Başbakan hakkında suç duyurusu

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Denizli Merkez İlçe Başkanı Ömer Lütfi Yurtseven, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, halkı suç işlemeye, kin ve düşmanlığa tahrik ettiği ve aşağıladığını iddia ederek, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Tarihe not düşmek adına suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Yurtseven, “Davayı CHP Merkez İlçe Başkanı sıfatıyla değil, şahsım adına açtım. Mutlaka bir gün Başbakan o koltuktan inecek ve dokunulmazlığı kalktıktan sonra yargı önünde hesap verecektir” dedi.
/ DENİZLİHABER / 19 Haziran 2013 Çarşamba, 14:03
Ferah IŞIK, Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)
CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Lütfi Yurtseven, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Haziran tarihinden bu yana yaptığı açıklamalarla halkın bir kısmını suç işlemeye tahrik ettiğini, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini, aşağıladığını ileri sürerek, “İstanbul Gezi Parkı’nda, parkın yerine bina yapılmasına karşı çıkan ve çevre duyarlığı ile hareket eden vatandaşlarımız yaklaşık 20 gündür demokratik ve anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanarak protesto gösterileri yapmaktadırlar. Sivil ve politik içerik taşımayan bu eylemler, şüphelinin suç oluşturan eylem ve açıklamalarına bağlı olarak giderek artmış ve toplumsal bir muhalefete dönüşmüştür. Bu eylemler halen benzer içerikle Türkiye genelinde sürdürülmektedir. Demokratik bir sistemde vatandaşların veya siyasi partilerin bireysel veya kitlesel olarak iktidar partisi aleyhine tutum almaları, siyasi olarak iktidarı eleştiren görüşlerini açıklamalarda bulunmaları, bu yolda eylem yapmaları doğal bir durumdur. İktidar partisinin veya ülkeyi yöneten Başbakan’ın bu tür eleştirel tutum ve davranışları hoşgörü ile karşılaması, uygar bir tutumla eleştirilere cevap vermesi veya halkın meşru ve demokratik taleplerini karşılayacak politikalar geliştirmesi gerekir. Bu tür sorumluluk mevkiinde bulunanların, zaman zaman incitici de olsa eleştirilere katlanması da demokratik bir zorunluluktur. Şüpheli, bu durumun tam tersine tavır alarak bir vatandaş olarak benim de içinde yer aldığım bu topluluğa karşı, incitici ve aşağılayıcı beyanlarda bulunmaktadır. Başbakanın sözleri TCK 214 ve 216 maddeleri kapsamında suç oluşturmaktadır” dedi.
ZAMAN AŞIMI SÜRESİ 8 YIL
Denizli Adliye Binası’na giderek, Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı suç duyurusunda bulunan Yurtseven, basın mensuplarına burada yaptığı açıklamada, “Açılan davanın zaman aşımı süresi 8 yıldır. Başbakan bir gün mutlaka o koltuktan inecek, dokunulmazlığı kalkacak ve hesap verecek. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. AKP devleti değildir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, demokratik tepki hakkını kullanan vatandaşları tehdit edici sözlerle tahrik etmekte ve bir anlamda aşağılamaktadır. Başbakan da olsa 10 yıldır demokrasiye hasret kalan vatandaşlara yönelik sözleri suç teşkil etmektedir. Bence tüm vatandaşlar sayın Erdoğan hakkında dava açmalıdır. Ben bu yüzden gerçek adaletin tecelli edeceği inancıyla tarihe not düşmek amacıyla bu suç duyurusunu yaptım.Türkiye diktatörlük dokulu, padişahlık dokulu özlemlere asla geçit vermeyecektir” diye konuştu.
YURTSEVEN’İN SAVCILIĞA VERDİĞİ SUÇ DELİLLERİ
Anadolu Ajansı tarafından yayınlanan 02.06.2013 tarihinde Adana Şakirpaşa Havaalanı’nda Başbakan yaptığı açıklamada “Biz birkaç çapulcunun yaptıklarını yapmayız. Onlar yakarlar, yıkarlar. Çapulcunun tanımı budur zaten.” ifadelerini kullanmıştır.
Devam eden günlerde, Fas, Cezayir Tunus ziyareti öncesi Atatürk Havalanında yaptığı basın toplantısında “…. Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Biz onlara aman sabırlı olun, sakın oyunlara gelmeyin diyoruz…” demiştir.
09.06.2013 tarihinde Esenboğa havaalanında yaptığı açıklamada “…Bu lobiyi oluşturan bir banka,iki banka,üç banka, hepsi için aynı şeyi söylüyorum. Bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız. Bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz. Faiz lobisi kendisine çeki düzen versin. Spekülatörlere fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Ümüğünüzü sıkarız… Dolmabahçe Camisine maalesef bira şişeleriyle girmek suretiyle, ayakkabıyla, onu da yaptılar…” şeklinde açıklama yaparken bu açıklamanın doğru olmadığı Dolmabahçe Camii olarak anılan Bezmialem Valide Sultan Camii müezzini Fuat Hoca’nın , “…burada içki içilmedi, eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı…” sözleriyle yalanlanmıştır.
09.06.2013 tarihinde Ankara’da yaptığı açıklamada “…Siz orada beşbin on bin yirmi bin toplanıyorsunuz. Siz milletsiniz de buradakiler değil mi? Aynı şekilde devam ederseniz, anladığınız dilden konuşmak zorunda kalırım. Çünkü sabrın da bir sonu vardır…” demiştir.
13.06.2013 tarihinde partisine mensup belediye başkanları toplantısında yaptığı konuşmada “…aynen o gezi parkı çevrecilik adına açık koşacağım pislikten geçilmiyor. Bir çoğu büyük abdestini oraya yapıyor. Samimi olanları kastetmiyorum. Bazı otellere gidip ihtiyaçlarını gideriyorlar. Orada her şey ücretsiz biliyorsunuz. Kaynağı enteresan. Her durum orada meşru…” demiştir.
15.06.2013 tarihinde Ankara Sincan’da yaptığı miting konuşmasında “…Taksim meydanı boşalmazsa, güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir. Meydanı boşaltın yoksa gereken yapılacak…” demiştir.
Sonuç olarak şüphelinin belirtilen sözleri TCK 214 ve 216 maddeleri kapsamında suç oluşturmaktadır. Bu açıklamaların yer aldığı TV ve Radyo haber kayıtlarının TRT ve diğer ulusal yayın yapan kurumlardan istenilmesini, İnternet ve yazılı basında yer alan açıklamaların ilgili siteler ve gazeteler üzerinde inceleme yapılarak kanıtların toplanmasını, hakkında gerekli yasal kovuşturmanın yapılmasını ve suç oluşturan eylemleri nedeniyle kamu davası açılmasını talep ediyorum.