AKP’li Çelik, “Ermeni kararını protesto ediyoruz

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, ermeni soykırımı kararı ve açılımı değerlendirdi
/ DENİZLİHABER / 13 Mart 2010 Cumartesi, 19:57
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsveç’te alınan kararların kimseyi ümitsizliğe sevk etmemesi gerektiğini belirterek, “Tarihle ilgili hükmü verecek olan tarihçilerdir, bilim adamlarıdır. Biz dolaysıyla hem İsveç’teki kararı, hem de Amerika’daki alınmış kararı şiddetle protesto ediyoruz ve kınıyoruz” dedi. Çelik, AK Parti genel merkezinin başlattığı ‘Türkiye Buluşmaları’ kapsamında Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde konferans verdi. Konferansa, AK Parti Denizli Milletvekilleri Salih Erdoğan, Mithat Ekici, Mehmet Yüksel, İl Başkanı Bilal Uçar ve partililer katıldı.
Hiç bir ülkenin tarihi ile ilgili başka ülkenin parlamentosunun söz söyleme ve karar verme hakkına sahip olmadığını belirten Çelik, “Amerika Birleşik Devletleri Dış İlişkiler komitesinde çıkan karar, İsveç parlamentosunun aldığı karar kimseyi ümitsizliğe sevk etmesin. Sadece Amerika’daki 41 eyalette şimdiye kadar bu karar alınmış. 1919’dan bu son oylamaya kadar 8 defa dış ilişkiler komitesi adli işler komitesinde sözde ermeni soykırım yasa tasarısı kabul edilmiş. 3 kere de Amerika temsilciler meclisinden geçmiş. Ne yazar?, Biz böyle bir şey olsun istemiyoruz. Rencide edici bir durum bizim için. Dünyanın birçok ülkesinde kabul edildi bu geçmişte. Hiç bir ülkenin tarihini, başka ülkenin parlamentosu söz sözleme ve karar verme hakkına sahip değildir. Tarihle ilgili hükmü verecek olan tarihçilerdir, bilim adamlarıdır. Biz dolaysıyla hem İsveç’teki kararı, hem de Amerika’daki alınmış kararı şiddetle protesto ediyoruz ve kınıyoruz” dedi.
Konuşmasında AK Parti’nin Milli Birlik Beraberlik ve Kardeşlik Projesi konusuna da değinen Çelik, açılım sürecinin başarı ile sonuçlanması halinde, MHP ve BDP’nin İşçi Partisi haline geleceğini ileri sürdü. Çelik, “Eğer demokratik açılım süreci planlandığı şekilde başarıya ulaşırsa, MHP de, BDP de İşçi Partisi gibi iki parti olur. Neden, çünkü bu iki parti birbirini besliyor. Birbirinin değirmenine su taşıyor. 12 Eylülden sonra Rahmetli Türkeş’in karizmasına rağmen MHP çatışma ve kargaşa dönemleri haricinde bir varlık gösteremedi. 90’ı yıllarda terör tırmandıkça MHP prim yaptı. Şehit cenazeleri geldikçe oyu arttı. 1999-ile 2004 yılları arasında Türkiye’de terör yoktu. Sebebi de, Abdullah Öcalan’ın paketlenip Türkiye’ye teslim edilmesinden dolayı, kendince moral bozukluğunda ateşkes ilan etti. O dönemdeki terörün olmamasını kendi marifetleri gibi anlattılar. Hükümetteki başarısızlıkları ve düşük performanslarından dolayı ve terör olmamasından dolayı 2002 seçimlerinde MHP barajın altında kaldı. 2007’ye doğru tekrar şehit cenazeleri gelmeye başladıkça MHP prim kazanmaya başladı. Bunun farkında olmamız lazım. Bu ülkenin çocuklarının sırtından, onların kanı üzerinden kimsenin siyasi prim yapmaya hakkı yoktur” diye konuştu.
Terörün bir fitne olduğunu dile getiren Hüseyin Çelik, PKK terörünün başladığı günden bugüne kadar öldürülen 30 bin PKK’lının bir tanesinin Türkiye’ye maliyetinin 10 milyon dolar olduğunu dile getirerek, “Türkiye buraya 300 milyar dolar para harcadı. 30 bin PKK’lı öldürüldü bugüne kadar. 300 milyar dolar da para harcandı. 1 ülkenin etkisiz hale getirilmesinin maliyeti bu ülkeye 10 milyon dolardır. 15 trilyon Türk lirasıdır. Bu devam etsin mi. Başladığında dağlarda 4-5 bin kişi vardı. Şimdi de 4-5 bin kişi var dağlarda. 30 bin öldürüldükten sonra” dedi.
Çelik, AK Parti’nin PKK ile pazarlık yaptığını ileri sürdüğüne dikkat çekerek, “Biz dedik ki, tek devlet, tek vatan, tek bayrakta iğne ucu kadar taviz vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Eğitim dili Türkçedir. Milli marşımız istiklal marşıdır. Başkentimiz Ankara’dır. Burada bir taviz var mı yok. Peki, biz kiminle ne pazarlığı yaptık. Siz memleketin bir problemini ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz, ondan nemalanan sektörler devreye giriyor. Bunun bir de uluslararası bölümü var. Siz şunu biliyor musunuz, PKK’ya mayın satan şirketler ile Türkiye’ye dedektör satan şirketler aynıdır. Bu devam ederse birisi para kazanır. Bu bir sektör. Avrupa’da bundan geçinen insanlar var. Aklıselim bir iktidar var Türkiye’de. AK Parti Türkiye’nin çimentosudur” diye konuştu.