REKLAMI GEÇ

RAMAZAN VE KUR’AN

RAMAZAN VE KUR’AN

Kur’an-ı Kerim’in Ramazan ayında ve Kadir Gecesi’nde indirildiğini biliyoruz. Bu mübarek kitabın tamamı bir günde gelmediğine, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) peygamberlik hayatı boyunca yaklaşık yirmi üç senede tamamlandığına göre, Kadir Gecesi’nde gelmesini “gelmeye, vahyedilmeye başlaması” şeklinde anlamamız gerekecektir.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 21 Mayıs 2019 Salı, 10:43

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’in gelmeye başladığı geceyi “mübarek bir gece” olarak nitelemektedir. Mübarek, “kutlu, bereketli, insana maddî ve manevî imkânlar bahşeden, fırsatlar sunan” demektir. Kur’an’ın böyle bir gecede inmeye başlaması hem o gecenin ve onu ihtiva eden Ramazan ayının hem de Kur’an’ın önem ve değerini açıkça ortaya koymaktadır. Değerli ödüller önemli günlerde verilir; Kur’an Allah’ın, kullarına en büyük lütfu, eşsiz nimetidir ve bu ödül Rahmet Peygamberi aracılığı ile ümmetine Ramazan ayında verilmiştir.

Kur’an’ın Ramazan ayında gelmiş olması ve her Ramazan gecesi Cebrail’in Hz. Peygamber’e (s.a.v.) gelerek Kur’an’ı müzakere etmeleri, karşılıklı birbirlerine okumaları güzel bir geleneğin de kaynağı olmuştur; bu geleneğe “mukabele” denilmektedir. Şimdilerde uygulaması azalan bu gelenek yerleşim bölgesinin büyük camilerinde icra edilirdi. Daha çok sabah ve ikindi namazından önce ve sonra belli sayıda hafız, en kuvvetli bir hafız başkanın yönetiminde halkalanır, sırayla belli miktarda ezbere Kur’an okurlar, cemaat de ya Kur’an’a bakarak veya bakmadan bu okumayı takip eder, dinlerdi. Hali vakti müsait olan bazı aileler de evlerinde mukabele okuturlar, konu komşu toplanarak bunu dinlerdi.

Yavuz Sultan Selim zamanında hilâfetle beraber mukaddes emanetler de Osmanlı’ya intikal edince içlerinde Yavuz’un da bulunduğu kırk kadar hafız, Hırka-i Sadet Dairesi’nde Kur’an hatmine başlamışlar ve bu hatim -ki bu da bir nevi mukabeledir- devletin hayatı boyunca devam etmiştir.

Oruç aynı zamanda bir irade terbiyesi, Kur’an da ilâhî emrin alındığı yer, bulunduğu kaynaktır; emri alıp güçlü bir irade ile uygulamanın ödülü ise iki cihanda sadettir.

Elbette Kur’an müminin başucu kitabıdır, o bir düzgün hayat, makbul kulluk kılavuzudur, bu sebeple her zaman okunmalıdır, fakat Ramazan’la olan sıkı ilişkisi sebebiyle bu ayda daha ziyade okunmalı, dinlenmeli; Ramazan ruhaniyetinin bahşettiği ilhamlı bir zihin ve gönül ile üzerinde düşünülmelidir.

Bu ayda bağışlananlardan olabilme dua ve dileklerimle,
Hayırlı Ramazanlar…
Selam ve dua ile…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı