REKLAMI GEÇ

Anne babalar çocuklarda buna dikkat!

Anne babalar çocuklarda buna dikkat!

Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Vildan Kurgan, üst solunum yolları enfeksiyonları, alerjik hastalıklar, genetik yatkınlık ve yatarak beslenmenin çocuklarda, orta kulak iltihabı riskini arttırdığını söyledi.

/ DENİZLİHABER / 7 Ocak 2013 Pazartesi, 10:00

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Vildan Kurgan, Orta kulak iltihabının (akut otit), dünyada çok sık görülen kalıcı hasarlara neden olabilen bazen yaşamı tehdit edebilen bir kulak hastalığı olduğunu ve tedavi edilmeyip kulak zarının delinmesiyle sonuçlanırsa, kronikleşebileceğini söyledi.

Uz. Dr. Vildan Kurgan, orta kulak iltihabını hakkında şunları söyledi: “Kulak, anatomik olarak dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç kısma ayrılır. Dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur, kulak zarı dış ve orta kulağı birbirinden ayırmaktadır. Orta kulak bir boşluk şeklinde olup bu boşlukta örs, üzengi ve çekiç kemiği olmak üzere vücudun en küçük kemikçikleri bulunmaktadır. Ses dalgaları, kulak zarına geldiğinde kulak zarı titreşir ve daha sonra bu titreşim kulak kemikçikleri aracığıyla iç kulağa iletilir. Orta kulak boşluğuyla nazofarenks (geniz) arasında östaki tüpü adı verilen küçük bir kanal bulunur. Östaki tüpünün görevi, orta kulak boşluğundaki hava basıncını dış ortamdaki atmosfer basıncına eşitlemektir. Orta kulak iltihabı genellikle bakterilere bağlı olarak gelişir. Bu iltihap yeni oluşmuşsa ve 3 hafta içinde iyileşmişse Akut Otitis Media (Akut Orta Kulak İltihabı), 3 aydan uzun süreden beri var ve kendini kulak zarında bir delik ile gösteriyorsa Kronik Otitis Media (Kronik Orta Kulak İltihabı) denir. Ancak bazen östaki borusunun tıkanmasına bağlı olarak ( allerji veya geniz etine bağlı) orta kulak boşluğunda iltihapsız sıvı birikmişse, orta kulak iltihabı gelişebilir ve buna Seröz Otitis Media (Seröz Orta Kulak İltihabı) denir. Özellikle altı ay iki yaş arasında akut orta kulak iltihabı oldukça sık görülür, Görülme sıklığı yaş ilerledikçe azalır ancak anaokul ve ilkokul döneminde tekrar artar. 12 yaşından sonra görülme sıklığı azalır. Çocuklarda sık görülmesine rağmen, yetişkinlerde de görülebilen bir rahatsızlıktır. Sıklıkla, kış aylarında ve ilkbahar başlangıcında görülür” dedi.

DDH Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Vildan Kurgan, orta kulak iltihabını artıran risk faktörlerini şöyle belirtti: “Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjik hastalıklar, bağışıklık sistemindeki bozukluklar orta kulak iltihabı riskini arttırmakta, anne ve babası çok enfeksiyon geçirenlerde hastalık daha sık görülmekte, anaokulları, yuva ve kreşlere giden, sigara dumanına maruz kalan çocuklar enfeksiyonlara daha sık maruz kalmaktadır. Bebek ve çocukta emzik kullanımı, anne sütü yerine inek sütüyle beslenme bebeklerde orta kulak iltihabını tetiklemektedir. Yatarak beslenen çocuklarda da iltihap sıklığı artmakta, bu nedenle bebekler anne sütünü emme pozisyonunda beslenmelidir “.

Orta kulak iltihabının, işitme kaybı oluşturduğu ve bununda, çoçukta öğrenme kapasitesini azalması ve konuşmasının gecikmesine yol açtığı için önemli olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Vildan Kurgan, orta kulak iltihabının en sık görülen belirtisinin ateşlenme olduğunu söyledi. Kurgan; “Bebeklerde genelde huzursuzluk, uykusuzluk ve kulakları-sacı çekmek gibi bulgular görülür. Eğer iltihap kulak zarını delerse kanlı ya da iltihaplı akıntı oluşur. Bazen yüz felci, kusma, ishal kulak arkasında şişlik, baş dönmesi ve dengesizlik gibi belirtiler göze çarpar. Orta kulak iltihabı hiç tedavi edilmeden bile 48 saat içinde düzelebilir, bazen ise 3 haftaya kadar iyileşme sürebilir” dedi.

Orta kulak iltihabından korunma yolları hakkında da önerilerde bulunan Uz. Dr. Vildan Kurgan bebek ve çoçukların temizliğine ve bulundukları ortamın hijyenik olmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Hijyensiz ortamlarda orta kulak iltihabı daha sık görülmektedir. Ayrıca bebek mutlaka en az 6 ay boyunca anne sütüyle beslenmelidir. Çünkü, anne sütündeki maddeler, bağışıklık sağlar ve hastalığa yakalanma riskini azaltır. Bebeğin beslenmesi yatarak değil 45 derecelik açıyla ya da oturarak yapılmalıdır. Bebek ve çoçuklar üst solunum yolları enfeksiyonu geçirmekte olanlardan uzak tutulmalıdır. Bulundukları ortamlar mutlaka sık sık havalandırılmalıdır” dedi

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı