REKLAMI GEÇ

RAMAZANDA NELER OLUYOR BİZLERE?

RAMAZANDA NELER OLUYOR BİZLERE?

Mübarek Ramazan ayının yarısı bitti. Bu yıl günlerin uzunluğu ve sıcaklar nedeniyle zor bir Ramazan yaşıyoruz. Allah, bu mübarek günlerde, ibadetlerimiz kabul etsin, günahlarımızı affetsin, bize bu mübarek günlerin ruhuna uygun insanlar olarak yaşamamızı nasip etsin. Akşam, fırınlarda pide kuyrukları var. Evine sıcak pide götürmek için bekleşen vatandaşlarımıza bir baksanız, bazılarını tanıyamazsınız. Hani, yıllardır aç ve sabırsız bir insan şeklinde etrafını kırıyor, kavga ediyor,…

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 30 Mayıs 2018 Çarşamba, 09:08

Mübarek Ramazan ayının yarısı bitti. Bu yıl günlerin uzunluğu ve sıcaklar nedeniyle zor bir Ramazan yaşıyoruz. Allah, bu mübarek günlerde, ibadetlerimiz kabul etsin, günahlarımızı affetsin, bize bu mübarek günlerin ruhuna uygun insanlar olarak yaşamamızı nasip etsin.

Akşam, fırınlarda pide kuyrukları var. Evine sıcak pide götürmek için bekleşen vatandaşlarımıza bir baksanız, bazılarını tanıyamazsınız. Hani, yıllardır aç ve sabırsız bir insan şeklinde etrafını kırıyor, kavga ediyor, hiç de Ramazan gününde olması gereken bir insan tavrında ve davranışında değil.

Ne olur, kimseyi kırmadan, kimseye saldırmadan, kimseye küfür etmeden pidesini alıp gitse.

Ne olur, sıcak, susamlı bir pide yerine, sıradan bir pide veya ekmek alıp götürse de etrafına, çevresine bu olumsuz davranışları sergilemese. Ne olur, Ramazana layık bir vatandaş olabilse.

Mevlana diyor ki; Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak.

Akşam trafikte, lüks arabasına kurulmuş, önündeki aracın sürücüsüne hiddet içinde saldıran şahsın davranışına nasıl kayıtsız kalınabilir ki. Buna Mevlana sabrı gerek. Güya, Ramazan dolayısıyla sinirleri gerginmiş. Sigara başına vurmuş…

Yine Yüce Mevlana diyor ki; Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.

Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep; her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.

Ramazan ayı, oruç ile sabrın denendiği, açlığın açın halinden daha çok ızdırap duyulduğu on bir ayın sultanı mağfiret ayıdır.

Bu ayda, müslümanların, tevazu içinde olması, daha hoşgörülü olması, yardımlaşmayı, kardeşliği yaşaması mübarek ayın faziletlerindendir. Bu ayda daha affedici olmamız gerekmiyor mu?

Neyin peşindeyiz? Nasıl yaşıyoruz?
Kendimize bakıp, kendimizi tanımadıktan sonra, neyi niçin yaptığımızın farkında olmadıktan sonra, Müslümanlığın emirlerini, sıcak pide almak için kırıp döktükten sonra, etrafımızdakileri yok sigara vurdu, yok oruç çarptı bahanesiyle küfür ve saldırgan tavırlarla rahatsız ettikten sonra yapılanların Ramazana, Müslümanlığa, insanlığa uyar tarafı var mı diye sorup, sorgulamadıktan sonra bir anlamı var mı?

Yüce Mevlana diyor ki: “İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihandaydı. Fark etse kurtulacaktı.”

Ramazanı, sabır, hoşgörü, yardımlaşma, helal kazanç gibi Müslümanlığın emirleri doğrultusunda yaşamak için Yüce Allaha ettiğim duayı tekrar ediyorum: “Allah bizlere Ramazan ayını bir Müslümana yakışır, amellerle ve davranışlar içinde yaşamak nasip etsin. Bunun farkında olmayanları da affetsin.”

Hayırlı Ramazanlar, hayırlı Günler diliyorum.
Selam ve dua ile…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı