Ayhan’dan ekonomide kara tablo

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, parti binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk halkının ekonomiye olan güveninin her geçen gün azaldığını kaydeden Ayhan, hükümetin uluslararası sermayenin güvenini kazanmaya çalıştığını ve bu yüzden de halkın ekonomiye olan güveninin kaybolduğunu söyledi.

‘Ekonomik karar birimlerinde

kötümserlik hakim’

AKP Hükümeti’nin dünya ekonomisindeki son yıllardaki elverişli koşulları ülke menfaatine kullanamadığını da kaydeden Ayhan, “Ülkemiz dışarıdan gelen para akışına, ülke sanayi ise yurtdışından ithal edilen girdilere bağlı kılınmış, sürdürülebilir istikrarlı bir büyüme yerine istihdam yaratmayan, kırılgan ve sanal bir büyüme sürecine sokulmuştur. Genel seçimlerden bu yana halkın ekonomiye duyduğu güven yüzde 40 oranında azalmıştır. Ekonomik karar birimlerine kötümserlik hâkim olmuştur” dedi.

‘Problemler giderek derinleşiyor’

Ülkede büyük bir ekonomik durgunluk yaşandığını dile getiren Ayhan,“Piyasada yaprak kımıldamıyor, esnaf siftah yapmadan kepenk indiriyor, bu ortamda bono faizleri yüzde 22’yi aşıyor. Hükümetin tek yapabildiği dışarıdan Türkiye’ye para çekebilmek için faizi yükseltmek oluyor. İç talep düşmüş, iç piyasa daralmış, büyüme gerileme eğiliminde, tüm bunlar olurken Merkez Bankası faizleri artırma durumunda kalıyor. Büyüme yavaşlarken, enflasyonun artış trendine girmesi, üreten kesimin ve vatandaşların yaşadığı problemlerin giderek daha da derinleşmesi ve çözümsüzlüğe doğru sürüklenmesi anlamını taşıyor” diye konuştu.

‘İşsizlik ve cari açık arttı’

İşsizlik ve cari açığın her geçen gün arttığını ve artık alarm vermeye başladığını ifade eden Ayhan şöyle konuştu: “2008 Yılı Mayıs ayında; 2007’nin aynıayına görekurulan ticaret ünvanlı işyeri sayısı yüzde 16,2 azalarak 5 bin 57’den 4 bin 238’e düşmüştür. Kapananticaret ünvanlı işyerleri sayısı ise geçen yılın aynı ayınagöre yüzde 47,4artarak 1947’den 2 bin 869’ayükselmiştir. İşsizlik oranı ise 0.3 puanlık artışla yüzde 10.7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.6 puanlık artışla yüzde 12.7, kırsal yerlerde ise 0.2 puanlık azalışla yüzde 7.6 olmuştur. 2008 yılı Mart döneminde, Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0.3 puanlık azalışla yüzde 46.7 olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılının Nisan ayında cari açık, bir önceki yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 50,1 oranında artmıştır. 2008 yılının Ocak-Nisan döneminde cari açık, 16 milyon 885 bin ABD dolarına yükselmiştir. 2008 yılı sonunda cari açığın 50 milyar dolara ulaşması kesinleşmiştir” dedi.

‘Hane halkı ekonomik buhranın eşiğinde’

Ayhan, “Vatandaş fakru zaruret içerisinde bulunmakta, borçla yaşamakta, ekonomik çöküşünü ancak bir sonraki aya erteleyebilmektedir. Hane halkının finansal sektörden borçlanması 2007 yılında da artmaya devam etmiştir. Merkez bankasının yayınladığı rakamlar itibariyle bile hane halkı toplam borcunun harcanabilir gelire oranı yüzde 29’dur. 2004 yılında 20 milyar YTL olan hane halkı toplam borcu 2007 yılı sonunda 100,5 milyar YTL’ye yükselmiştir, üç yılda dört misli büyümüştür. 2008 yılında artan faiz oranlarıyla hane halkı bakımından mevcut durum daha kötüleşmektedir. Gerçekte pek çok dar gelirli aile artık borcunu bile borç ile kapatmaya başlamıştır. Hane halkı büyük bir ekonomik buhranın eşiğindedir.Bu olumsuz gelişme ülkemizde tüketim harcamaları ve zincirleme çarpan etkisi mekanizması ile hem reel kesimi hem de finans kesimini tehdit eden ciddi bir gelişmedir. Hükümet yabancıların güvenini kazanmaya çalışırken, artık Türk milletinin güvenini kaybetmiş, ekonominin geleceğini de kendi siyasi geleceği gibi bilinmezliğin içine sokmuştur.”

‘Denizli’de herkes burnundan soluyor’

AKP iktidarı döneminde Denizli’nin hak ettiğini alamadığını tam aksine cezalandırıldığını öne süren Ayhan, “İktidar yetkilileri Denizli’nin hak ettiğini aldığını söylüyorlar. Tam aksine Denizli, bu iktidar döneminde hak ettiğini alamadığı gibi cezalandırılmıştır.Mahalli İdareler Kanun teklifinde Denizli’ye kişi başına 168 YTL verilmesi düşünülürken, İzmit iline 500 YTL uygun görülmektedir. Denizli bu hükümet döneminde mağdur edilmiştir. İşletmeler zor durumdadır. Denizli, İstanbul’dan sonra hacze uğrayan, kredi takibine uğrayan ikinci ildir. İhracatçılarımız zararına ihracat yapmaktadır. Mayıs ayı itibariyle ihracat artışına bakıldığında dolar bazında yüzde 7,5,YTL bazında artış binde 7’dir. Avro bazında ise yüzde 6,5 düşüş yaşanmıştır. Geçen yıla oranla enerji maliyetleri yüzde 20 artmıştır. İhracatçılar zararına ihracat yapmaktadır. Denizli’de herkes burnundan solumaktadır. Bazı bölgelerde yüzde 60’a varan kaçak elektrik kullanımı vardır. O bölgelerdeki ödenmeyen paralar Denizli halkından alınmaktadır. Hükümete şunu önerdik; Bu parayı halka değil, bütçeye koyacağımız başka bir fasıldan ödeyin. Başkalarının kullandığı kaçak elektrik parasını Denizli halkına ödeten iktidarı yine Denizli halkına şikâyet ediyorum. Denizli halkı kaçak elektrik kullanmadığı için maliyeti daha da artmaktadır” diye konuştu.