Anne sütü olmazsa olmaz!

1992 yılından bu yana Ağustos ayının ilk haftası “Dünya Emzirme Haftası” olarak kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) tahminlerine göre, yaşamının ilk altı ayında yalnız anne sütü ile beslenememe nedeniyle her yıl 1 milyon 300 bin çocuk yaşamını yitiriyor. Özel Denizli Tekden Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Ayşe Yiğit Keskin, 1-7 Ağustos Emzirme Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada bebeklerin normal büyüme ve gelişmelerini sağlayan en uygun besinin anne sütü olduğunu, hiçbir mamanın anne sütünün yerini tutamayacağını vurguladı. Beslenme ve diyet Uzmanı Diyetisyen Meryem Güç ise; emzirme döneminde annelerin nasıl beslenmesi gerektiği konusunda önemli uyarılar yaptı.

“6 AY SADECE ANNE SÜTÜ”
Anne sütünün üstün içeriği ile yeni doğan bebeğin tüm gereksinimini 6 ay boyunca tek başına karşılayabilen, kolay sindirilebilen ideal bir besin olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Ayşe Yiğit Keskin, anne sütü ile beslenen bebeklerde bağışıklık sisteminin güçlendiğini dolayısıyla enfeksiyonlara daha az rastlandığını söyledi. Keskin “ Alerji, ani bebek ölümleri anne sütü almayanlara göre daha az görülmektedir, anne sütü alan bebek hastalansa bile enfeksiyonu daha kolay atlatmaktadır” diye konuştu.

“ANNE SÜTÜ MUCİZEDİR”
Anne sütünün her zaman steril, taze ve ideal sıcaklıkta olduğunu, mamalarda olduğu gibi hazırlama, koruma, taşıma gibi süreçlerinin olmadığını vurgulayan Uz. Dr. Ayşe Yiğit Keskin, “Anne sütü doğanın mucizesidir. İçerdiği enzimler sindirimi kolaylaştırır. Buna bağlı olarak karın ağrısı, gaz sancısı ve kabızlık az görülür. Anne sütü emen bebeklerde orta kulak iltihabı riski azalır. Anne sütü bebek için doğal bir ağrı kesici ve sakinleştiricidir. Anne sütü emen bebeklerin beyin gelişimlerinin de daha sağlıklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.’’

“EMZİRMENİN ANNEYE DE FAYDASI VAR”
Emzirmenin yeni doğum yapmış annenin vücudunun gebelik öncesi formuna dönmesinde etkili olduğunu söyleyen Uz. Dr.Ayşe Yiğit Keskin, emzirmenin anne ile bebek arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağladığını, rahimin emzirme ile uyarılarak daha çabuk küçülmesinin sağlandığını, doğum sonrası kanamanın azalmasında etkili olduğunu ayrıca emziren bayanlarda yumurtalık ve meme kanseri görülme riskinin emzirmeyenlere oranla azaldığını belirtti.

Emzirme döneminde annenin nasıl beslenmesi gerektiği konusunda tüyolar veren diyetisyen Meryem Güç ise, iyi ve doğru bir beslenmenin hem annenin vücudunun korunmasını, kilo kontrolünün sağlanmasını hem de bebek için daha fazla ve kaliteli süt üretimine yardımcı olacağını belirtti.

Güç, “Besin öğeleri gereksinimlerini karşılayabilmek için, emziren annenin özelliklerine göre bir beslenme ve diyet uzmanı tarafından anne ile birlikte hazırlanan, başta doğal besin kaynaklarından sağlanan sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme programı yeterli olacaktır.  İyi ve doğru bir beslenme hem annenin vücudununkorunmasını, kilo kontrolünün sağlanmasını hem de bebek için daha fazla ve kaliteli süt üretimine yardımcı olur. Emzirme döneminde düşük kalorili bir zayıflama diyeti yapılmamalı” dedi.

Ayşe Yiğit Keskin, “Emziren anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemeliler. Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Emziren annelerin eski formlarına dönmeleri daha kolay olacaktır.Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo alınmışsa her ay 2 kilo kaybetmek normaldir. Ayda 2 kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir.Hızlı kilo vermeyi vadeden diyet ve ilaç uygulamalarından kaçınılmalı, Lohusalar zayıflama diyeti uygulamamalı” diye konuştu.

Keskin açıklamasına şöyle devam etti:

Fakat lokum, şerbet gibi tatlı ve unlu, yağlı ve şekerli kalorisi yüksek besinleri aşırı yememeğe dikkat edilmeli. Bu besinler süt yapımına yardımcı olmaz, sadece kilo alınmasına yardımcı olur. Şekerli gıdalar süt yapmaz ama kilo yapar.  Halk arasında süt yapsın diye anneye bol bol şerbet, süt, yulaf, tahin helvası, pekmez, baklava gibi tatlılar yedirilir. Bunların sütü arttırıcı hiç bir etkisi olmaz. Sütü arttıran en önemli besin sudur. Günde en az 2 litre su içilmelidir. Çünkü sütün önemli bir kısmı sudur.Kalsiyumun zengin kaynağı olan süt, yoğurt ve peynirin düzenli tüketilmelidir.Her gün 1 adet yumurta veya 1 porsiyon etli sebze veya kurubaklagil yemeği yemeye özen göstermeli,Kurubaklagil, bulgur karışımı yemekleri, C vit. Zengin sebze ve meyvelerle birlite sık yenmeli,Kahve, çay, kola ve diğer kafeinli içeceklerde bulunan kafein süte geçeceğinden aşırı alınımından kaçınılmalıdır, Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.