasıdır Babadağ’ın.

 Sonra Denizli’nin pek bilinmeyen antik kentlerinden Attuda (Hisar Mahallesi) bu ilçenin sınırları içerisindedir. İlin diğer antik kentleri Laodikya, Hierapolis ve Tripolis ile beyaz gerdanlık gibi duran Pamukkale’ye tepeden bakarsınız Attuda’ya geldiğinizde.

 Bir de dokuması vardır bu şirin ilçenin. Yüzyıllarca gelir kapısı olmuştur o yörenin. Buradan kopup Denizli’ye gelen, başka illere göç eden dokumacıların çoğu tekstil fabrikalarının sahibidir artık. Ama hiçbiri doğup büyüdüğü Babadağ’ı unutmamıştır. Bunlardan birisi de Babadağlı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (BASİAD) Başkanı Selim Kasapoğlu’dur.

 Nüfus cüzdanında doğum yeri Denizli yazsa da o Babadağlı bir ailenin çocuğu olduğunu, baba memleketine hizmet borcu bulunduğunu unutmayanlardandır. İlçeyi bir adım daha ileriye taşıyacak çalışmalara kafa yorarken, “Turizm Yolunda Babadağ” projesi için kolları sıvadı başkanı olduğu BASİAD’ın yönetim kurulu üyeleriyle birlikte. Babadağlı sanayici ve işadamlarının da desteğiyle toplantılar düzenleniyor. Bu hafta Selim Kasapoğlu ile kahvelerimizi yudumlarken, Babadağ’ın geleceğine yön verecek bu projeyi konuştuk.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-4

STK’LARDA ÇALIŞMAYI SEVİYOR
Sohbetimize sizi tanıyarak başlayalım isterseniz?

1977 Denizli doğumlu, Babadağlı bir ailenin çocuğuyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Denizli’de okudum. Yükseköğrenimi de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde yaptım. Daha sonra ABD’de Boston Üniversitesi’nde İngilizce eğitimi aldım. 2000 yılında eğitim sürecini tamamlayıp, aile şirketimizde çalışmaya başladım. Şirkette genel müdür olarak görev yapıyorum. Sivil toplum kuruluşlarında görevler aldım. Üç dönem DEGİAD, daha sonra BASİAD yönetimlerinde Başkan Yardımcısı olarak çalıştım. Halen BASİAD Başkanı olarak görevimi sürdürüyorum. Denizli Sanayi Odası Meclis Üyesiyim. TOBB’un yürüttüğü Genç Girişimciler Kurulu’nun Denizli’deki kurucuları arasındayım.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-8

 

BABADAĞ’DA SOSYOEKONOMİK ALAN DARALIYOR
O halde BASİAD üzerinden sohbetimize devam edelim. Babadağ iklimi, coğrafi koşulları ve yerleşim yeriyle çok farklı bir ilçe. Siz de bu farklı ilçenin farkını ortaya koyabilmek için yola çıktınız, bir çalışma başlattınız. Bu projeyi anlatır mısınız?

BASİAD’ın iki misyonu var; birincisi Babadağ’ın fiziksel şartlarının iyileşmesine, sosyoekonomik hayatına katkı sağlamak. İkincisi de Babadağ’da nesiller arası iletişimi sağlayıp, ticari kültür ve mirasın gelecek kuşaklara aktarılması gerçekleştirmek.

Bana başkanlık görevi verildikten sonra dedik ki Babadağ’ın turizm potansiyeliyle ilgili bir şeyler yapalım. Bu amaçla da GEKA destekli bir proje gerçekleştirdik. Babadağ çok uzun yıllardır göç veren bir ilçe. Bu nedenle de sosyoekonomik alan giderek daralıyor.

BASİAD olarak bunun önüne geçmek istiyoruz. Ne yaptık bundan önce? Ahmet Nazif Zorlu’nun yaptırdığı okulun yanına bir öğrenci yurdu yapılması sağlandı. Ege Bölgesi’nde yapılacak Geriatri Merkezi’nin Babadağ’da olması için girişimlerimiz oldu. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın desteğiyle bunu başardık. İlçedeki sosyal hayata hep bir dokunuş, hep katkı sağlamaya çalıştık bugüne kadar.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-9

BABADAĞ’DA TURİZM HERKESİN HAYALİ
Bundan sonrası için önümüze GEKA’nın böyle bir desteği çıkınca değerlendirelim istedik ve Babadağ’da bir turizm projesi gerçekleştirmeye karar verdik. Çünkü Babadağ’da herkesin bir turizm hayali var. Bu nasıl olmalı? Doğa mı, yayla mı, kent turizmi mi, yeme içmeye dayalı bir turizm mi olmalı? Bunları nasıl yapmalıyız? Tamam, hayal ediyoruz ama kimsenin bir bilgi ve tecrübesi yok. “Bunu nasıl sağlarız, nasıl bir yol haritası çıkarabiliriz” dedik ve öyle başladı bu iş.

Mekansal planlama atölyeleri hazırladık. Bununla ilgili de iki toplantı düzenledik. Akademisyenleri, turizmcileri, şehir plancılarını davet ettik. Konuyla ilgili belediyeden arkadaşlar vardı. İki toplantının sonunda aslında neler yapmamız gerektiği konusunda bir noktaya geldik. Şimdi rapor haline getiriyoruz. Paydaşlarımızla tartışacağız ve bundan sonraki kısmında Babadağ’da söz sahibi olan, Babadağ’ın geleceğini kendisine dert edinen insanlarla oturup diyeceğiz ki: İşte proje bu, yapılması gerekenler şunlar.

Bunun yanı sıra önümüzdeki dönem üç tane mekansal çizim yapmamız lazım. Bir sokak, bir meydan ve bir cadde olacak şekilde, ilçenin doğal dokusuna uygun bir revizyon projesi hazırlanması gerekiyor. Bunlar için kaynağa ihtiyacımız olacak. Bunu da Babadağ’da turizm olmasını isteyen taraflarla değerlendireceğiz.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-6

YOL HARİTASI ÇIKIYOR
Projenin tam ismi nedir?

“Turizm Yolunda Babadağ” projenin tam adı bu.

Paydaşınız kimler?

Babadağ Kaymakamlığı, GEKA ve Babadağ Belediyesi.

Yol haritası çizildikten sonra yapılması gereken ne olacak? Yol nereye evrilecek?

Bu proje önümüze turizmle ilgili bir yol haritası çizecek bizlere. Projenin kaynağı belli. Burada neler yapılması gerektiğini ortaya koyduktan sonra, belediye ve ilçenin ileri gelenleriyle bir araya gelip konuşacağız. Çünkü buraya bir kaynak aktarılması gerekiyor. Bir müteşebbis ayağı, belediye ayağı olmalı. Bunları organize etmeye çalışacağız.

Babadağ’da bir müteşebbis güç olması lazım. Bu işi para kazanmak için yapanlar olmalı. Örneğin bir restoran, ardından bir otel… Bunları yapacak müteşebbisler olmalı. Buradan aynı zamanda para kazanmalı. Bu nedenle toplantılarımıza Babadağ’da yaşayanları da dahil ettik. Neden? Çünkü bu turizm işi sadece restoran, otel, bir yemek meselesi değil; bir anlayış ve kültür meselesi. Babadağ’da başarılı olabilmek için öncelikle bunu oturtmamız lazım. Babadağ’da yaşayan insanların da turizmin nasıl yapılacağı konusunda bir şeyler ortaya koyması gerekir. İşin nasıl yapılacağını bilmesi lazım, onu söylemeye çalışıyorum.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-1

BABADAĞ’DA BİR İSTEK VAR
Siz bir yol haritası çizeceksiniz ama o haritayı hayata geçirecek olan orada yaşayanlar olacak. Belki dışarıdan müteşebbisler de gelecek. Ama onların gelmesini sağlamak için öncelikle Babadağ’ın kendi müteşebbis gücünü harekete geçirmesi gerekiyor. Bu konuda istekli mi Babadağlılar?

İstek var… Mesela bu proje heyecan yarattı. Konuştuklarımız bu işi sahiplenecek gibi duruyor. Hatta şöyle bir teklif yaptık. Gelelim 5-10 kişi, orada bir restoran, cafe açalım, bunu biz deneyelim… Bir eski evi restore ettirelim, orada Babadağ’ın yerel tatlarını sunalım.denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-10

Bizim sunduğumuz proje çok uzun soluklu. 2-3 yılda sonuç alınabilecek bir şey değil. On yıllar sürecek uzun bir yolculuk bu çıktığımız. Hatta bana bir arkadaşım, “Bu projeyi gerçekleştirmeye senin ömrün yetmez” dedi. Ben de kendisine karınca hikayesini anlattım. Karıncaya sormuşlar nereye gidiyorsun diye. Oda Kabe’ye cevabını vermiş. “Yahu senin ömrün yeter mi oraya ulaşmaya” demişler. Bunun üzerine de cevabı “ulaşamasam da en azından yolunda öldü derler” olmuş. Bizim mesele de o biraz. Babadağ’ın böyle bir şeye ihtiyacı var. Babadağ her geçen gün kan kaybediyor. Diğer yandan ilçede ciddi bir turizm hammaddesi var. Biz bunu kullanmak durumundayız. Kullandık, kullandık… Kullanamazsak Babadağ’ı çok sıkıntılı günler bekler.

Babadağ’a gelenler, özellikle mimari yapısı, o sokaklarında etkileniyor. İnsanların görmek istediği bir yerleşim düzeni. Ayrıca Karadeniz’i aratmayacak yaylası var. Dereler, şelaleler çok güzel. Bir şeyler yapılarak, Babadağ’a hayat verilebilir.

Evet, Babadağ’da bir potansiyel var ama önemli olan onu değerlendirebilmek. BASİAD ve GEKA öncülü olarak çalışıyor. Bundan sonraki aşama ne olacak?

Herkesin üzerine bir şey düşüyor. Mesela sokak çalışması, altyapı… Bunu kim yapacak? Orijinal haliyle ve taş döşemesiyle bir sokak olacaksa bunu belediye yapacak. Ama belediyeye otel, restoran işlettiremezsiniz, onu da özel sektör yapacak.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-ic

DOKUMACILIK PROJENİN BİR PARÇASI
Bu projenin içinde dokuma ne kadar yer tutuyor?

Dokuma önemli, turizm hareketinin içine yerleştirmek lazım. Toplantıda konuşulanlardan birisi de son dönemde öne çıkan “deneyimsel turizm” olgusu. Çalışan bir atölyede, bir tezgahı, sadece elle dokuma yapmak için turistlere kullandırabiliriz.

Babadağ’a insanlar gelecekse, gelme nedenlerinden birisi de dokumacılığı olacaktır elbette…

Bunları toplantılarda ortaya koyduk. Bir turist Babadağ’a neden gelir ya da neden gelmeli diye sorduk. Bunun cevaplarından birisi de dokumaydı.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-2

İNSANLAR BABADAĞ’A NEDEN GELECEK?
Biz de size soralım: İnsanlar, Babadağ’a neden gelmeli?

Bir dokuma kültürü var, mimari özgünlüğü var, yaylaları var. Bunların hepsi önemli bir yere insanların gelmesi için. Toplantılarımızda da bunları ortaya koyduk, konuştuk, tartıştık. Daha sonra da rapor haline getireceğiz yapılacakları.

Aslında Babadağ’ın tanıtım diye bir kaygısı da olmamalı. Türkiye’de söz sahibi olmuş işadamları var…

Özellikle Babadağ’da doğup büyüyen jenerasyon, Babadağ’ın kaybolup gitmesini istemiyor. Babadağ’ın değerleriyle beraber yaşamasını istiyor. Onun için bu projeye onlar da yardımcı olur. Kaldı ki ben onları da heyecanlı görüyorum bu çalışma için.

Denizli dışında yaşayan Babadağlı işadamı ve bürokratlar, onlar ilçeye nasıl bakıyor?

İlişki kuran, çok sık gelip giden de var, Babadağ ile fiziksel ilişkisini kaybedenler de var. Mesela Ahmet Nazif Zorlu, belki benden daha fazla, daha sık Babadağ’a gelip gidiyor. Sosyal hayatın içinde. Babadağ’ın sıkıntılarını bilen, çözümü için kafa yoran birisi Ahmet Bey,

 denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-3

DENİZLİ TURİZMİ İÇİN KOLEKTİF ÇALIŞMA ŞART
Sizden bir sonraki durak Karacasu ve oradaki Afrodisias. O bağlantı için çok da dikkatli olmak gerekiyor, çünkü doğanın içinden geçip gidecek açılacak yol. Bu yol nasıl olmalı?

Onlar bir detay… Aslında Denizli’nin toplam bir turizm propagandasına ihtiyaç var. Buldan, Babadağ, Hierapolis, Laodikya’nın içinde olduğu bir alanın tanıtımı şart. Biz, Babadağ olarak bunun her noktasında oluruz. Ama bunun için kolektif bir çalışma şart.

Şu anda çalıştığınız projenin bir finansal tutarı belli mi?

Turizm Yolunda Babadağ projesine GEKA’nın desteği 60 bin lira civarında.

BASİAD’ın da katkısı oluyordur herhalde?

60 bin lira bizim GEKA’dan alacağımız destek.

Bu 60 bin lirayla gerçekleşecek bir proje değil tabii ki…

Elbette öyle… 60 bin lirayla ancak projeler çizdirebilirsiniz.

Finansa ihtiyaç ondan sonraki aşamalar. Bunu sağlamak için nasıl bir yol izleyeceksiniz?

TKDK var, AB fonları var. Bunun dışında müteşebbisler katkı koymalı. Belediyeler de olmazsa olmazlardandır.

denizli-selim-kasapoglu-kahve-sohbetleri-8

DENİZLİ TURİZME DÖRT ELLE SARILMALI
Babadağlı değilim ama ortaya koyduğunuz proje bir Denizlili olarak beni heyecanlandırıyor. Dilerim aynı heyecan artarak Babadağ’ı sarar.

Ben de açıkçası bu işe girerken ilgi uyandırır mı diye düşünmüştüm. İki toplantı yaptık, ikisine de katılım beklediğimizden fazla oldu. Katılan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Akademisyenler, turizmciler, mimarlar, İstanbul’dan gelenler oldu. Babadağ sokaklarını gezdik. Eksimiz, artımız ne onları ele aldık. Neleri ön plana çıkarmalıyız sorusundan yola çıkıp düşünce egzersizleri yaptık. Bunu uzun bir yol olarak düşünürsek, ilk adım hayli iyi atıldı diyebiliriz.

Artık günümüzde sanayi zorlaşıyor. Denizli’nin turizm potansiyeliyle öne çıkması gerektiğini düşünüyorum. Babadağ bunun bir parçası. Denizli turizme dört elle sarılmalı, çünkü bu ilde çok önemli turizm değerleri var. Bunları tanıtıp, satmamız gerekiyor.

O halde size kolay gelsin…

Sağ olun…

NOT: Babadağ fotoğrafları ile kahve sohbetlerine katkı veren Uğur Sertkaya’ya teşekkür ediyoruz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı