Ataman’dan Bir-Emek açıklaması
CHP Denizli Belediye Başkan Adayı Mimar Hüsamettin Ataman, yönetim kurulu başkanlığı ve genel müdürlüğünü yaptığı Bir-Emek A.Ş. konusundaki spekülasyonlara son noktayı koydu ve “Alnımın akıyla bütün Denizli sokaklarını dolaşıyorum. O dönemde işçiler, benim oğlumun adını Emek koydular. Hala bunun onurunu taşıyorum. Bir-Emek benim yüz akımdır. Hayatımda en başarılı olduğu konulardan birisidir. Şirket ile ilgili veremeyeceğim hiçbir hesabım yoktur. Kimse seçimin son haftasında çamur atmaya kalkmasın” dedi.
/ DENİZLİHABER / 20 Mart 2009 Cuma, 01:00
Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin düzenlediği ve belediye başkan adaylarının katıldığı toplantıda, kendisine Bir-Emek ile ilgili soru yöneltilmesi üzerine konuya açıklık getiren Ataman, 16 bin ortaklı şirketin kuruluşundan, devletin el koymasına kadar geçen süreci anlattı.
Birleşmiş Milletler’in bursuyla eğitim gördüğü Hollanda’da, işçilerin önerisi üzerine, 1973 yılında, 16 bin kişinin ortak olmasıyla, telsiz ve televizyon imalatını yapmak üzere Bir-Emek A.Ş.’nin kurulduğunu belirten Hüsamettin Ataman, “O dönem teşvik belgesini aldık ama siyasi nedenlerden dolayı ve benim sosyal demokrat görüşe sahip olmam yüzünden imalata izni verilmedi. Bu nedenle 1977 yılında genel müdürlük görevinden ayrıldım” diye konuştu.
CHP Belediye Başkan Adayı Ataman, 1979 yılında Ecevit hükümeti döneminde, imalat izninin alındığını, ancak 12 Eylül ihtilalinden sonra, kendisinin yönetim kurulundan da ayrılmasının istendiğini belirterek yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Şirketin işletme sermayesine ihtiyaç vardı. İhtilal hükümeti bu kredi için benim yönetimden ayrılmamı istedi. Ben Bir-Emek A.Ş.’nin selameti için bunu kabul ettim. Çünkü renkli televizyon üretimi için bu kredi hayati önem taşıyordu. Şirket bu dönemde, Türkiye’de ilk bilgisayar üreten firma oldu. Bizlerden sonra gelen bazı yöneticilerin uygulamaları sonucu Maliye ve SSK’ya biriken borçlar karşısında devlet, 1988 yılında şirkete el koydu. Devletin o dönem Bir-Emek’i işletmesi veya özel bir şirkete devredip işletilmesini temin etmesi gerekiyordu. Ancak ne yazık ki bu yapılmadı. Sonunda Bir-Emek Tekel’in tütün deposu oldu.”
Bir-Emek konusunda yargılandığını ve beraat ettiğini vurgulayan Hüsamettin Ataman, “Alnımın akıyla bütün Denizli sokaklarını dolaşıyorum. O dönemde işçiler, benim oğlumun adını Emek koydular. Hala bunun onurunu taşıyorum. Bir-Emek benim yüz akımdır. Hayatımda en başarılı olduğu konulardan birisidir. Şirket ile ilgili veremeyeceğim hiçbir hesabım yoktur. Kimse seçimin son haftasında çamur atmaya kalkmasın” dedi.