REKLAMI GEÇ

Karaca: Devrim Yasaları’na sahip çıkmalıyız

Karaca: Devrim Yasaları’na sahip çıkmalıyız

CHP Parti Meclisi Üyesi Gülizar Biçer Karaca, 3 Mart 1924’te kabul edilen “Devrim Yasaları”na sahip çıkılması gerektiğini belirterek, “Anadolu’nun fakir bir köyünden çıkıp, devletin en üst makamlarında bulunmasını, özgür ve eşit bir yurttaş olarak yaşayabilme hakkını cumhuriyete borçlu olduğunu unutanlar, cumhuriyetle kıyasıya bir hesap görme çabasında olduklarını kaygıyla izlemekteyiz” dedi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 3 Mart 2016 Perşembe, 09:44

CHP Parti Meclisi Üyesi Gülizar Biçer Karaca, 3 Mart 1924’te kabul edilen ve “Devrim Yasaları” olarak anılan düzenlemelerin yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Bağımsızlığın sağlanmasının hemen ardından atılan adımların başında iktisadi ve siyasi bağımsızlığı sağlayacak adımların geldiğini belirten Karaca, “Bağımsızlığı ve cumhuriyet kazanımlarını “ilelebet yaşatacak” çağdaş bireyler yetiştirmenin ve çağdaş kurumlar oluşturmanın olmazsa olmazı olan eğitim birliğinin sağlanması; devlet işlerinde şeri kurumlar ve hükümler yerini çağdaş kurumlar ve yasaların alması; hilafetin kaldırılarak cumhuriyet’in niteliklerine ve yönüne netlik kazandırılması 3 Mart 1924 yılında kabul edilen 429, 430 ve 431 sayılı yasalarla sağlanmıştır” dedi.

Devrim Yasaları olarak bilinen bu düzenlemenin, kabul edilişlerinden günümüze devlet ve millet olarak hedeflenen “çağdaş uygarlık seviyesi” yolunda cumhuriyetin niteliğini ve ulusun yönünü belirlediğine işaret eden Karaca, “Ne var ki son yıllarda cumhuriyet kazanımlarının sağladığı olanaklarla, TBMM’de çoğunluğu ele geçirenler, cumhuriyetimizin çok önemli bu üç yasasını işlersiz hale getirmeye çalışmakta; çoklu eğitim ve çoklu hukuku yaşama geçirme isteklerini, yeni Osmanlıcılıkla tamamlamak istemektedirler. Bugün aldığı eğitimi, Anadolu’nun fakir bir köyünden çıkıp, devletin en üst makamlarında bulunmasını, özgür ve eşit bir yurttaş olarak yaşayabilme hakkını cumhuriyete borçlu olduğunu unutanlar, cumhuriyetle kıyasıya bir hesap görme çabasında olduklarını kaygıyla izlemekteyiz” dedi.

Karaca açıklamasında devamla şu görüşlere yer verdi:
“Cumhuriyetle seçme ve seçilme hakkının kazanılması, uygar bir toplum mücadelesindeki başarının, sanayi ve ekonomide gerçekleştirilen devrimlerin, dünyanın en saygın ülkesi ve liderine sahip olunmasının, sata sata bitiremedikleri cumhuriyetle elde edilen ülke kaynakların zerresini gerçekleştirememenin verdiği öfke ile gündem yaratma çabalarını da ibretle görmekteyiz.

Bağımsızlıktan, çağdaşlıktan ve demokrasiden yana olan halkımızın kaygı ile izlediği gelişmeler, yabancı ülkelerce de aynı düşüncelerle izlenmekte, Türkiye Cumhuriyeti’nin nerelere sürükleneceği üzerine tahminler yürütmektedirler. Uygar bir toplum olmayı bir kenara bırakıp, cumhuriyet kazanımlarıyla elde ettiğimiz hakları bir kenara bırakıp, Afrika ülkelerinden, kan ve acıya bürünmesinde katkı verdikleri Ortadoğu halkı mı olacağız, yoksa cumhuriyete ve devrim yasalarına sahip çıkarak uygar bir toplum olma mücadelesinde safları sıkıştırıp, mücadele etmeyi mi tercih edeceğiz? Şimdi yanıtını aramak zorunda kaldığımız soru bu savruluşun nasıl önleneceği sorusudur.”

Çözümün belli olduğunu, bunun da Atatürk ilkelerini ve devrim yasalarını anahtar olarak kullanıp, çağın gerekleri ile yorumlayıp, ülke sorunlarına çare üretmekten geçtiğini anlatan Karaca, “Bu çözüm ise ancak ve ancak gücünü, varlığını ulusal mücadeleden alan, programı Atatürk ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğinde çağdaş, özgür bir Türkiye kurmak olan CHP ile gerçekleşecektir” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı