AKP açılımı ikilem içinde

Bir yakın çalışma arkadaşının kızının düğününe katılmak için Denizli’ye gelen eski Başbakan Yardımcısı CHP’li Murat Karayalçın, kentte ilgiyle karşılandı. Uzun yıllardır tanıştığı Denizli Valisi Yavuz Erkmen’i de makamında ziyaret ederek hasret gideren Karayalçın, CHP İl Örgütü’nde partilileri ile bir araya geldi. İki günlük Denizli programı sırasında yerel televizyonların canlı yayın tekliflerini de geri çevirmeyen tecrübeli siyasetçiye ilgi yoğundu. Karayalçın, hafta sonu gerçekleştirdiği Denizli ziyareti sırasında Denizlihaber’e gündemdeki konular hakkında da özel bir açıklama yaptı.

Artık sıfat istemiyorum!
SHP Genel Başkanlığı görevinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ayrılarak CHP’ye geri dönen Murat Karayalçın’a parti genel merkezinde bir çalışma ofisi verildi. Bunun yanı sıra, Girne ve Başkent Üniversitesi’nde siyaset bilimi üzerine ders veren Karayalçın, siyasetin bundan sonraki kısmında deneyimlerini “sıfatsız” paylaşmak istediğini söyledi. “Benim bu saatten sonra, herhangi bir sıfat beklentim yok. Ben bir sıfatım olmadan da deneyimlerimi paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

Gökçek’e asıl tepki AKP’den
Karayalçın, gündemdeki açılım tartışmalarına ilişkin görüşlerini de paylaştı. “Bizim 20 yıl önce tüm boyutlarıyla ortaya koyduğumuz konulara o gün karşı çıkanlar, bugün her ne hikmetse taraf oldular” diye konuşan Karayalçın, “Sosyal demokratlar olarak biz siyasetin bir ön görüşü işi olduğunu 20 yıl önceki raporumuzla ortaya koyduk. Ve o dönemde bugün açılım diyenlerin pek çoğu bize tepki gösterdi. Gelinen nokta ortadadır” dedi. 2009 yerel seçimleri sırasında AKP’li rakibi Melih Gökçek’in kendisinin etnik kökeni ve PKK’lıları meclise soktuğu yönünde bir kampanya yürüttüğünü hatırlatan Karayalçın, gelinen noktada AKP ile Gökçek arasında bir ikilem yaşandığına da gönderme yaptı. AKP’nin açılım politikasıyla aslında kendisi hakkında kampanya yürüten Melih Gökçek’e bir tepki gösterdiğini dile getiren Karayalçın, “Bunun da iyi irdelenmesi lazım” dedi.

Ege işaret veriyor
Son yerel seçimlerin ardından Ege’deki değişime dikkat çeken Karayalçın, özellikle Ege’nin seçim konusundaki tarihi öncülüğüne dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti. Ege’de yapılan yerel seçimlerin, bir sonraki genel seçime yönelik her zaman bir ön tahmin niteliği taşıdığını dile getiren Karayalçın, İzmir dışında birçok kentte AKP’nin şehir belediyelerini kaybetmesinin bir tesadüf olmadığını, AKP’nin bir sonraki seçimlerde Ege’de hüsrana uğrayacağının göstergesi niteliğini taşıdığını belirtti.

Şehircilik dersi
AKP’nin yerel yönetimlerde, tüm kentleri aynı çerçevede gören bir anlayışla hizmet verdiğine dikkat çeken Karayalçın, “AKP kent sorunlarına sığ bir açısıyla yaklayıyor” dedi. Her kentte battı çıktılar yapan, aynı park modellerini uygulayan ve hizmetlerinde model projeleri hayata geçiren AKP’nin kentlerin kendi kimliklerini dolayısıyla kentin gerçek sorunlarını göremediğini dile getiren Karayalçın, “Kentler, iktisadi ve sosyal açıdan farklılık gösterirler. Dolayısıyla her kente aynı hizmetleri yapmanız o kentlerin beklentilerini karşılamaz. Biz belediye başkanlığımız döneminde Ankara’ya 24 kilometrelik bir metro kazandırdık. 94’ten bu yana Gökçek, 1 metre bile ray eklemedi. AKP’nin bu konuyla ilgili yaptığı tek şey battı-çıktılar yapmak. Ankara’ya da Denizli’ye de Afyon’a da bunu yapıyor. Oysa her kentin beklentileri farklı” diye konuştu.

Dönüşüm projeleri kişisel rant eksenli
Kentsel dönüşüm projelerinin yasayla desteklenmesini bir bakıma olumlu değerlendirmek gerektiğini belirten ancak zaten kent meclislerinin yaptığı imar planlarının o kent açısından bir yasa oluşturduğunun altını çizen Karayalçın, bugün yapılan kentsel dönüşüm projelerinde kentsel rantların değil kişi ve kurumların rantlarının ön planda tutulduğunu ileri sürdü. Karayalçın, “Bizler bu tarz kentsel dönüşüm projelerinde kentin, yada projenin uygulandığı bölge insanlarının rantlarını göz önünde bulundururuz. Ama görüyorum ki AKP’nin projelerinde bazı kişilerin ve kurumların rantları ön plandadır” diye konuştu.