REKLAMI GEÇ

BATUM: “DOĞRU ANLATILSA AKP’LİLER DE ‘HAYIR’ DER”

BATUM: “DOĞRU ANLATILSA AKP’LİLER DE ‘HAYIR’ DER”

Cumhuriyet Halk Partisi MYK ve PM Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, Denizli’de parti binasında yaptığı basın toplantısında anayasa değişliğinin doğru anlatılması halinde, AKP’li olan seçmenlerin yüzde 50’sinin ‘hayır’ oyu vereceğini söyledi.

/ DENİZLİHABER / 4 Eylül 2010 Cumartesi, 18:45

Denizli’de yapılacak olan bir konferansa katılmak üzere gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, konferans öncesi CHP’li üyeler ile biraya geldi. Parti binasında partililer ile bir araya gelen Batum, burada yaptığı açıklamada, referandumun ve anayasa değişikliğinin basın tarafından tam olarak anlatılmadığını savunarak, oylanacak olan anayasa maddelerinin anlatılması halinde AKP’li üyelerin de ‘hayır’ oyu vereceğini söyledi. Parti binasındaki basın toplantısına; CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür, CHP İl Başkanı Zafer Gönenç ve partililer katıldı.

Batum, medyanın anayasa değişikliklerini tam olarak anlatamadığını ve anlatılması halinde AKP’li üyelerin ve ailelerinin, en azından yüzde 50’sinin “hayır” oyu vereceğini söyledi. Batum, “İyi medya halkı bilgilendirmek için çalışmış olsaydı, bir şeylerin üzerini baskıyla, korkuyla, ne olursa olsun, örtmek için çalışmamış olsaydı, inanıyorum AKP seçmeni de en azından yüzde 50’i ‘hayır’ oyu kullanırdı. En azından yüzde 50’si… Neden? Çünkü onlar da hep beraber, AKP’ye oy verenlerin aileleri de, aynen sizin bizim ailelerimiz gibi, başka partilere oy veren aileler gibi, bu ülkeyi üreten, bu ülkeyi bağımsız olarak görmek isteyen, bu ülkenin kendi kendine kararlar alabilen, mutlu, refah seviyesi yüksek olan bir ülke olması için canlarını kanlarını veren ailelerdir. Şimdi, yargıyı belli bir amaca yönelik olarak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün iki dudağının arasında olacak hale getiren bir değişikliğe onlar da bilseydi hayır derlerdi” dedi.

AKP’nin bir taşla 3 kuş vurmaya çalıştığını belirten Batum, yapılacak olan anayasa değişikliği ile yabancı sermayeye satışların rahat yapılmasının, yargının bu satışlara müdahale edememesinin ve seçimlerden sonra AKP’li yöneticilerin yargılanmamasının sağlanacağını savundu.

Batum ‘Hayır’ eylemine katıldı
Batum daha sonra Eğitim – İş, TGB ve İşçi Partili bir grup tarafından düzenlenen ‘Hayır’ eylemine katıldı. Batum, ‘Grevsiz Sendikaya Hayır’ eylemine destek vererek, açılan pankartı tuttu. Eğitim – İş Şube Başkanı, Birleşik Kamu – İş Dönem Sözcüsü Osman Kandemir’in açıklamasını dinleyen Batum, daha sonra, mikrofonu eline alarak, Anayasa değişikliğine neden ‘Hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı. Batum, konuşmasının ardından uzun süre alkış aldı, sendika üyeleri ve partililerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Batum, şöyle konuştu, “Bunun aksini söyleyenler doğruyu söylemiyorlar. 12 Eylül darbe anayasası bugün hepinize sorsam bu darbe anayasasını simgeleyen en önemlşi kurumlar, 12 Eylül’ü biçimlendiren en önemli kurumlar nedir? desem hepiniz bana dersiniz ki YÖK. YÖK yargı üzerinde, üniversiteler üzerinde Türkiye’nin gençliği üzerinde bir vesayet kurumu olarak düzenlenmişti. 12 Eylül anayasasıyla getirilmişti daha önce olmayan bi kurum. Peki şu anayasa, AKP’nin dikta anayasası YÖK’ü kaldırıyor mu? Yetkilerini azaltıyor mu? Peki AKP’nin dikta anayasası Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini azaltıyor mu? Denetim getiriyor mu? AKP’nin dikta anayasası yüzde 10 barajını engelliyor mu? işte bu kadar hayırı olan bir anayasaya bizlerin, hepimizn vereceği tek cevap var hayır.”

Birleşik Kamu – İş Dönem Sözcüsü Osman Kandemir ise, 12 Eylül’de 12 Eylülcülere ‘Hayır’ diyeceklerini söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Gündemimizi uzunca bir süredir meşgul eden Anayasa değişikliği bakımından daha demokratik, darbelerin gölgesinden kurtulmuş bir Anayasa özlemi dayanak olarak gösterilmiş ve bu kapsamda “Demokratik Meşruiyet” kavramı sürekli olarak dillendirilmiştir. Ancak gerek izlenen yöntemler ve süreç, gerekse Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Teklifinin içeriği belirtilen hedefle bağdaşmamakta, bir çelişkiler yumağı olarak karşımızda durmaktadır. Öncelikle, vatandaşların adil bir biçimde ve özgür iradeleri ile TBMM’de temsil edilmesini engelleyen seçim sistemi ve milletvekili adaylarının belirlenmesi ile ilgili çarpık düzenin değiştirilmesi suretiyle yasama organının oluşturulması ve sonrasında uzlaşma sağlanarak, demokratik kitle örgütlerinin de katkısı alınmak suretiyle yeni bir anayasa yapılmadığı için HAYIR diyoruz. Hayır diyeceğimiz bu anayasa; Adeta tarihin yinelendiğini kanıtlar gibi, ne ilginç bir rastlantıdır ki, yine bir 12 Eylül günü yapılacak referandum ile 12 Eylül Anayasasının değiştirileceği ve demokratikleştirileceği iddia edilmektedir. Bu taslak aleyhine konuşanlar; terör örgütü üyesi olmak, vatanını sevmemek, aklından zoru olmak gibi sözlerle suçlanarak topluma hedef gösterilmektedir. Daha da ilginci bu anayasaya Hayır diyenler tehdit edilmekle kalınmamış, 12 Eylül dönemini bile aratacak şekilde bu teklif ile ilgili olarak tarafsız kalma, herhangi bir beyanda bulunmama yolunu seçenler de siyasi tehdit ve şantajlarla bertaraf olacakları söylenerek yandaş olmaya zorlanmaktadır. Ancak ne yapılırsa yapılsın, verilecek her Hayır oyu, ulusumuzun artık rüştünü ispatladığını, demokrasiyi özümsediğini ve her türlü dayatmayı , dayatmacı anlayışlarını dayatmaya cesaret edenlerin yüzüne bir tokat gibi çarpabileceğini gösteren bir tarih olacaktır. Bu anayasa değişikliği emekçinin hak arama yollarını tıkamaktadır. Sendikalar üyeleri adına mahkemelere başvuramayacak ve sendikalar emek mücadelesi yapamayacaktır. Son dönemde yayınlanan ve gündemi oluşturan “kitap” bu anayasanın sivil bir darbe anayasası olduğunu belgelendirmektedir. Bu anayasa teklifi toplumun temel ihtiyaçlarından değil, dış güçlerin, siyasal iktidarın ve F tipi yapılanmanın karşılaştığı güçlüklerin aşılması, devletin kurumlarına hakim olunmasını amaçladığı için toplumumuz tarafından Hayır denilecektir. Daha da önemlisi devletimizin yönetim şekli olan üniter devlet yapısının aşındırılarak başkanlık rejimi ve bölücü anlayışın talebi olan federatif yapıya geçişin sağlanması arzusunu taşıdığı için bazı çevrelerce “yetmez ama evet” kampanyaları yürütülmektedir. Biz bu anlayışa Hayır diyoruz.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı