REKLAMI GEÇ

1935 TARİHLİ BABADAĞ ŞEHİR PLANI

17 Nisan 2012 Salı

Osmanlı döneminde kentlerin gelişmesi, bir plana bağlı olmadan, kendiliğinden oluşurdu. 19.yüzyıl sonlarına doğru, Ruslar Kars’ı işgal ettiklerinde, geometrik bir kent planlaması yapmışlar ve işgal yıllarında bu planı uygulamışlardı.

Başkent Ankara için mimar Lörcher tarafından 1925 yılında hazırlanan plan yetersiz kalınca, mimar Jansen’e hazırlatılan plan, 1932’de kabul edilerek uygulanmaya başlandı.

Jansen, Ankara planını hazırladıktan sonra, 1939’a kadar zaman zaman, Anadolu’nun bazı kentlerini ziyaret ederek, yetkililere, kentlerin konumu hakkında danışmanlık yaptı. Bu kentlerden biri de Denizli idi. Arşivlerimizi süsleyen Denizli’nin 1930’lu yıllara ait resimleri, genellikle, Jansen’in çektiği fotoğraflardır.

Toplumumuzun, Ankara’nın planı dışında, çağdaş anlamda, ‘şehir planlaması’ kavramı ile tanışmasının 50-60 yıllık bir geçmişi vardır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi bünyesinde Şehir ve Bölge Planlaması bölümünün açılması, bu sürecin gelişmesine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur.

Efendim, Jansen, Denizli’ye geldiğinde Vali ve diğer yetkililerden özel ilgi görür. Kentimizin özellikli yörelerine geziler düzenlenir. Babadağ da bu yörelerden biridir. Babadağ’ın konumu ve yapılanması ünlü mimara ilginç gelmiş olacak ki, bu kasabanın uygun bir planlama çerçevesinde gelişmesinin uygun olacağını söyler.

Babadağ ilçesi, Denizli’ye bağlı, dokumacılıkla uğraşan, küçük ama önemli, bir yerleşim merkezidir. Denizli dokumacılığının önderlerinin büyük çoğunluğu Babadağ’lıdır.

Babadağ, o yıllarda, Kadıköy Nahiyesi olarak bilinmektedir. 1960’lı yıllara kadar Türkiye idari yapısındaki varlığını sürdüren Nahiyeler, Osmanlı Tanzimat döneminde kurulan ve ilçe ile köy arasında, şimdiki kasaba düzeyinde, Nahiye Müdürü tarafından yönetilen, belediyelik, bir idari birimdir.

Yapılaşma alanı çok sınırlı olan Kadıköy (Babadağ) Belediyesi, 1935 yılında, yerleşimin düzgün gelişmesi için bir şehir planı yaptırmak ister. Bunun için Denizli’de Valilik tarafından yayınlanan Denizli Gazetesi’ne ilan verilir.

Gazete’nin 10 Mayıs 1935 günkü sayısında yer alan ilanda, Babadağ’ın, değişik amaçlara yönelik, 1/500, 1/1000 ve 1/2000 ölçekli planları yapılacağı belirtilir.

Planların işleneceği haritalar münhanili (yükseklik eğrisi) olacak, kasabanın hâlihazır vaziyeti (var olan durumu) gösterilmekle beraber, müstakbel (gelecekteki) şekli de belirtilecektir. Kasaba’nın içme suyu projesinin hazırlaması da bu ilan içeriğine dahil edilmiştir.

İstenen plan tamamlanır, Nafia Vekaleti (Bayındırlık Bakanlığı) Harita İşleri Umum (Genel) Müdürlüğü tarafından onaylanarak Belediye’ye teslim edilir. Tarih; 15 İkinci Kanun (Ocak ayı) 1937’dir.

Plan, Babadağ Hükümet Konağı ve Belediye binalarının 820 mt rakımda (yükseklik) kurulduğunu gösteriyor.

Planda belirtildiği kadarı ile Babadağ’ın o tarihlerdeki mahalleleri şunlardır; Cumhuriyet Mahallesi, İstiklal Mahallesi, Atatürk Mahallesi, Mareşal Fevzi Mahallesi, General İsmet Mahallesi, Gündoğdu Mahallesi.

Planda, önemli binalar da işaretlenmiştir; Hükümet Konağı, Belediye Binası, Özyurt İlk Mektebi, Tepadi Camisi, Kuzuöre Camisi, Yokardaki Cami, Aşa Cami, Hacı Veli Camisi, Kırkataş Camisi, Turan Camisi, Ağlar Camisi, Bişman Camisi.

Denizli Belediyesi’nin de, 1926 yılında, Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra, hazırlanan bir şehir planı vardır. Arap harfleri ile hazırlanmış olan o planın öyküsünü ve görüntülerini de haftaya aktaracağım.

 

Yorumlar

Ömer EMER   -  Bağlantı 5 Mayıs 2012, 10:13

Bu arsivi gün yüzüne çıkaran sayın Hüsamettin ATAMAN a teşekkür ederim Babadağ da 10 yıl görev yaptım 10 yılda hayırsever o. NuriYılmaz a destekle hertürlü etkinliklerde bulundum.Her zaman ilklerde bulunan Babadağ nedense kendi kültürünü geçmişini anlatacak olan bir MÜZE açılmasında bulunmuyor her zaman dokumanın Başkent ti BABADAĞ diyorlar fakat Babadağ a ziyarete gelenlere geçmişini gösterecek Bir resmi Müze yok.Babaadağlılar Denizlide örnek her türlü işe önderlik yaparlar fakat babadağ a denince biraz düşünürler. halbuki Denizli de Bu derece yükselmelerinin nedeni BABADAĞ da aldıkları KÜLTÜR dür BABADAĞLIlara sesleniyorum BABADAĞ kültürünün YOK OLMASINI İSTEMİYORSAK BU KÜLTÜRÜ GELECEK NESLE ANLATMAK İSTİYORSAK BİR KÜLTÜR EVİ VE MÜZE nin ACİLEN AÇILMASI LAZIM BU GİBİ BELĞELER VE DOKUMA TEZGAHLARI SERGİLENMELİ BABADAĞ ı BABADAĞ YAPAN DEĞERLER YOK OLDUĞU ZAMAN İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLUR Tüm BABADAĞLILARA SELAMLAR

Yekta Korca   -  Bağlantı 3 Mayıs 2012, 21:11

Babadağımızın her konuda ileri olduğunu biliyordum (TSE vazifesi gören dokumaların damgalanması gibi) ama plan meselesi demekki o zamanlar bile bu günki gibi gündemdeymiş ama ne çare ki hala göçle çözülüyor.

osman çetinkol   -  Bağlantı 2 Mayıs 2012, 11:41

Sayın Hüsamettin Ataman’a bu çok önemli araştırma ve kamu oyuyla paylaşmasından dolayı teşekkür ederim.

Süleyman   -  Bağlantı 18 Nisan 2012, 19:15

Bir Babadağlı olarak Sayın Hüsamettin Ataman’a bu çok önemli araştırma ve kamu oyuyla paylaşmasından dolayı teşekkür ederim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı