2009’da 130 verem hastası tespit edildi

İl Sağlık Müdürü Erdoğan Taş, 63. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası nedeniyle, yaptığı açıklamada, verem (tüberküloz) hastalığının, Türkiye’de ölüm nedenleri arasında, ilk 20 hastalık içinde yer aldığını belirterek, Türkiye genelinde 2007 yılı verem hastalığı görülme sıklığının 100 binde 30 olduğunu söyledi. Taş, “Denizli’de ise 2009 yılı içerisinde 130 yeni verem hastası tespit edilmiş olup, 2009 yılı görülme sıklığı 100 binde 14.1’dir” dedi.

Verem hastalığının bulaşmasında balgam en önemli kaynak olduğunu hatırlatan Taş, “Öksürme, aksırma ve konuşma havada tüberküloz basilleri içeren çok küçük damlacıkların oluşmasına yol açar. Bu damlacıklar sağlam insanlar tarafından solunum yoluyla alınabilir ve hastalığa yol açabilir. Özellikle dengeli beslenmeyen, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanan kişilerde, şeker hastalığı, kronik böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlarda vücut direnci düşük olduğu için verem hastalığına yakalanma riski artmaktadır. Verem hastalığından korunmak için; verem aşısı ( BCG ) tüm bebeklere 2 aylıkken mutlaka yapılmalıdır” dedi.

Verem hastalığının belirtileri hakkında da bilgi veren Taş, “Veremin en sık görülen belirtileri; 3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, kanlı balgam çıkarma ve kilo kaybıdır. Hastalık tespit edilirse takip ve tedavisi verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Verem hastalığı olan bir kişinin aile üyeleri, birlikte çalıştığı kişiler ve arkadaşları hastalığın bulaşması açısından en büyük risktedirler” dedi.

Veremin, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirterek, “Tedavisi en az 6 aydır. Eğer hasta bu süre içerisinde ilaçlarını çok düzenli olarak kullanırsa tamamen iyileşir. Fakat ilaçlarını düzenli olarak kullanmazsa, direnç gelişimine sebep olur. İşte o zaman verem hastalığı öldürücü olabilir. Bulaştırıcı bir verem hastasını tedavi etmek hastalığın başkalarına yayılmasını önleyecek en iyi yoldur. Bu nedenle tedavisinde Doğrudan Gözetimli ‘tedavi(DGT) uygulanmaktadır. DGT, tüberküloz hastasının tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu sağlık personeli gözetiminde içmesi ve bu durumun kaydedilmesi esasına dayanan bir tedavi şeklidir. Ancak böyle bir uygulama ile hastaların planlanan tedavi süresi boyunca ilaçlarını içtiğinden emin olabiliriz” dedi.