REKLAMI GEÇ

“Sigara içenler erken doğum yapma riski taşıyor”

“Sigara içenler erken doğum yapma riski taşıyor”

BSK Denizli Cerrahi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru Op. Dr. Hasan Telat Satoğlu, sigara içen, erken yaşta ve ileri yaşta hamile kalan, düşük kilolu olan gebelerin erken doğum riski taşıdıklarını belirterek erken doğum hakkında bilgiler verdi.

/ DENİZLİHABER / 20 Ocak 2010 Çarşamba, 17:53

Erken doğum hakkında bilgiler veren BSK Denizli Cerrahi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktoru Op. Dr. Hasan Telat Satoğlu, “Doğum eyleminin 20-37 gebelik haftalarında başlaması erken doğum tehdidi, doğumun sonuçlanması erken doğum olarak adlandırılır. Tüm doğumların yüzde 8-10’u erken doğumdur” dedi. Satoğlu, erken doğumun nedenlerini şöyle sıraladı: Enfeksiyon (idrar yollarında veya vajinada olan değişik mikroplar ile oluşan), düşük sosyo-ekonomik düzey, genç anneler ve ileri annelik yaşı (18’den küçük, 40’dan büyük), sigara kullanımı, gebelik öncesi düşük kilo, gebelik öncesi bakım yetersizliği, önceki gebelikte erken doğum hikayesi, rahim anomalileri (çift rahim, rahim içinde septum- perde gibi), myomlar, rahim ağzı yetersizliği, plesantanın anormal yerleşimi(plasenta previa gibi) veya ablotıo plasenta gibi (plasentanin erken ayrılması), erken memran rüptürü, suların erken gelmesi, polihidramnios, çoğul gebelikler, annenin sistemik hastalıkları, ağır preeklempsi-eklemsi (hastanın hayatı tehlikede ise doktor tarafından sonlandırılır).

Erken gebelikte kimler risk grubunda?
Op. Dr. Hasan Telat Satoğlu, “Erken gebelikte; Antenatal takiplerine düzenli gitmeyen gebeler, daha önce erken doğum yapanlar, gebelik esnasında karın ameliyatı geçirmek durumunda kalan gebeler (apandist over kisti), ağır işlerde çalışan gebeler, ağır ateşli hastalıklar geçirenler, ağır psikolojik stres yaşayan gebeler, risk grubundadır” dedi.

Erken gebeliğin belirtileri hakkında da bilgiler veren Satoğlu, “Doğumun olabilmesi için rahimde kasılma olması ve bu kasılmaların rahim ağzını açacak kadar şiddetli ve sürekli olması gerekir. Ancak her kasılma ağrı olarak hissedilmeyebilir. Genelde belde ve kasıklarda adet sancısına benzer ağrılar hissedilebilir. Kişi bunu karnında bir sertleşme olarak algılar. Saatte dörtten fazla karında sertleşme olması durumunda doktora haber verilmelidir.
Yine halk arasında nişan adı verilen sümüğümsü bir tıkacın gelmesi ya da normalden fazla sulu bir akıntı olması erken doğum tehdidini düşündürür. İstirahat ile geçmeyen bu tür sancılar olduğunda vakit kaybetmeden hekim ile temasa geçmek son derece önemlidir. Kasıkta dolgunluk hissi, adet sancısına benzer kramplar, geçmeyen bel ağrısı erken doğum tehdidi olabilir” dedi.

Erken doğum tehdidinde, gebelerin hemen dinlenmeye geçmesini tavsiye eden Satoğlu, “Bir saat sol yanınıza dönerek yatın, karnınızda sertleşme olup olmadığını anlamaya çalışın. 2-3 bardak sıvı için 1 saat içinde belirtilerde gerileme olmaz ise doktorunuza haber verin” dedi.

Erken doğumun tedavi süreci hakkında da bilgiler veren Satoğlu, “Tanı konduktan sonra tedavi tıbbı olarak yapılır. Ağrılar çok şiddetli ise hastaneye yatırılarak damardan verilen ilaçlar yardımı ile kasılmalar durdurulmaya çalışılır. Bu sağlandığı takdirde daha sonra ağızdan alınan ya da fitil şeklinde kullanılan ilaçlar ile idame sağlanmaya çalışılır. Bu tedaviye tokoliz adı verilir. Kasılmalar çok şiddetli değilse ve açıklık 4 santimetreden daha az ise ağızdan kullanılan ilaçlar denenebilir. Gebeliğin devam etmesinin anne ve bebeğin hayatını tehlikeye atacağı düşünüldüğü durumlarda tokoliz uygulanmaz. (kanamalı hastalar, erken memran rüptürü olan veya özürlü bebek) Erken doğum tehlikesinde akciğer gelişimini hızlandırmak için 30-36’ıncı haftalarda anneye 12 mg kas içine kortikosteroid yapılır ve 24 saate bu doz tekrarlanarak uygulanır. İkinci dozdan sonra etki başlar ve 7 gün devam eder. Kortizonların annede ve bebekte enfeksiyon riskini arttırdığı unutulmamalıdır” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı