REKLAMI GEÇ

Terörün iki yakasına kulak verdiler

Terörün iki yakasına kulak verdiler

TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesindeki Terör ve Şiddet alt komisyonu üyeleri Denizli’ye gelerek terörün her iki yakasındaki mağdur aileleriyle görüştü. Şehit yakınlarına da kulak verdiler, güneydoğudan göç etmek zorunda kalanlara da…

/ DENİZLİHABER / 21 Haziran 2012 Perşembe, 15:57

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Kurulan Alt Komisyon Heyeti
Denizli’de şehit aileleri, gaziler ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Denizli’ye terör nedeniyle göç edenlerle görüştü. Şehit aileleri, “Terör bitsin, bitsin artık yaşanan acılar” derken, Şırnak’ta evlerine güvenlik güçlerinin yaptığı baskında babası ölen bir kişi ise,”Barış gelmek zorunda, silahlar sussun” dedi. Heyet Başkanı Ak Parti Amasya Milletvekili Prof.Dr.Naci Bostancı ise, “Olaylar, evlerine ateş düşenlerin anlatımları aşağı yukarı birbirine benziyor. İnsan hikayeleri birbirine benziyor derken, şehit düşen, yakınını kaybeden kişiler acı evleri oluşturmuşlar” diye konuştu.

AK Parti Amasya Milletvekili Prof. Dr.Naci Bostancı’nın başkanlığını yaptığı, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Aronat, AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner
MHP Kayseri Milletvekili Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu, Dr.Cem Toker Mülkiye Başmüfettişi
Yasama UzmanıYardımcısı Gamze Sıtkı’nın yer aldığı TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Kurulan Alt Komisyon Heyeti, Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi toplantı salonunda şehit aileleri, gaziler ve terör nedeniyle Denizli’ye göç edenlerle görüştü.

TERÖR BİTSİN, ANALARIN BABALARIN YÜREĞİ YANMASIN
Basına kapalı yapılan görüşmelerde komisyon üyeleri şehit aileleri ve gazilerle tek tek görüştü. Görüşmelerden sonra bazı şehit aileleri yaşadıkları acıları heyete anlattıklarını söylerken, Burhan Acar isimli bir şehit babası da artık dayanacak güçleri kalmadığını ve terörün son bulmasını istediklerini söyledi. 1999 yılında Osmaniye’de şehit düşen komando er Süleyman Acar’ın babası olan Burhan Acar, “Bizim çocuklarımızın onlara ne zararı oldu? Bu terör bitsin başka bir şey istemiyoruz. Anaların babaların yüreği yanmasın istiyoruz” dedi.

Şırnak’ta 1994 yılında güvenlik güçlerinin evlerine yaptığı baskında babasını kaybeden ve Denizli’ye göç eden Sait Elik isimli vatandaşta, komisyonla görüştü. Göçün bir tek nedeni olmadığını söyleyen Sait Elik, “Sıkıntılar yaşadık. Terör tek sebep değil, yaşam şartları zorlaşmıştı. Komisyonda çözüm yollarını konuştuk. Barıştan başka şansımız yok. Silahların susmasından başka şans yok. Artık bu acılar yeter” diye konuştu.

TERÖRÜN AKITTIĞI GÖZYAŞININ TARAFI OLMUYOR
Görüşmelerden sonra basın mensuplarına açıklama yapan Terör şiddet ve mağdurlarına yönelik bir çalışma yürüttüklerini belirten AK Parti Amasya Milletvekili Prof. Dr.Naci Bostancı, “Bu çerçevede geçtiğimiz haftalarda Batman, Tunceli, Diyarbakır ve Siirt’e gitmiş ve oradaki insanları dinlemiştik. Denizli, Aydın, Manisa ve İzmir’de mağdur olan insanları değiştirdik. Öğleye kadar yaptığımız çalışmalarda, dinlediğimiz insanların büyük bölümü şehit yakınları. 33 erin şehit edildiği olaydan yaralı kurtulan bir gazimizi dinledik. Tabiatıyla bu tanıklıklar hem olaylara ilişkin, bu olayların aileler üzerinde nasıl bir travma yarattığı, hem de bundan sonra yaralı insanlar, mağdurlar olarak Türkiye’nin geleceğine nasıl bakıyorlar, buna ilişkin görüşmeler yaptık. Bunun yanında Doğu’dan göç etmiş bir vatandaşı dinledik. O da bir acı bırakıp Denizli’ye gelmiş. Gördüğümüz şu; Terörün anaların gözlerinden akıttığı yaşın tarafı olmuyor. İnsanlar bu acılara katlanmaya çalışıyorlar ama herkesin ortak dileği tıpkı daha önce Ankara ve doğuda yaptığımız görüşmeler gibi, bu acıların son bulması ve Türkiye’nin barışa kavuşması gerekiyor. Yaptığımız görüşmelerde insanlarımız bu yönde değerlendirmelerde bulunuyorlar. Olaylar, evlerine ateş düşenlerin anlatımları aşağı yukarı birbirine benziyor. İnsan hikayeleri birbirine benziyor. Şehit düşen, yakınını kaybeden kişilerin evleri acı evi olmuş. Yakınları, şehitlerin ya da ölenlerin fotoğraflarını veya eşyalarından kimi parçaları muhafaza ediyorlar. Sürekli yaşadıkları hep bir olayda kendi acılarını güncelliyorlar. Çok dramatik bir tablo olduğunu görüyoruz. Bu kadar acının yaşanması ve acıların benzer olması, geleceğe bakışta da özellikle acıyı yaşayan insanların barışa ilişkin talepleri herkes için öğretici. Ümit ederiz, çalışmamız neticesinde bütün farklı kesimlerdeki insanların bu mağduriyetlerini, acılarını ve beklentilerini kamuoyuna bir rapor halinde intikal ettiririz” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı