Denizli’yi sera merkezi yapacağız

MHP Denizli Belediye Başkan Adayı Ümit Bahtiyar, tarımla uğraşan kesimin son 5 yıldır sürekli cezalandırıldığını söyledi. Bahtiyar, üreticinin su probleminin farkında olduklarını belirterek, Pamukkale Ovası’ndan, Sarayköy Ovası’na kadar uzanan tarlaların susuz bırakıldığını söyledi. Bahtiyar, ‘Kirli suyu kullandırmayız. Kirli suyla tarım yapacaksanız hiç yapmayın’ mantığı ile çiftçilerin sorunlarının çözümsüz bırakıldığını dile getirdi.

MHP Denizli Belediye Başkan Adayı Ümit Bahtiyar, “Yaşanan ekonomik kriz ortada, nüfusun yüzde 40’ı tarımdan kazandığı para ile geçiniyor. Bir de bu kesimi cezalandırırsak, ülke olarak içinden çıkılmaz bir sürece gireriz. İnsanların suyunu acımasızca kesemezsiniz. Kirli suyla sulama yapılsın demiyoruz. Ama insanları da aç bırakmak kadar kötü bir şey yok. Suyunu keseceksen alternatifini üreteceksin. Bu yol ortak akılla bulunur. Yani Ziraat Odası yönetimi ve üreticilerle bu konuyu tartışacaksın. Ortak yol muhakkak vardır. Seralarla ilgili büyük bir projemiz var. Bu bölgeyi sera cenneti haline getireceğiz. Öyle bir Denizli Ovası hayal edin ki Finike Ovası gibi olacak, her tarafta seralar, her tarafta verimli tarlalar… Biz bu hayali gerçekleştireceğiz“ diye konuştu.

“Verimli tarım arazilerini korumalıyız”

Bahtiyar, “Denizli’de verimli tarım arazileri giderek yapılaşmaya açılıyor. Bir zamanlar pamuk deposu olan Pamukkale Ovası, yanlış tarım politikaları nedeniyle beyaz altından yoksun bırakıldı. Akkale’nin Kale Mahallesi’nden başlayarak, Akkale, Güzelköy, Korucuk, Goncalı, Eskihisar, Karakova, Çeltikçi, Bozburun, Kumkısık, Gümüşler yörelerinde yaşayan halkın yüzde 20’si tarımla uğraşıyor. Tarım kesimini yok sayamazsınız. Ama beş yılda yapılan uygulamalar yok etmeye yönelikti” dedi.

Bahtiyar, çevre yolu projesinde, ovaların da yapılaşmaya açılmasını eleştirerek, “Çevre yolu projesinde gerçekleştirilen 18. madde çalışmaları ile verimli tarım arazileri birer birer yok edilmeye başladı. Elimizde kalan tarlaları ve bahçeleri ise susuz bırakıyoruz. Niçin? Kirli suyla sulama yapıldığı için. Peki hangi suyla sulanıyor bu araziler? Denizli’den gelen derelerle ve kanalizasyonun karıştığı kanallarla. Kimsenin fikri alınmadan, kimseye danışılmadan, ‘Ben yemiyorum, yedirtmem de’ mantığı, yani yine tek adam kararı ile hareket edip, genel politikalarla ezilen çiftçiye bir de yerelden darbe vuruyorsun. Beli bükülen çiftçiyi biraz olsun doğrultmaya geliyoruz. Biz kimseye danışmadan, sormadan, ortak çözümü bulmadan, asla böyle bir şey yapmayacağız. Tarım kesimini yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.

MHP Denizli Belediye Başkan Adayı Ümit Bahtiyar, üretime yönelik projelere önem verdiklerini belirterek, her alanda üretimi teşvik edeceklerini söyledi. Bahtiyar, “O tarlaların yeniden üretime geçmesini sağlayacağız. Su problemi en kısa sürede çözülecektir. Yaptığımız çalışmalar ortaya koydu ki Denizli’de yüz binlerce hektar tarım arazi bulunuyor. Denizli’de tropikal ürünler dışında hemen hemen tüm ürünlerin yetiştirildiği bir tarımsal potansiyele sahip. Yani sulanabilen alanları ve sulamaya açılacak alanları ile artı değer kazandıracak bir durum söz konusu” dedi.

‘Denizli Belediyesi çiftçiye de destek olacak’

MHP Denizli Belediye Başkan Adayı Ümit Bahtiyar,çiftçi kesiminde özellikle küçük üreticinin büyük yük altında kaldığını söyledi; “Tüm bunlara bağlı olarak özellikle küçük üreticiler, hızla yoksullaşmakta ve üretim süreçlerinden kopmaktadır, kredi faizleri altında ezilmektedir. İşsizlik, toplumsal umutsuzluk ve karamsarlık sarmalına düşmüşlerdir. Açlığa mahkum bırakılmıştır. Üretici bugün için hangi ürünü, niçin ne kadar ekeceğini, bunu kime, nasıl ve kaça satacağını bilmemektedir. Denizli Belediyesi onlara önderlik yapacaktır. Üreticinin tesis sorununu da biliyoruz. Ambalajlama, depolama ve pazarlama gibi sorunlar var. İşte Denizli Belediyesi bu noktada devreye girecek. Tesis konusunda finansör bile olacaktır. Jeotermal alanlarca zengin olan ilimizin bu özelliğinin tam olarak harekete geçirilmesi ve özellikle sera yetiştiriciliğin yaygınlaştırılması da ayrı bir önem arz etmektedir. Bu açıdan da önümüzdeki seçim sürecinde üreticilerimiz oylarını, bu bilinç ve yaklaşımla kullanmalı ve tepkilerini ortaya koymalıdırlar. Bu süreçte vereceğimiz karar, ülkemiz ve tüm halkımız için yaşamsal öneme sahiptir. Hatta bu çarkın böyle dönmemesi, bu kervanın böyle gitmemesi için bu bir ödev ve sorumluluktur. Zira yarın çok geç kalınacaktır” dedi.