REKLAMI GEÇ

Üretecekleri bezle yaraları saracaklar

18 Ekim 2016 Salı

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-h

Denizli’de gömleklik kumaş üretimiyle tekstil sektöründe kendisine bir kulvar açan Bez Tekstil, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ile de işbirliğine giderek, bilim insanlarının geliştirdiği projelerle üretim çeşitliliğine yöneldi. Bunlardan birisi de TÜBİTAK projesi. Onay ve denenmek üzere sunulan hastanelerden de tam not alan sargı bezinin üretimi için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Kahve sohbetimiz için de bu nedenle aile şirketi Bez Tekstil’i seçtik bu hafta.

“Denizli’de tekstil sektörü Babadağlılardan sorulur” dersek abartı sayılmaz. Yüzyıllar öncesine uzanan dokumacılığı atölyelerden çıkarıp birer tekstil fabrikasına dönüştürerek, Denizli’yi “Türkiye’nin parlayan yıldız” yapan başarı öyküsünü yazanlar arasında Babadağlıların yeri ayrıdır. Her biri bu ildeki müteşebbis ruhun öncülerindendir. O nedenle de kahve sohbetlerinde yolumuz sıkça Denizli’yi “tekstilin başkenti” ve il ekonomisinin lokomotifi yapan Babadağlıların işletmelerine düşüyor.

Bu hafta kahve sohbetleri için Merkezefendi’nin Bozburun Mahallesi’ndeki Bez Tekstil’e gittik. Baba-kızı, çalışanlarla omuz omuza kaliteden ödün vermeden üretimi sürdürmenin, üniversite ile işbirliği yaparak projeler geliştirmenin, uluslararası projeleri destekleyerek yeniliklere yelken açmanın çabası içinde bulduk.

Bu sohbet için kaptan köşkündeki Niyazi Kelleci’den izin alıp, kızı Güliz Hanım ile 24 yıllık Bez Tekstil’i konuştuk. Neden patron değil de kızı? Hemen söyleyelim: İş dünyasının acımasız rekabet ortamında kendilerine yer açmanın mücadelesini veren kadınlara pozitif ayırımcılık desteği için.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-8

YÜKSEKÖĞRENİM KKTC, YÜKSEK LİSANS ABD’DE

Sohbete sizi tanıyarak başlayalım. Biyografinizi alabilir miyiz?

Babadağlı bir ailenin üç çocuğundan biriyim. Biri erkek, biri kız iki kardeşim var. 1984 Denizli doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Denizli’de okudum. Üniversite eğitimimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yaptım. Doğu Akdeniz Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık mezunuyum.

Yükseköğrenim mezuniyeti sonrası Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek “Master of Business Administration”, yani işletme yüksek lisansı yaptım. Aile şirketinde babama destek olmak için yurda döndüm. Yaklaşık 5 yıldır Denizli’deyim.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-7

36 TEZGAHTAN 136 TEZGAHA
Bez Tekstil nasıl kuruldu, bugünlere nasıl geldi?

Firma 1992 yılında kuruldu. O zaman Kediboğan mevkisindeydi yerimiz. İlk işe başladığında 36 tezgahımız vardı. İşimizi geliştirdik ve Acıpayam-Yassıhöyük’te aylık 130 ton kapasiteli Koni Boyama Tesisimizi kurduk. Kumaş üretimimizi de geliştirerek içinde bulunduğumuz Bozburun Mahallesi’ndeki bu fabrikayı işletmeye aldık. 136 tezgah ile şu andaki üretim kapasitemiz yıllık 7,5 milyon metre.

DÜNYACA ÜNLÜ MARKALARA KUMAŞ
Gömleklik kumaş ile birlikte konfeksiyon da var mı?

Sadece ipliği boyalı erkek gömleklik kumaş üretiyoruz. Dünyaca ünlü markalara üretim yapıyoruz. Hazır gömlek istekleri de geliyor müşterilerimizden ama biz yolumuza kumaş üreterek devam ediyoruz.

Üretiminiz ihracat ağırlık mı? Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

Ürettiğimiz gömleklik kumaşların yüzde 65’ini ihraç ediyoruz. İç piyasaya da ürün veriyoruz ama tedarikçiler tarafından bunun yüzde 33’ünün ihraç edildiğini biliyoruz. Ürünlerimizin yüzde 98’inin ihraç edildiği söyleyebilirim.

Ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine ihracatımız var. Almanya, İngiltere, Fransa, Danimarka, İtalya, İsviçre ve Avusturya, Belçika, Polonya başta olmak üzere çok sayıda ülkeye ihracat yapıyoruz. Avrupa dışında Kanada, Amerika, Meksika ve Fas ihracat yaptığımız ülkeler. Yeni hedefimiz Afrika.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-6

2015 CİROSU 13 MİLYON DOLAR
Sakıncası yoksa yıllık cironuz ne kadar?

2015 yılı ihracatımız 13 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kaç kişi istihdam ediyorsunuz?
Boyahane ve İstanbul ofisimizle birlikte 570 kişiye iş imkanı sunuyoruz. Fabrikamız üç vardiya çalışıyor.

yedeks-reklam-arasi

ATAERKİL TOPLUMDA İŞ KADINI OLMANIN ZORLUKLARI
Siz şirketin pazarlama bölümünden sorumlusunuz. Yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinizde, iş görüşmelerinde kadın olmanın sıkıntılarıyla karşılaşıyor musunuz?

Yurt içinde daha çok sıkıntıyla karşılaşıyoruz. O da ataerkil bir toplum olmamızdan kaynaklı. Genellikle muhataplarını bir erkek olarak görmeye alışmışlar. Son dönemde ise kadın girişimci ve yöneticiler hayatın her alanında daha çok görev almaya başladı. “Sen git, başkası gelsin” şeklinde tepkiler aldıklarını arkadaşlarımdan anlatanlar oldu. Ben böyle tepkiler almadım ama zaman zaman böyle yaklaşım içinde olanları davranışlarından hissedebiliyorum. Bu da hoş olmuyor. Yurt dışında da zorluklarla karşılaşabiliyoruz. İş anlamında bir bayan olmaktan dolayı hor görme yok, aksine saygı duyuyorlar. Çünkü cinsiyetiniz onlar için iş görüşmelerinde fark etmiyor.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-5

VİZE ÖNEMLİ SORUN
İhracatta sıkıntı var mı?

İhracatta çok fazla zorluk ve sıkıntı yaşamıyoruz. Ulaşabildiğiniz, gidebildiğiniz sürece iş bağlantılarınız devam ediyor. Bizim ihracatta önümüze çıkan en büyük sorun vize. Bunun yanı sıra bazı ülkelerle Türkiye arasındaki ikili problemler. Siyasi ya da başka bir konuda yaşananlar direkt bir cepheye dönüşüyor karşınızda. Yaptırımlar uygulanıyor, beklemeye alınıyor siparişler.

En son yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle gümrüklerde çok büyük sıkıntılar yaşadık. Sevklerimizi zamanında gerçekleştiremedik. Doğal olarak tüm malların, kasaların kontrolden geçmesi gerekiyor. Bu yapılırken zaman kaybına uğradık. Sevklerin gecikmesi nedeniyle ağır cezalarla karşılaştık. Bazı ülkelerin hala vize ambargosunu yaşıyoruz. Biz iş için yurt dışına gidiyoruz, turistik gezi için değil. Normalde 2-3 günde yanıt aldığımız vize konusu günlerce, haftalarca sürüyor. SGK kayıtları, mal varlıkları, geri döneceğimizi beyan etmemizi istiyorlar. Soru işaretiyle bakıyorlar. Bugün varsınız ama yarın olacak mısınız diye. Bir ülkeyle kriz çıkacak ambargo gelecek mi, gümrüklerde takılacak mıyız? Bu tarz şeyler bizi rahatsız ediyor. Bunların haricinde fuarlara gittiğimiz sürece, ziyaretlerimizi devam ettirdiğimizde müşterileri ilişkileriyle sıkıntı yaşanmıyor. Bir de tekstil sektöründe faaliyet gösterenlerin uyguladığı farklı fiyat politikaları, verdikleri sözleri yerine getirmemeleri sıkıntı. Birisinin yaptığı yanlıştan hepimiz sorumlu tutuluyoruz.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-4

PAZARLAMA FİYAT DÜŞÜREREK DEĞİL, KALİTELİ ÜRETİMLE OLMALI
Fiyat indirimleriyle birbirinin müşterisini almak gibi bir politika uygulanıyor. Bu aslında sizlerin dezavantajı değil mi?

Niye öyle yaptıklarını bilmiyorum. Galiba agresif olmak istiyorlar. Tamam sipariş alacaksınız ama firmanızı, maliyetlerinizi düşünmek zorundasınız. Zararına satabilirsiniz ama bunun sonucun bir süre sonra o çarkı döndüremez hale gelirsiniz. Bizim politikamız hem müşteriyi hem çalışanları hem kendimizi memnun etmek üzerine. Kaliteden ödün vermeden üretim yaparak kendi fiyatımızı uyguluyoruz. Piyasaya göre biraz yüksektir. Yurt içinden tedarik ettiğimiz de oluyor ama ipliği yurt dışından getiriyoruz. Biz de agresif bir pazarlamaya sahibiz ama bunu fiyatla değil kalitemizle yapmaya çalışıyoruz. Farklı ülkelere ve noktalara yönelerek, “bu kalitede ürün veriyorum, fiyatı da bu” diyerek, satış yapıyoruz.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-3

TERMİN EN ÖNEMLİ AVANTAJIMIZ
Tekstilde Türkiye, Uzakdoğu ülkeleriyle rekabet halinde. Avantajlarımız ve dezavantajlarımız neler?

Türkiye yıllardır dünyanın tekstil devi. Tekstildeki yatırımların ve kazancın çok olması sebebiyle 1990’lı yıllarda başka meslekleri yapanlar bu sektöre girdi. Doktorundan mühendisine herkes bu sektöre yöneldi. Ben küçüktüm ve babama “bunların mesleği doktorluk değil miydi?” diye sorduğum olurdu. O yıllarda yatırıma yönelmeleri iyi gibi göründü ama uygulamalarıyla tekstil sektörünü hançerlediler. Terminler gecikti, kalite düştü, vaatler yerine gelmedi, rekabet nedeniyle fiyatlar düştü. Bu da yabancı müşterileri arayışa itti. Çin gibi bir dev fırsatı kaçırmadı. Fiyatları düşük ama şu anda kalitede Türkiye’yi yakalayamadılar. Terminde de avantaj bizde.

En yoğun dönemde bile termini 4 ile 6 hafta arasında veriyoruz. Onlarda 8 hafta. Bir de 4 hafta gönderme süreci var. Onlarda 4 aya tekabül eden süreç bizde 1-1,5 ay. Coğrafi olarak bulunduğumuz konum dolayısıyla Almanya’ya 3, İtalya’ya 2 günde gidiyor ürün.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-2

LUFİAN ÖDÜLÜ GELDİ
Sohbete Bez Tekstil’in aldığı ödülle devam edelim isterseniz. Anlatır mısınız bu ödülün hikayesini?

Lufian, Türkiye’de gelişmekte olan bir marka. Yaklaşık 6-7 senedir piyasadalar. Şu an 63 zincirleri var yanlış bilmiyorsam, bunu yakında 68 yapacaklar. Kaliteli ürünleri var. Kendileriyle uzun süredir çalışıyoruz. Birkaç yıldır tedarikçileriyle bir araya geliyorlar bu organizasyonda. Sene değerlendiriliyor ve kapanışta kimler Lufian’ı üzmüş, kimler sevindirmiş o konuşuluyor. Çok şükür 2 yıldır Bez Tekstil sevindiren tarafta. Türkiye’de erkek giyimine yön veren Lufian tarafından 2016 yaz sezonun “Kumaş Grubunda En İyi Tedarik Performansı Gösteren Firması” seçildik. İki yıldır bu ödülü alıyoruz. Kazandığımız ödülün basında çıkan haberlerini Lufian sahipleriyle paylaştık. Gönderdiğimiz haberi ağlayarak okumuşlar. Okurken de “Bizi gizlemeyip, aldıkları ödülü takdir edip herkesle paylaşanlar da varmış” dediklerini anlattılar. Bu ödülde Bez Tekstil’in bütün çalışanlarının emekleri söz konusu. İnşallah yeni ödüller gelir.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-1

JAPONLAR İLE MEVLANA PROJESİ
Bir de PAÜ’nün, YÖK tarafından kabul edilen uluslararası bir projesinin ortağısınız. Biraz da o projeyle ilgili bilgi verir misiniz?

PAÜ ile farklı farklı projelerimiz var. Biz üniversiteyle çalışmayı çok seviyoruz. Firma olarak eğitime destek vermeyi çok seviyoruz. PAÜ’den hocalarımızla yürüttüğümüz bir proje var. Mevlana Değişim Programı çerçevesinde PAÜ’nün YÖK’e sunduğu “Türk ve Japon Tekstil Kullanıcılarının Görsel ve Duyusal Tercihleri” projesi, 153 başvuru arasında kabul gören 23 projeden birisi oldu.

Yürütücülüğünü PAÜ’den Doç. Dr. Yüksel İkiz’in yaptığı, Doç. Dr. Sema Palamutçu, Yrd. Doç. Dr. Buket Arık ve bir yüksek lisans öğrencisinin yer aldığı projede, Japonya Kyoto Teknolojisi Enstitüsü’nden uzmanlar ile çalışılacak. PAÜ’nün proje ortağı ise biziz, yani Bez Tekstil.

Bir de TUBİTAK projemiz var bizim. Geliştirmeye yönelik çalışmalar devam ediyor. O da güzel bir proje. Hayata geçerse sağlık sektöründe çok çok güzel yerlere getirecek bir proje.

denizli-kahce-sohbetleri-guliz-kelleci-10

SARGI BEZİ PROJESİNE TÜBİTAK ONAYI
Sakıncası yoksa biraz bilgi verir misiniz bu çalışma hakkında?

Sargı bezi üzerine bu çalışma. Yüksel Hoca ile yaptığımız bu çalışmada sargı bezi geliştirdik, TÜBİTAK’da onay verdi. Birkaç hastaneyle görüştük, test ettiler ve güzel yanıtlar geldi. Yakın zamanda piyasaya sunmayı düşünüyoruz ama ne zaman olur tam olarak tarih veremem şu anda.

Size başarılar diliyoruz, kolay gelsin.

Keyifli bir söyleşi oldu, teşekkür ederim.

 

 

 

 

Yorumlar

Erman ÖNCÜ   -  Bağlantı 19 Ekim 2018, 01:05

Güliz hnm başarılarının devamını diliyorum…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı