Cihaner’den Arınç’a Uludere göndermesi

Uludere’de sabah saatlerinde yaşanan olayla ilgili olarak CHP’den ilk açıklama geldi. CHP’li Cihaner, hava operasyonunda öldürülenlerin sivil olduğu iddiasını, Arınç’ın ‘Kürtler hak ettiklerini alacak” sözlerini hatırlatarak değerlendirdi.
/ DENİZLİHABER / 29 Aralık 2011 Perşembe, 17:56
Denizli’de bir toplantıya katılmak üzere giden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın ile CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Uludere’de sabah saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından F-16 uçakları ile sivilleri hedef aldığı iddia edilen ve 30’a yakın insanın hayatını kaybettiği olayla ilgili açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP olarak güvenlik güçlerinin açıklamalarının ardından parti olarak bir değerlendirme yapacaklarını açıkladı. Günaydın;
” Tabi ki olay henüz tazeliğini ve sıcaklığını koruyor. Bölgeden de net haberler ulaşmış değil. Dolayısıyla yorumları dikkatli yapmak gerekiyor. Bir ülkenin kendi sınırlarını koruması ve iç güvenliğini garanti altına alması çabasını anlayışla karşılamak lazım. Ancak istihbari faaliyetlerle bu i istihbari bilgiler ile yapılacak olan operasyonları da dikkatli olarak gerçekleştirmek lazım. Her ne kadar kaçakçılık işlerini yapan kişiler yasa dışı bir işle meşgul olsalar da hak ettikleri her halde bombalanarak öldürülmek değildir. Emniyet güçlerinin bu alanda yaptıkları yapacakları açıklamalardan sonra bizde tavrımızı net olarak belirleyeceğiz” dedi.
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise yaşanan olayın sorumlularının hükümet olduğunu belirterek Başbakan Yardımcısının mecliste yaptığı ‘ Kürtler hak ettiklerini alacaklardır” açıklamasını hatırlattı ve ” Kürtlerin hak ettiği demek ki bombaymış” dedi. Cihaner; ”Demokratik hukuk devletinde kabul edilebilir bir şey değil. Bu olayı bir kaç açıdan değerlendirmemiz gerekir. Ben bir kaç saat önce Şırnak İl Başkanımızı aradım ve oradan aldığım bilgilere göre en son 40 civarında cesedin olduğu, bir çok cesedin bulunduğu ve çok ağır bombaların atıldığı ve cesetlerin yandığı teşhisin bile imkansız olduğu, ölenlerin önemli bir kısmının 13-15 yaş gurubundaki çocuklar olduğu anlaşılıyor. Bunu iktidarın terörle mücadele adı altında yaptığı yanlışlara bağlayabiliriz. Hatırlayın bir kaç ay öncesinde bir furya başladı. Askerin aldığı görüntülerde sivil mi terörist mi ayrımı yapamadığı için müdahale etmemesini kasıtlı bir olay olarak değerlendirip o dönemdeki görevler adeta medyatik bir linçe tabi tutuldu. Oysa demokratik bir hukuk devletinde böyle bir şüphe varsa ateş edilmez. En son bundan yaklaşık bir hafta kadar önce Mardin’de iki köylü yine terörist zannedilerek öldürülmüştü. Bunu askerin içine düştüğü psikoloji ile de anlayabiliriz ve yeni terörle mücadele konsepti adı altında yapılan yanlışlara bağlayabiliriz. Sorumluluk siyasidir. İlgili bakanların iç işleri bakanını, milli savunma bakanlığı, hatta başbakanın azıcık demokratik kültürleri varsa azıcık vicdanları varsa derhal istifa etmeleri gerekir” dedi.
“Söz konusu olan 50’ye yakın yurttaşımızdır. Kaçakçı olmaları hiçbir şeyi değiştirmez” diye konuşan Cihaner “Ölenler çocuk. 10 yıldır iktidardasınız kaçakçılık ise neden engellemiyorsunuz. Terörse niye bitiremediniz? Terörün silahlı olanı ile müzakere edip sivilleri öldürerek bu işin çözülemeyeceği çok açık. Her alanda olduğu gibi bu alanda da AKP politikaları iflas etmiştir. Kabul edilebilir bir şey değil. Askeri sorumlularında derhal görevden alınması gerekir. Bir yandan arkasında olduğunu iddia edeceksiniz terör örgütünün. Öte yandan da o ülkenin verdiği istihbaratlarla o ülkenin verdiği anlık görüntülerle kendi yurttaşınızı katledeceksiniz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Tüm toplumun buna gereken tepkiyi göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Yani orada kaçakçı olmaları hiçbir sonucu değiştirmez. Başbakan yardımcısının mecliste yaptığı “Kürtler hak ettiklerini alacak” diye yaptığı o trajik konuşmada demek ki Kürtlerin hakkı bombaymış diye insanın kabul edesi geliyor. Derhal o koltukları bırakmaları gerekir. Burada ön önemli sorunlardan biriside demokratik bir ülkede basın özgürlüğü. Yabancı ajanslar bu haberi gece flaş olarak geçerken bizim ülkemizdeki basın organları sabah saatlerinde bilgi veriyor ve iddia üzerine veriyor. Resimler görüntüler her şeyi anlatıyor hatta ne iddiası diye veriliyor. Bilemiyorum” dedi.